Fuentes traducir español
3,263 traducción paralela
Kaynaklarım doğruysa ve doğru olduklarına eminim biraz tutarsız biriymişsiniz, Bay Allen.
Si mis fuentes están en lo cierto, y estoy seguro que es así, usted es un poco paradójico, Sr. Allen.
- Kaynaklarımız, bu operasyonlara oldukça para aktarıldığını söyledi.
Nuestras fuentes nos dicen, que gran cantidad de dinero está respaldando esta operación.
Sınırın ötesinden ve kaynaklarımızdan aldığımız bilgiye göre, Pakistan tarihinin en büyük terorist saldırısını gerçekleştirmek için bağımsız bir üstlenici işe alınmış.
Un informante de la frontera y nuestras fuentes indicaron que un contratista independiente de alto nivel, ha sido contratado para llevar a cabo uno de los mayores ataques terroristas en la historia de Pakistán.
Kaynaklara göre bu saldırıda Yüz polis memuru öldürüldü.
Según las fuentes, miles de policías han sido asesinados.
Bazı şeylerin kamuoyuna ulaşması için, paylaşmak isteyen kaynakları korumanız gerekir, ayrıca saldırı karşısında yayın yapabilme becerinizi de korumalısınız.
Para informar a la gente, hay que proteger las fuentes que quieren revelar esos datos, y también hay que proteger la capacidad de publicar ante un ataque.
Gizli kaynakları korumada kırılmamış bir rekora sahibiz.
Tenemos un récord intacto de protección de fuentes secretas.
Kaynaklarımızın kim olduğunu bilmemek için çok çaba gösteriyoruz.
Nos esforzamos muchísimo por no saber quiénes son nuestras fuentes.
Şifreleme teknolojimiz, kaynaklarımızın kimliklerini öğrenmemizi engelleyecek şekilde tasarlandı.
Nuestra tecnología de encriptación está diseñada para que no podamos saber quiénes son nuestras fuentes.
Julian sonunda redaksiyon yapılmasını, isimlerin karartılmasını kabul etti ve ortaklarına, kaynakların kimliğini belgelerden silecek özel bir işlemden söz etti.
Julian al final aceptó que se editaran, tacharan nombres, y dijo a sus socios que tenía un proceso especial que eliminaría la identidad de las fuentes de los documentos.
Kaynaklarımıza azami politik etkiden söz ediyoruz, sanırım bu sefer epey yaklaştık.
Dijimos a las fuentes que habría máximo impacto, y creo que nos acercamos bastante.
Bir gazetecinin kaynakları hakkında böyle konuşması doğru mu?
¿ Es forma de hablar de sus fuentes para un periodista?
İyi olan teknolojimizi öyle bir noktaya getirdik ki ben bile kaynakların kimliğini bilmiyorum.
Hemos perfeccionado nuestra tecnología hasta el punto en que ni siquiera yo sé la identidad de nuestras fuentes.
Gerçek kaynaklarımızın takibini imkansız hale getirmek için sürekli sahte kaynaklarımızdan sahte veriler yüklüyoruz.
Constantemente subimos datos falsos de fuentes falsas para que sea imposible controlar las fuentes reales.
Kaynaklarımız, sitedeki insanlar, bize güveniyorlar. çünkü biz belgeleri mahvetmiyoruz.
Nuestras fuentes, la gente del sitio, confían en nosotros porque no interferimos en los documentos.
İşletim sistemimiz güvenilir. Diğer kaynaklarımız güvende, iyi durumdayız.
Nuestro sistema operativo es seguro, nuestras fuentes están a salvo.
Ve inan bana, Eğer işletim sisteminiz güvenilirden biraz kötüyse geri kalan insanları belirlemek ve onları avlamak onların çok vaktini almayacaktır.
Y créeme, si su sistema no es totalmente seguro no les tomará mucho identificar al resto de las fuentes y perseguirlas.
Kaynaklarınızın izini bulmak için bir sürü yol var.
Hay maneras de rastrear a tus fuentes.
Kaynaklarımıza söz verdik.
Le hicimos una promesa a nuestras fuentes- -
Ama biz biz kaynaklarımıza söz verdik.
Pero nosotros- - Nosotros le hacemos una promesa a nuestras fuentes.
Kaynaklarımızı doğrulamamız lazım.
Tenemos que verificar nuestras fuentes.
Tüm görevin amacı kaynakları korumak.
Toda la misión se trata de proteger fuentes.
Açıkçası, tüm bu belgelerde isimler, kaynaklar Amerikan muhbirleri var.
Obviamente, estos documentos tienen nombres, fuentes, informantes.
URL'lerin standartlaştırılması... ve torrentlerin paylaşılmaya ihtiyacı var. Bizim...
Las URL deben ser estandarizadas, los torrents deben tener fuentes.
Kaynaklarımıza herşeyi tam yayınlayacağımıza dair söz verdik.
Prometimos a nuestras fuentes que publicaríamos todo.
- Bu farklı. Bu kaynaklar bizim destek vermemiz gereken bir çok şey için savaşıyorlar.
Estas fuentes luchan por lo mismo que nosotros representamos.
Rosenbach kimliği çıkarılabilir belgelerin çoğunun tehdit analizinde olduğunu söyledi.
Rosenbach dijo que la mayoría de las fuentes identificables están en la evaluaciones de riesgo.
