Gallo traducir español
1,571 traducción paralela
Daha önce hiç aynaya bakıp da "Gözlerimin etrafındaki.. ... derin çizgiler fena halde canımı sıkıyor" diye düşünmedinizmi?
¿ Alguna vez se miraron al espejo... y pensaron : "Esas patas de gallo en los ojos me molestan mucho"?
- Kümesteki horoz gibi.
- El gallo del gallinero.
Foghorn al.
Toma un gallo.
Ve üzerinde tavuk olan küçük bir hap bunu değiştirmeyecek.
Y una pastillita con el dibujo de gallo no va a cambiar eso
Mavi Horoz...
¿ Gallo azul?
75 santimlik belin mi? Ortadan kalkan göz çevresi kırışıklıkların mı? Ölmeye değer elmacık kemiklerin mi?
Una cintura de 76 centímetros, patas de gallo que han volado del nido... mejillas para morirse.
"Horozsuz tavuklara" vermez.
Ninguna "gallina sin su gallo".
Bu silahın ölüm yayan bir gagası var.
Bien, éste gallo tiene un pico. Y el pico va a decir kikiriki!
Lionel, yeşil horozu buluncaya kadar bu sokaktan yürüyün dedi.
Lionel dijo que tomara esta calle hasta hallar un gallo verde.
Göz kenarında kırışıklar var, fakat sandviççi de çalışıyor, ben de kuralları çiğniyorum.
Ella tiena patas de gallo, pero trabaja en una venta de sandwich, asi que doble las reglas.
Ah, yaşlı horoz.
Ah, tú viejo gallo Sly.
Gözünün kenarında kat kat kırışıklıklar olan benim, tamam mı?
Yo tengo patas de gallo en las patas de gallo. Eres maravillosa.
Ve bir de horoz rostosu sipariş etmişsiniz, o da 20...
Y más tarde el general pidió y comió un gallo asado, 20...
- O benim kızım, öküz beyinli!
Es mi hija, cerebro de gallo.
Çoraplarını söküp alan bir kasırgadan daha hızlı ünlü olmanı sağlarım.
Harás realidad tu sueño en menos de lo que canta un gallo.
Lonnie, Rokster Brokster, falsolu atışın kralı!
¿ Lonnie "El Gallo" Brewster? - ¿ El rey de la bola curva?
İğrenç, folloş!
¡ Increíble! ¡ Una cresta de gallo!
Bu renkli kıyafetli aptalın zaman üzerine felsefe yaptığını duyunca ciğerlerim horoz gibi kabardı.
Cuando oí al bufón ponerse tan sabio sobre el tiempo mis pulmones se expandieron cual los de un gallo.
Erkek güvercinin dişisini kıskandığından çok kıskanacağım seni.
Seré más celosa de ti que un gallo de Berbería por su gallina.
"Üü-üürüüüü-üü" diye öttü horoz.
"Cock-a-doodle-do, chilló el gallo."
Ben de iyileşir ve devam ederim.
Volveré a las pistas antes de que cante el gallo. Sí.
Kendisi bir doktor ve kuşu 30 santim.
Es un médico con un rabo del tamaño de un gallo.
İş o yüzden de o zamandan beri hasta tavuk gibi birden uyuyakalıyor.
Es por eso que ahora, de vez en cuando, se pone a dormir como gallo enfermo.
Sabaha kadar beklememi mi istiyorsunuz!
¿ Y qué voy a esperar? ¿ Cantar el gallo?
Damızlık tavuktur onlar üstüne 3-5 tanede kısrak verirsinde, vermezler o tavuktan.
¡ Era un gallo! Si hubieras ofrecido cuatro mulas no las habrían vendido.
- Eğer Horoz izleme musunuz?
- ¿ Estáis siguiendo a Gallo?
Horoz gelmesi ilk olacak.
Gallo será el primero en llegar.
Eğer burada arkadaş gibi, Maymun, Horoz veya Tiger anlamına gelmez emin misin?
Creo que se refiere a Mono, Gallo o Tigre, como su amiga.
Horoz.
Gallo.
Şimdi Horoz duyuyorum.
Ahora soy Gallo.
- Gözlerim kırışıyor.
Me van a salir patas de gallo.
Üzgünüm ama Paris Geller beni kırıştırmayacak.
Lo siento, pero Paris Geller no va a hacerme salir patas de gallo.
Gözlerinin altı kırışmamış.
No tienes patas de gallo.
"Galya Roma Hamamları... "... üçüncü yüzyıl. "
"Baños romanos Gallo, siglo tres".
Kırışıklıkların var. - Göz kenarların kırışık.
Tienes patas de gallo.
Bu dövüş horozlarının fiyatı nedir?
¿ Quién da mas por este combate contra el gallo?
Farshid'in horozu bir ve birbuçuk milyon.
Sr Farshid el gallo. Está en un millón y medio.
O benim horozum.
¡ Es mi gallo!
O benim yavru horozum.
¡ Es un gallo!
Ben, horozum ve kameram tabutun içine girdik.
Yo, mi gallo y mi cámara, dentro de ese ataúd.
İçlerinden biri horozumun kafasını kesti.
Uno de ellos hizo picadillo a mi gallo le corto la cabeza.
Çoğu horoz, devekuşu falan.
La mayoría son de gallo, de avestruz, de ese tipo de cosas.
Adı Cangıl Şaşısı.
Se le llama Ojo de Gallo de la selva.
"Merhaba, ben Tracy Jordan. NBC'ye siyahı geri getiriyorum. Tavus kuşu kadar gururluyum." diyorsun.
Dice, "Hola, soy Tracy Jordan estoy trayendo el negro de regreso a NBC estoy tan orgulloso como un gallo".
NBC'ye siyahı geri getiriyorum. Tavuk kuşu kadar gururluyum.
Y estoy trayendo el negro de regreso a NBC y estoy tan orgulloso como un gallo.
Harika Tracy. Ama tavus kuşu olacak.
Muy bien, Tracy, pero es "gallo".
Tavus kuşu. Tavus kuşu.
Piensa "gallo".
- Nereden çıktı bu horoz?
- ¿ De dónde ha salido este gallo?
Earl... bu bir horozdu.
Ése era un gallo.
- Hayır yok.
- Patas de gallo.
- Tavuk kuşu.
"Gallo".