Fritas traducir español
2,686 traducción paralela
Patates kızartmasıymış gibi yapıyorum.
Finjo que son patatas fritas.
Çok ilginç, ben de patates kızartması yiyip, bezelye filiziymiş gibi yapıyorum.
Qué curioso. Yo como patatas fritas. y finjo que son judías.
"Yanına kızartma ister misin?"
¿ Quisiera acompañarlo con papas fritas?
Birkaç yıl içinde tüm hava kuvvetleri bir yandan öldürüp bir yandan Nevada'da oturup patates cipsi yiyen çocuklar tarafından kontrol edilen insansız uçaklar olacak.
En pocos años, todas las fuerzas aéreas serán drones pilotados por chavales sentados en Nevada, devorando patatas fritas mientras matan.
Morgan, çıkardığın cips sesini duyuyorum.
Morgan, puedo escucharte comer papas fritas.
Peki ya iç dolgulu kızarmış zeytinler?
Ah que piensas de aceitunas fritas?
Ne fritöz ne de ızgara..
No había ni patatas fritas allí.
Neden, zorla tatli patates kizartmasi yedirmeye çalistigini anlayamiyorum.
- ¡ Los Dundies! Es sólo que no entiendo el deseo de presionarme para comer patatas fritas dulces.
Ben normal patates istiyorum.
Sólo quiero patatas fritas normales.
Henüz tanışmadığınız yeni dostlarımla sizi tanıştırmak için sabırsızlanıyorum.
No puedo esperar para introducir A algunos de mis otros papas fritas no ha cumplido aún
Patates kızartması, üzerine biraz peynir ve kaz ciğeri sosu.
Patatas fritas Kennebec mezcladas con requesón artesano y salsa de foie gras.
Patates püresi mi, patates kroket mi?
¿ El puré de papas, las papas fritas?
Bunlar patates kızartması.
Esto son patatas fritas. Así es como se comen.
Liz okuldaki gösteri için ne getirmemi istersin? Gazozdur, cipstir, her neyse işte. Haber ver, alayım.
Entonces, Liz si quieres que lleve algo al desfile escolar gaseosas, papas fritas, o lo que sea sólo házmelo saber, y lo llevo.
Bana çift peynirli bir fileto balık. İki büyük boy patates. Ekstra mayonezli bir hamburger.
Bueno, dame un Filet-O-Fish con doble queso dos papas fritas grandes una hamburguesa, mayonesa extra, sin filete.
Evet, çift görev, cips, alem, neye ihtiyacın varsa.
Sí, una doble función, papas fritas, bebidas alcohólicas, lo que necesite.
Yanında patater kızarması da alabilirsiniz.
Vas a necesitar patatas fritas con eso.
Meksika yemeği üzerine patates kızartması da koyuyorlar burada.
Aquí te ponen patatas fritas con los nachos.
McDonald's cipsi ve KFC sosu.
Patatas fritas de McDonald's y salsa KFC.
Bazı insanların diğerlerinden daha fakir doğuyor olması, benim Kentucky Fried Chicken sosuyla dolu bir jakuzide McDonald's cipsi keyfi yapamayacağım anlamına gelmez.
¡ Sólo porque algunas personas nazcan más pobres que otras no significa que yo no pueda disfrutar de unas patatas fritas de McDonald's en un jacuzzi de salsa del Kentucky Fried Chicken!
McDonald's cipsi ve bir jakuzi dolusu KFC sosu mu?
¿ Patatas fritas del McDonald's en un jacuzzy de Salsa KFC?
Ben yine cips yiyorum.
Voy a comer una bolsa de patatas fritas.
Tatile gittiğimizde genelde, yanıma bir valiz dolusu cips alıyorum. Yemeği tercih ettiğim lezzette cipsler. Çünkü bazen, yurtdışında benim cipsimi bulamıyorum.
Cuando nos vamos de vacaciones, por lo general hacer la maleta, el equipaje de mano, completa de las patatas fritas que comen, mi sabor, porque a veces usted encontrará que no los venden en el extranjero,
Cipsler karbonhidrat açısından zengin.
Quiero decir, sé que las patatas fritas son hidratos de carbono, pero, al final del día,
Uzun vadede karşılaşacağı sorunlar bir yana Debbie sadece cipsle beslenerek, yoğun bir iş gününü çıkarabiliyor.