Orta Doğuda kaç tane daha haber vermemiz gereken kaynak var.
¿ A cuántas más fuentes debemos notificar en Medio Oriente?
Eğer bu yazışmalar olurda yayınlanırsa zarar görebilecel en az 10 yüksek öncelikli kaynağın isimlerine ihtiyacım var.
Necesito al menos diez nombres de fuentes de alta prioridad que podrían ser lastimadas cuando se publiquen esos cables y si es que los publican.
Öyleyse o bir yalancı, duygusuz küçük bir yobaz. Tıpkı diğer tuhaf kaynaklar gibi.
Es un mentiroso, un cruel fanático, como todas las demás fuentes.
Ayrıca kendileri, hassas kaynakların dikkatlice sansürlenerek korunduğu yüzlerce yazışmayı da yayınladılar.
También publicaron cientos de los cables mismos cuidadosamente editados para proteger a las fuentes vulnerables.
Kaynağı ifşa etmek yasaklanmıştır.
Está prohibido revelar tus fuentes.
Bank, kuş havuzu, öyle şeyler işte.
Bancas, fuentes, cosas por el estilo.
Biglemoi tamamen bir titreşimle hareketlenmiş 2 kaynaktan gelen girişimlerin mükemmel bir uyum içinde olmasıdır.
El principio del "bizquéame" se basa en las interferencias de dos fuentes de un movimiento oscilatorio perfectamente sincrónico.
Ayrıca kaynaklarımın bildirdiğine göre, Kesinlikle palyaçolardan da korkuyor.
Además, de mis fuentes he escuchado que él definitivamente le teme a los payasos.
Ayrıca, kaynaklarımın bildirdiğine göre, Koç Reed catering işi için amcanın kasap dükkanından hatırı sayılır bir indirim alıyor ve bu da bende buralarda yanlış birşeylerin döndüğü izlenimini uyandırıyor. Şunu tekrar çal, adamım.
pero mis fuentes me informan que, el negocio de hostelería de el entrenador obtiene un descuento suculento de la carnicería de tú tío lo que me hace pensar que algo turbio está sucediendo aquí.
Bu kez resmi bir açıklama gelmedi ama bugün bir kadının intihar ettiği kaynaklar tarafından doğrulandı.
No tenemos una declaración oficial en este momento, pero nuestras fuentes han confirmado que una mujer tomó su vida con sus propias manos.
Adamın kendi kaynakları var.
El hombre tiene sus fuentes de información.
Kamini 300 aile topraklarını ve geçim kaynaklarını kaybedecek.
Kamini. 300 familias perderán sus tierras y fuentes de trabajo.
Kaynakların iddiasına göre bu suç ortakları Carroll'ın oğlunu bir çiftlikte rehin tutuyor.
Fuentes dicen que estos cómplices están reteniendo al hijo de Carroll como rehén dentro de la granja.
Göçmenlik, bankacılık ya da eğitim de diyebilirim ama düzenli kaynaklarımın hiçbiri bunu teyit edemez.
Yo diría inmigración, economía o educación, pero ninguna de mis fuentes habituales puede confirmarlo.
Şu anda herhangi resmi bir açıklama olmamasına karşın kaynaklar bugün bir kadının kendi elleriyle canına kıydığını doğruladı.
No hay un comunicado oficial, pero fuentes confirmaron que la mujer muerta se suicidó.
DNA sonuçlarına karşın kaynaklar hâlâ Bay Holden'ın şüpheli olarak addedildiğini söylüyor.
Las fuentes reportan que el señor Holden aún es considerado sospechoso a pesar de los resultados de ADN.
"Duyumlarımıza göre, Leigh Conroy'un katılımıyla... "... şovun yıldızı Ivy Lynn ile yeni yönetmen Tom Levitt arasındaki uzun yıllara dayanan dostluk sonunda...
Según fuentes privilegiadas, la elección de Leigh Conroy ha causado que la larga amistad entre la estrella del espectáculo, Ivy Lynn, y el nuevo director, Tom Levitt, haga...
Bu adam hariç herkes için iyi bir haber. Nathan Flomm. Kaynaklara göre kendisi...
Buenas noticias para todos excepto para este hombre Nathan Flomm de quien nuestras fuentes dicen que se ha evaporada.
Ateş ruhu, ısının ve ölümün kaynağı.
Espíritu de fuego, fuentes de calor y de la muerte.
ve tüm Ağar Çarşısında yankılandığını yazıyor.
De acuerdo a las fuentes, su nombre es Manya Surve.
Pentagon muhabirlerimizden aldığımız bilgiye göre, Amerikan kara birlikleri son 60 yıldır, ilk defa Kore'den geri çekilme emri almışlar.
Nuestras fuentes del Pentágono dicen ahora que a las tropas terrestres de Estados Unidos se les ha dado la orden retirarse de Corea por primera vez en 60 años.
- İki soda, bir paket maytap,.. ... üç sarma ve buz parmak.
Dos fuentes, dos cohetes, tres porros y una paleta.
Tahtın ortasında onları besleyecek ve yaşam sularının pınarlarına götürecek. Ve Tanrı...
En el medio del trono los alimentaremos, y los guiaremos a las fuentes vivas de agua, y Dios...
Çok sağlam kaynaklarım var.
Tengo muchas fuentes confiables.
Suyum geldi.
Rompí fuentes.