English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Gittiler

Gittiler traducir español

5,800 traducción paralela
- Jesse'yi alıp gittiler!
Se llevaron a Jesse y son ido! Se llevaron a Jesse!
Onların ana gemilerine çok pis vurduk, daha da beklemeden defolup gittiler.
Atacamos su nave madre tan fuerte que no podían esperar para salir de aquí.
Mimi ve Joe Fabercamp 25. yıldönümlerinde Paris'e gittiler ve söyledikleri şey ; orasının edepsizliğin festivali olduğuydu.
Mimi y Joe Fabercamp fueron a París por su 25to aniversario y dijeron : "Fue un festival de groserías."
Gittiler mi Bayan Crabtree?
¿ Ya se fueron, Srta. Crabtree?
Evet, gittiler Memur Kennedy.
Así es, oficial Kennedy.
Gittiler.
Ella ha salido.
- Gittiler.
- Está bien.
Sanirim bu sefer gittiler.
Creo que se han ido.
Sonra gittiler ve kendi ailelerini kurdular.
Ellos se marchan, y tienen sus propias familias.
Adamlar senin tanıdıklarının evlerine gittiler, seni arıyorlar.
Fueron a lo de tu amigo, buscándote.
Nereye gittiler?
¿ A dónde se fueron?
İyi okullara mı gittiler?
¿ Fueron a un buen colegio?
O çocukla birlikte babama bakmaya gittiler.
Todas salieron a buscar a papá junto con ese chico.
Mahkemeden çıkıp gittiler!
Acaban de marcharse caminando.
- Evet, gittiler.
- Sí, se han ido.
Nereye gittiler?
¿ A dónde fueron?
Sonunda gittiler.
Finalmente se fueron.
Hey, gittiler. Götüne baktılar mı?
Hey, se han ido. ¿ Buscaron en el culo?
- Birlikte balık tutmaya gittiler.
Se han ido juntos de pesca...
Balığa mı gittiler?
¿ De pesca? ¡ Con todo lo que hay que preparar hoy!
- Şimdi gittiler.
Sí, acaban de partir.
Nereye gittiler?
¿ Adónde han ido?
Aşağı inmeyin! Aşağı tarafa gittiler!
¡ No bajen, ellos están allí!
- Gittiler. - Bunu al.
Se han ido.
Geçen yıl babam işini başka bir şehre taşıdı. Annem ve küçük kardeşimde onun peşinden gittiler.
El año pasado mi padre se trasladó a otra ciudad debido a su trabajo... mi madre y mi hermano pequeño se fueron con él.
Daha büyük, şişman insanlar şu tarafa gittiler.
Los grandes seres humanos, más gordos se fueron de esa manera.
Gittiler artık.
Se han ido.
Port Royal'e gittiler.
Se fueron a Puerto Real.
Şimdi yeniden orduya katılmak için gittiler ve onları bir daha ne zaman görürüm, tek Tanrı biliyor. "
Ahora volvieron al ejército. Y sólo los dioses sabían cuando los volvería a ver de nuevo.
Nereye gittiler?
¿ Por dónde fueron?
- Gittiler.
- Se han ido.
Hayır. Markete gittiler.
- No, fueron a la tienda.
- Gittiler.
Se han ido.
Ortak Komisyondan çekip gittiler.
Bien, ellos se fueron de la Comisión Conjunta.
Gittiler.
- Se han ido.
Hangi yöne gittiler?
¿ Hacia dónde?
- Nereye gittiler?
- ¿ A dónde fueron?
Almadılar. Onunla uçup gittiler.
Se la llevaron volando.
- Bilmiyorum, bir gün toparlanıp gittiler.
Dímelo, creo que un día simplemente hicieron sus maletas y se fueron.
Nereye gittiler?
¿ Por dónse se han ido?
Holly'le Arlene. Ne tarafa gittiler?
Holly y Arlene, ¿ qué camino tomaron?
- Acele etme, acele etme, gittiler.
- Despacio, se han ido.
Babam Odin ve ordusu barış için bir göreve gittiler bütün muhafızlara burada ihtiyaç var.
Con mi padre Odin y su ejército en una misión de paz, todo los guardianes son necesitados aquí.
Gittiler zaman? - Bilmiyorum.
- ¿ Se han ido hace tiempo?
- Hayır, gittiler.
- No. Ya se han ido.
Emily ve Alec kaçıp Jason'a gittiler.
Emily y Alec escaparon, fueron a la casa de Jason.
Nereye gittiler?
¿ De donde van?
Nereye gittiler?
Cuando la hell'd van? !
Direk dağın içine gittiler. Nereye gitti bunlar?
Se fueron a la derecha en esa montaña. ¿ Donde demonios que salieron?
- Hırvatistan'a gittiler.
En Croacia.
Güneye gittiler.
Fueron al sur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]