Gordon paşa traducir español
53 traducción paralela
Anlıyor musun, Gordon Paşa, maaşın yıllık sadece 6,000 paund olacak?
¿ Tiene presente que su sueldo será de sólo 6.000 libras al año?
Oğlunuz var mı, Gordon Paşa?
- ¿ Tiene hijos, Gordon Pachá?
Bir yol bulacaksın, Gordon Paşa.
No he traído un ejército. Encontrará la manera, Gordon Pachá.
Hoş geldin, Gordon Paşa.
Bienvenido, Gordon Pachá.
Gordon Paşa kısa bir müddet sonra bizimle olacak.
Gordon Pachá llegará en breve.
- Gordon Paşa kısa bir müddet sonra bizimle olacak.
- Gordon Pachá llegará en breve.
Mehdi adlı Muhammed Ahmed'e haber yolla, ve ona söyle, Sudan genel valisi Gordon Paşa kampına geliyor.
Gordon Pachá, gobernador general de Sudán, está en su campamento. Miente ante Dios.
Allah adına o bir yalancı! O Gordon Paşa değil!
No es Gordon Pachá.
Gordon Paşa, bir kafir olman nedeniyle mi, kötülüğün varlığını hissediyorum?
¿ Es porque es un infiel que me siento en presencia del diablo?
Sana saygı duyuyorum, Gordon Paşa.
Le respeto, Gordon Pachá.
Gordon Paşa, peygamberin, Allah'ın iyiliği üzerine olsun, Hartum'da ki camide dua ederken bana emir verdiğine inanıyor musun? Hayır.
¿ Cree que el Profeta, bendito sea, me ha ordenado que rece sólo en la mezquita de Jartum?
Gordon Paşa, böyle büyük görevler büyük eylemlere gereksinim duyar.
Para tareas de tal grandeza, se necesitan grandes obras.
- Anladım, Gordon Paşa.
- Entiendo.
Stewart Paşa! Gordon Paşa sığır ve tahıl sürüsüyle şehirden 15 km ötede.
Gordon Pachá está a 16 km de la ciudad con un convoy de grano y ganado.
Malzememiz yok, Gordon Paşa. Ama eğer saraya gelecekseniz, Size B ve S yaparım.
Aquí no tengo los ingredientes pero, si regresa al palacio, le prepararé un brandy con soda.
Gordon Paşa, açılmaya hazırız.
Estamos listos para zarpar.
- Biz niye gitmiyoruz, Gordon Paşa? - Niye gemide değil miyim?
- ¿ Por qué nos quedamos, Gordon Pachá?
Sana gelmedik, Gordon Paşa, ağlayıp sızlayarak...
No venimos ante usted llorando y gimiendo :
Nil'in suları daha yükselmedi, Gordon Paşa.
El Nilo ha bajado, Gordon Pachá.
Gordon Paşa, kendimiz ve halkımız adına sizin korumanızı kabul ettiğimizde, Mehdi ruhlarımızı lanetledi.
Cuando aceptamos su protección para nosotros y nuestro pueblo, el Mahdi condenó nuestras almas.
Gordon Paşa, polis... Tahılları çalan adamı yakalamışlar.
La policía tiene al hombre que robó el grano.
- Barutu iyice doldurdunuz mu? - Evet, Gordon Paşa.
¿ Ha presionado bien la pólvora?
Tüm şehrin etrafını mayınlamalıyız. Emredersiniz, Gordon Paşa.
Todo el acceso a la ciudad ha de estar minado.
Hoşgeldin, Gordon Paşa.
Bienvenido, Gordon Pachá.
Önerim, Gordon Paşa, Hartum'u hemen terketmelisiniz.
Preferiría, Gordon Pachá, que abandonase Jartum ahora.
Oh, biraz bilgelik, Gordon Paşa, Sahte bir umut ile birkaç güneşli saati olan bir adam sağlamak için, ve gece çökünce, Ümitsizliğinin gerçekliğini çok daha iyi içsel kavramasını sağlayacaktır.
Gordon Pachá, en ocasiones es acertado proporcionarle a un hombre unas horas luminosas de falsas esperanzas para que, cuando caiga la noche, tenga una mejor visión interior de la verdad de su desesperanza.
Fakat, Gordon Paşa, niye hatırlanmalı?
Gordon Pachá, ¿ por qué deberían recordarle?
Bir kafire inanmam - sana bile, Gordon Paşa - korkusuz yalnız bir ölümle yüzleşebilirim.
No creo que ningún infiel, ni siquiera usted, Gordon Pachá, pueda morir a solas sin miedo.
- Virginia, sorun nedir?
- ¿ Qué te pasa? - Por favor, Gordon.
Senden kötü fikirler bekliyordum, Gordon, ama Zübeyir Paşa!
¡ Esperaba ideas vergonzosas de usted, pero no esto de Zobeir Pachá!
Gordon Paşa burada!
- ¿ Qué aspecto tiene?
Gordon Paşa.
- ¿ Con cuántos soldados?
Fark nedir, Gordon Paşa?
¿ Qué diferencia hay?
Fısılda bana, Gordon Paşa.
Dígamelo al oído, Gordon Pachá.
- Az var, Gordon Paşa.
- Hay poco.
- Gordon Paşa.
Nos ha encerrado. Espere.
Merhaba Bay Gordon.
- ¿ Por qué, solo... - Eh, hola, Sr. Gordon. ¿ Qué pasa?
Sizin ilişkiniz nasıI?
¿ Qué pasa con Gordon y contigo?
Gordon Bennett. Burada neler oluyor?
Lenny, ¿ qué mierda pasa aquí?
Ne oldu Gordon?
¿ Qué pasa, Gordon?
N'aber, Gordon Gekko?
¿ Qué pasa Gordon Gekko?
O ne olacak?
¿ Qué pasa con Gordon?
- Neler oluyor, Gordon?
Gordon, ¿ qué pasa?
- Gordon'un odası?
- ¿ Qué pasa con el cuarto de Gordon?
Gordon neler oluyor?
Gordon, ¿ qué pasa?
Teğmen Gordon'ın aracı, üzerinden tren geçen bir köprünün altından geçecek.
El teniente Gordon pasará bajo el puente justo cuando pasa el tren.
Dana Gordon bize neyin ne olduğunu söyleyene kadar beklememiz gerekiyor.
Ahora debemos esperar hasta que Dana Gordon nos diga qué pasa.
Neler oluyor Gordon?
¿ Qué pasa, Gordon?
Dünyaca ünlü jokey Robbie Gordon!
Phil, Brett. - ¿ Qué pasa, tío?
Ticaret demek, Gordon, ürünleri sadece ucuza satmak değildir. Bundan daha fazlası var.
Lo que pasa con las rebajas, Gordon, es que no solo se vende barato, es más que eso.
Sessiz olur. - Ya Gordon?
¿ Y qué pasa con Gordon?