Gomez traducir español
727 traducción paralela
Seni Yüzbaşı Gomez'e götüreyim.
Te llevaré hasta el capitán Gómez.
- Selam, Gomez!
Hola, Gómez.
Ben Yüzbaşı Gomez, 65. Tugay'dan. General Golz'u arıyorum.
Capitán Gómez de la 65 brigada y pregunto dónde está el general Golz.
Yüzbaşı Gomez, 65. Tugay.
Capitán Gómez, 65 brigada.
Pablo Gomez.
Pablo Gómez.
Gomez, buraya gel. O kurdeleleri nereden aldın?
Gómez, ¿ de dónde sacaste esas condecoraciones?
- Gomez, şuraya kurul.
- Gómez, allá.
Esteban Gomez.
- Esteban Gómez.
Bu Bay Carbo, Bay Gomez.
- Le presento al Sr. Carbo, señor Gomes. - Señor.
Yargıç, Bence bay Gomez'in çocuğun cesedini almasına izin verilmeli böylece kendi ülkesinde gömülebilir.
Sr. Juez, creo que el señor Gomes tiene derecho a llevarse el cuerpo del chico para que pueda ser enterrado en su propia tierra.
Gomez isimli meksikalıdan parayı alır almaz burada olur.
Lew vendrá cuando tenga la pasta que le dará un tal Gomes.
Gomez Kim?
- ¿ Quien es ese Gomes?
Gomez çok akıllı, Buchanan.
- Gomes es muy listo. - Mejor así.
Bay Gomez, İspanyolcada dediğiniz gibi, mi casa, su casa.
Señor Gomes, como dicen ustedes : "Mi casa es su casa."
Pekala, Senor Gomez'e eğer bir takas yapacaksa görmesi gereken adamın ben olduğunu söyle çünkü Simon'ın takas edecek birşeyi yok.
- Oh. Dile al señor Gomes que si quiere hacer negocios, sólo tiene que venir a verme a mí, por que Simon no tiene nada que ofrecerle.
- Gomez'i nasıI bulacaksın?
- ¿ Cómo lo encontrarás?
Gomez'i arıyor.
Busca a Gomes.
Bay Gomez, Şerifin dediği herhangi bir şeye inanırsanız çok ahmak birisinizdir.
Señor Gomes, seria muy estupido creer en lo que el sheriff le cuenta.
Gomez, Yargıcın seni kandırmasına izin verme.
Gomes, no se deje tentar por las bonitas palabras del Juez.
Tamam, Bay Gomez.
De acuerdo, señor Gomes.
Lew... Gomez'i getir.
Lew, haz salir a Gomes.
Gomez iyi.
Gomes no tiene nada.
- Herkese sokağın arka tarafına gitmesini söyle, Sonra Gomez'in köprüye gitmesine izin ver.
- ¿ Sí? Diga a todos que abandonen la calle y deje Gomes atravesar el puente.
Tamam, Gomez, koş.
De acuerdo. Gomes, avance.
Tamam, Gomez, devam et.
De acuerdo. ¡ Gomes, siga!
Bu Gomez, helikopter pilotunuz.
Éste es Gómez, piloto de su helicóptero.
- Lütfen, Gomez.
- Por favor, Gómez.
Manuel Gomez.
Manuel Gómez.
Evet, gayet anlaşılabilir, Gomez.
Me parece muy comprensible, Gómez.
Bay Gomez ile geldim.
Volé con el Sr. Gómez.
Onu duydun, Gomez.
Ya lo oyó, Gómez.
- Gomez?
- ¿ Gómez?
Curupuri nedir, Gomez?
¿ Qué son los Curupuri, Gómez?
Bana yardım eder misin, Gomez?
Ayúdeme, Gómez.
Malone, Gomez, çekin!
¡ Malone, Gómez, quítenselo!
- Gomez.
Gómez.
Elmaslar, Gomez.
Dijo diamantes, Gómez.
Ben de. Elmas konusu başka yerde bahsediliyor mu, Gomez?
¿ Vuelve a mencionar los diamantes, Gómez?
Sen ne dersin, Gomez?
¿ Qué opina, Gómez?
Gomez, neredesin?
¿ Dónde está, Gómez?
Gomez'i buldum.
Encontré a Gómez.
Hayır, Gomez.
No, Gómez. Todavía no.
- Gomez?
- ¿ Gómez? - ¡ Voy!
Gomez, aklını mı kaçırdın?
¿ Se ha vuelto loco, Gómez?
Gomez, ben ortağın değil miyim?
¿ Acaso no soy tu socio, Gómez?
- İndir o silahı, Gomez.
- Deje la pistola, Gómez.
Gomez'i bul.
Buscar a Gomes.
Gomez.
Gómez.
Gomez. Böyle kal.
Deténgase ahí.
Gomez, palanı kullan!
- ¡ Gómez, utilice su machete!
Adım Gomez.
Me apellido Gómez.