Grat traducir español
17 traducción paralela
Savcı bey, maktul grat tüfeği kurşunu ile vurulmuş.
Señor fiscal, al muerto le dispararon con un rifle.
Grat benim elimde dersen sen, işler kökten hallolur.
Pero si tú dices que tenías la pistola, no habrá problema.
Sabah yedide odayı boşaltıyorlar, o odada ücretsiz olarak kalabilirsiniz.
Se ¡ rán a Ias 07.00. Puede ocupar Ia hab ¡ tac ¡ ón grat ¡ s.
Ben Albay Grat.
¿ Y usted es? Soy el Coronel Grat.
Albay Grat size söylemedi mi?
¿ El coronel Grat no le dijo?
Albay Grat'la konuştum, ama içimde bütün hikayeyi anlatmadığına dair bir his var.
Hablé con el Coronel Grat, pero creo que no me dijo toda la historia.
Grat için çalışıyor olabilirler.
Podrían estar trabajando con Grat.
Albay Grat sizi görmek istiyor.
El Coronel Grat quiere verlo.
Neden Grat'a ne bildiğinizi söyleyip, burdan kurtulmuyorsunuz?
¿ Por qué no le dice a Grat lo que sabe? Podrá salir de aquí.
Albay Grat silahlı oldukları hakkında saçma bir iddiada bulundu.
El Coronel Grat hizo la ridícula... afirmación de que estaban armados.
Tek bildiğimiz onlar bu isyanla, Grat'a hepimizi öldürme fırsatı vermek için buraya yerleştirilimiş olabilirler.
Por lo que sabemos, pudieron ser traídos aquí para armar esta revuelta así Grat finalmente tendría una razón para matarnos.
Büyük albay mı gönderdi seni?
¿ El coronel Grat te envió?
Büyük senin sorduğun gibi benzer sorular sorman haricinde o biraz daha fazla agresifti.
Grat me hizo las mismas preguntas que tú me has hecho. Sólo que fue un poco más agresivo.
Eğer büyük değilse kimdi?
Si no fue Grat, entonces ¿ quién?
Penny, Great British Air'in first class baş hostesi.
Penny es la jefa de azafatas en el servicio de primera clase de Grat British Air.
- Robert Redford benden daha çok horluyor. - Grat Waldo Pepper boyunca.
Robert Redford ronca más fuerte de lo que yo hice durante The Great Waldo Pepper.
Yüz kişiden bir kişi serbestçe geldiyse...
Si una persona en un centenar recibe un viaje grat...