A pesar de los problemas a largo plazo, una dieta de sólo papas fritas consigue a través de Debbie de su ajetreado día de trabajo.
Çünkü insanın sindirim sistemi her türlü gıdadan olabildiğince çok faydalanabilecek verimlilikte tasarlanmış. Cips'te dahil.
Y eso es porque el ser humano sistema digestivo es muy eficiente en exprimir todo lo posible fuera de cualquier alimento, incluyendo las patatas fritas.
Bobby şu üstünde baykuş olan... patates cipsini çok severdi. Ben de...
A Bobby le gustaban esas patatas fritas con el buho encima de ellas.
Seviyorum... Patates cipsini.
Me... encantan... las patatas fritas.
Patates kızartması alabilir miyim?
¿ Puedo comer patatas fritas?
Hava çok sıcak, ve ben de patates kızartması gibi kokuyorum.
Hace calor, y huelo a patatas fritas.
Peki bu havalandırma fanı beni bu patates kokusundan kurtarabilir mi?
¿ Verdad que si? ¿ Se deshace del olor a patatas fritas?
O zamanlar kızartmaların maliyeti dörtte biri kadardı.
La única diferencia es que por entonces una porción de papas fritas costaba 25 centavos.
O yüzden bugün hamburger ve patates kızartması yapacağız.
Así que hoy vamos a hacer hamburguesas y papas fritas.
Zil çaldığında kızartmaları çıkarın yağını süzüp, soğumaya bırakın.
Cuando suene el timbre, saquen las papas fritas... escurran el aceite y déjenlas enfriar.
Ama biraz cips ve dalış ne demek istediğimi biliyorum "ziyan,"
Pero un montón de papas fritas y aderezos están a punto de expirar, si tú me entiendes.
Cips, kuruyemiş falan?
Papas fritas o nueces o...
Hayır. kızamış örümcekle.
Arañas muy fritas.
Biftekli patates, körpe angus bifteği ince dilim patateslerle bezenmiştir.
" El filete con patatas fritas es una revelación... tierna carne de res adornada con pequeñas patatas fritas.
İşte üç tavukburger ve iki büyük patates kızartması.
Son tres hamburguesas de pollo y dos papas fritas grandes.
Bir hamburger ve bir patates kızartması.
Una hamburguesa y papas fritas.
Bir gün iddia için bir oreo yemişsindir. Bir sabah bakarsın ve... Yağlı, kaygan bir şey lastik kemerinin üstüne sarkmış.
Estás comiendo oreos fritas en una apuesta... y lo siguiente que sabes, estás en una pendiente grasienta y resbaladiza... hacia las cinturillas elásticas.
Ve ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşincisi... Ziti makarnam, caprese salatam, elma dilim patateslerim... ve öldürücü kabak çiçeği dolmalarım.
Y Nº 2, 3, 4 y 5 mis macarrones, mi ensalada Caprese, mis papas fritas y mis quesadillas de calabacín.
Sonra hamburger ve kızartma yedik ve. süper boy vişne kola aldık.
Y luego comimos hamburguesas y papas fritas y granizados gigantes.
Cips benim dünyadaki en sevdiğim şeydir.
A mí me gustan las papas fritas.
Sadece sen bir paket cipssin.
Es solo que eres una bolsa de papas fritas.
Bir paket cips mi?
¿ Una bolsa de papas fritas?
Her zaman şunu söylüyorum, küçük hamur dilimlerimiz olsa, kızarmış soğanlarla doldurup fırına sürdüğümüz.
Yo aquí cuento que nosotros tenemos unas bolsitas de masa y las rellenamos con cebollas fritas y las metemos al horno.
Patates kızartması ister misin? Hayır.
¿ Quieres patatas fritas?
Zilin anlamı kızartmaların hazır demektir.
El timbre significa que tus papas fritas están listas.
Yani yemem, çünkü benim iradem var ve sana iraden olmadığı için kızamam.
- ¿ Diarrea? ¿ Por las papas fritas? - Y no lo hago.
İnsan sadece cips ve guacla yaşayamaz.
No podemos vivir con papas fritas y guacamole.