Grand hotel traducir español
209 traducción paralela
Ben Senf, Grand Hotel'in resepsiyon görevlisi.
Soy Senf, recepcionista jefe del Gran Hotel.
Grand Hotel'de kalıyorum.
Me quedo aquí, en el Gran Hotel.
Grand Hotel'de yaşamak için çok uzaklardan geldim.
He venido desde un lugar lejano a vivir en el Gran Hotel.
Grand Hotel, günaydın.
Gran Hotel, buenos días.
Grand Hotel, 820.
Gran Hotel, 820.
GRAND HOTEL - 5 ÇAYI
GRAN HOTEL - TÉ DE LAS 17 : 00 BAILE
Grand Hotel'de ne yapıyoruz?
¿ Qué se hace en el Gran Hotel?
Ama burada, Grand Hotel'de lortlar gibi yaşadığınızı biliyorum.
Sé que está aquí en el Gran Hotel, viviendo como un señor.
Grand Hotel hiç bu kadar sessiz olmamıştı.
Nunca había estado tan silencioso el Gran Hotel.
Grand Hotel!
¡ Gran Hotel!
Hayatım, işte Grand Hotel.
El Gran Hotel, cielo.
Grand Hotel, Paris.
El Gran Hotel de París.
Orada Grand Hotel var mı bakalım?
¿ Cómo sabe que habrá uno?
Dünyanın her yerinde bir Grand Hotel vardır.
Hay un Gran Hotel en cualquier parte del mundo.
- Venedik, Grand Otel, oda 253 -...
- Venecia, Grand Hotel, habitación 2-53...
Grand Otel'deki özel dedektif.
- El detective del Grand Hotel.
İzninizle. Bir sonraki nisan St. Maxime'yi terk edip bellboy olarak çalışmak için o zamanlar gittikçe popülerleşen St. Raphael Grand Hotel'e geçmiştim.
Dejé Sainte-Maxime en abril del año siguiente... para entrar como empleado en el hotel St-Raphaël, un establecimiento muy popular en aquella época.
Hayır, Sadece Grand Otelin bir kutu kibriti
- No. Sólo una caja de cerillas del Grand Hotel.
Oradaydı ve belki de halen Grand Otel de
- Ha estado o está en el Grand Hotel.
Ç - Evet, Grand Hotel'de.
- Sí, en el Grand Hotel.
Grand Otel'de büyük mücevher hırsızlığı.
Robo de joyas por 5 millones en el Grand Hotel
5 milyonluk mücevher hakkındaki her şeyi okuyun.
Lean "La Stampa" audaz robo en el Grand Hotel
Boogie-woogie, bayat dergiler. Gördüğün tek şey bunlar.
Boogie-Woogie, novelas Grand Hotel... solo ves eso.
En yakın zamanda pirinci satacağız ve lüks bir otele yerleşeceğiz.
Apenas tengamos el dinero del arroz iremos a descansar a un Grand Hotel.
Klasik filmler kuşağı gururla sunar. "Grand Hotel" adlı filmde Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery ve Lionel Barrymore karşınızda.
La mejor colección mundial de clásicos del cine presenta a Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery y Lionel Barrymore en "Gran Hotel".
Ve şimdi de "Grand Hotel", başrollerinde Greta Garbo,..
Y ahora, "Gran Hotel", con Greta Garbo, John Barrymore,
Dan, karım yarın Grand Hotel'de bir toplantı düzenliyor.
Dan, mi esposa ha organizado una reunión en el Gran Hotel.
Büyük Otel Potemkin'de kalıyoruz.
Estamos alojados en el hotel Grand Hotel Potemkin.
Büyük Otel Potemkin'e gidelim.
Están parando en el Grand Hotel Potemkin.
Beni arayan olursa Grand Hotel'deyim.
Estaré en el Grand Hotel si me necesita.
New Orleans'e bedava seyahat, Grand Hotel'de konaklama
Viaje gratis a Nueva Orleans Alojamiento en hotel de lujo
The Grand Hotel en iyisi.
Aquí está... "El Gran Hotel" como el mejor.
Grand Hotel Elcersior mu? 5 kilometre.
Grand Hotel Excelsior, 5 kilómetros.
Grand Otele.
Al Grand Hotel.
Mahalleden, Grand Otel'i ziyaret eden tek benim.
Soy el único del pueblo que viene al Grand Hotel.
Grand Hotel'deki bir gösterisinden sonra.
Después que ella representara una obra, en el Grand Hotel.
Grand Hotel'de yatağında uzanmış yatıyorsun ve saat 27 Haziran 1912 akşamının 6'sı.
Estas acostado en tu cama en el Grand Hotel Son las 6 : 00 de la tarde del 27 de Junio de 1912.
... akşam üzeri her ikisi de Grand Hotel'de 27 Haziran 1912 de 27 Haziran 1812 günü saat akşam 6 da. Elise McKenna ve sen... - Tanrım, ne aptalca!
Elise McKenna y tu - ¡ Dios, que estupidez!
O ve tam şu anda bu otelde olan arkadaşı 27 Haziran 1912'de Grand Hotel'de sen yatağına uzanırken bile 27 Haziran 1912, saat akşam üzeri 6 : 00.
Ella y su acompañante, que está en este hotel, en este momento así como estás aquí en tu cama en el Grand Hotel, el 27 de Junio de 1912 6 : 00 de la tarde del 27 de Junio de 1912.
Grand Hotel.
Grand Hotel.
"Grand Hotel" i izledik, haber bülteniyle beraber.
Vimos Grand Hotel. La precedía un noticiero.
Grand Otelin mahzeninde silahlı misafirler varmış.
El sótano del Grand Hotel tiene inquilinos armados.
Grand Hotel.
Gran Hotel.
- Grand Otel'de.
- En el Gran Hotel.
Şu akvaryumun oradaki yerlerden birisi. The Grand'di galiba.
En ese hotel que parece un acuario, el Gran No Sé Qué...
O kibritler!
Las cerillas, ¿ eran del Grand Hotel?
Kahretsin, Grand Otel'den geçmemiz gerek.
¡ Qué mala suerte! Tenemos que pasar por delante del Gran Hotel. Lo que me faltaba.
Avusturya'lı bir kadınla Grand Otel'de sabaha kadar seviştik.
Una austriaca... en el Gran Hotel, ¡ hicimos el amor toda la noche!
Grand Otel.
El Gran Hotel.
Grand Otel'in ağırlığının iki buçuk katı.
Para mí, 2,5 veces el peso del Gran Hotel.
- Bu pek akıllıca değil.
ambos en el Grand Hotel en esta tarde el 27 de Junio de 1912. - Esto no es muy inteligente.