English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Grata

Grata traducir español

300 traducción paralela
Dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri tarafından yapılan bu başyapıt izleyiciler için hoş bir hediyedir.
Una obra maestra creada por uno de los más grandes directores del mundo, lo que significa una grata bienvenida para el espectador.
Şimdi... Size hoş bir süprizim var.
Ahora... tengo una grata sorpresa.
Pekâlâ. Burada istenmediğime göre...
Puesto que mi presencia no es grata aquí.
Çünkü balo komitesi... yaşanan skandalı da göz önüne alarak... baloya katılmalarının... mümkün olmadığını nazikçe ifade etti.
Porqué el Comité de Actividades dio a entender delicadamente que tras el reciente escándalo su presencia no sería grata.
Tam bir sürpriz, erkencisin.
Que grata sorpresa. Has venido un día antes.
Joseph, çok hoş ve girişken birisin.
Joseph, es una grata compañía.
Daha memnun olamazdım. Dünyada o kapıdan girmesini en çok istediğim kişi sensin.
Nada podría darme una sorpresa más grata que verte entrar por esa puerta.
Buyurun, kraliçem. Su serpti yüreğime Hamlet'in bu tatlı, candan davranışı.
La grata y espontánea decisión de Hamlet reconforta mi corazón.
Belki bunu söylememe bile gerek yoktur ama ilk gördüğüm andan itibaren sizden etkilendiğimi söylemeliyim.
Se habrá dado cuenta de que desde el principio Vd. me ha causado una grata impresión y no podré olvidarla con facilidad.
Sevgili konuklar, burada Tanrı'nın nazarında ve bu topluluğun huzurunda bu adam ve kadını kutsal evlilik bağıyla bir araya getirmek için toplanmış bulunmaktayız.
Queridos hermanos estamos aquí reunidos en presencia de Dios y con esta grata compañía para unir a este hombre y a esta mujer en el santo matrimonio.
Ne yazık ki, bir çok tıbbi tedarikçi firmada istemeyen adamım.
Lamentablemente, soy persona non grata para muchos proveedores.
Ne hoş bir sürpriz!
¡ Qué grata sorpresa!
Yüzükleri ararken karısına oldukça nahoş bakış attığınızı sezmiş.
El considera que al buscar esos pendientes Ud. miró a su mujer con una insistencia poco grata.
O halde bunu, talihli bir anlaşma olarak değerlendirin, Bay Land.
Considérelo una grata concesión, Sr. Land.
Fazla mutlu olamadık Andy.
Nuestra vida no es grata.
Babamın fikriydi.Sana güzel bir sürpriz olacağını düşünmüş.
Fue idea de mi padre. Pensó que sería una grata sorpresa para ti.
- Raina'yı izinsiz izlerken yakalandığımdan beri istenmeyen kişi ilan edildim.
Desde que me pillaron sacando a Raina sin permiso oficial, he sido persona non grata.
Birisini azarlamak için fazla güzel bir gün.
Hace una mañana demasiado grata para disgustos.
Ne hoş bir sürpriz doktor.
¡ Qué grata sorpresa, doctor!
Buna sevinmelisin. Haksız mıyım?
Y usted debería ser grata por eso. ¿ No tengo razón?
Teyzemle birlikte olmaktan hoşlandığımdan değil, hem hiç de değil.
No porque la compañía de mi tía me resultara grata.
Şey, ne hoşbir sürpriz.
¡ Qué grata sorpresa!
Onun için güzel bir sürprizdi, değil mi?
- Una grata sorpresa para ella.
Pekala, oynamak güzel olurdu, tamam mı? Ama gitmem gerek. Evet...
Vuestra compañía me es muy grata, pero ahora tengo que irme.
- Ne harika bir sürpriz.
Qué grata sorpresa.
Gaston, ne güzel sürpriz.
Gaston, qué grata sorpresa.
Ne hoş bir sürpriz.
Qué grata sorpresa.
Ayrıca bu grup.
Además de la grata compañía.
Ah, ne güzel süpriz.
Vaya, qué sorpresa tan grata.
Beyler! Bu ne hoş sürpriz!
¡ Caballeros, qué grata sorpresa!
Kaptan sizi masasında görmekten mutluluk duyar.
Al Capitán le será muy grata su presencia en su mesa.
Ama ilişkimiz dostaneydi, öyle de kalmalı. - Gitmeliyim.
Bueno, nuestra conversación ha sido grata y muy interesante pero ahora debo regresar a su lado.
Sevgili Kont. Size çok büyük bir sürprizim olacak.
Oh, querido Conde, tengo una grata sorpresa para usted.
Bay Allworthy! Ne büyük bir şeref!
Sr. Allworthy, qué grata sorpresa.
Süpürgeyle birlikteyken iyi bir refakatçin var demektir
Cuando estás con un deshollinador Estás en grata compañía
"Şekilleri yeniden biçimleniyor, aynı oluyor." "Ayrıca eşiniz için büyük bir zevk olacak."
Y una grata sorpresa para su marido.
- Ne harika bir sürpriz.
- Qué grata sorpresa.
Michael, ne güzel sürpriz.
- Oh, Michael. Que sorpresa tan grata.
- Görüntüsü pek de hoş olmayan bir manzara.
-... no es una visión muy grata. - Fue horrible.
Sonra gelip saçını yap ve tırnaklarını boya,.. ... uzun telefon konuşmaları yap,.. ... yemeğini ye ve sinemaya git.
Luego vienes a la casa y te arreglas tu cabello y las uñas... y tienes una grata y larga conversación telefónica... sentarte a cenar y te vas al cine.
Bence ülke bu çocuklarla gurur duymalı. O kıyafetlerine ve saçlarına rağmen hem de.
He oído cosas muy malas sobre los jóvenes pero me he llevado una sorpresa muy grata.
Güzel ev sahipliğiniz için çok teşekkürler.
Gracias por su grata compañía.
Kocanızla harika bir sohbet ettik
Su esposo y yo tuvimos una grata conversación.
Adamlarla yeniden konuşmak için bekleyemedim.
Ha sido una grata sorpresa. No esperaba volver a ver a los amigos
Hoş bir rastlantı... Barry'yi ölümcül düellodaki yardımcısıyla yeniden bir araya getirdi. Yüzbaşı Grogan.
En una de estas ocasiones... tuvo la grata sorpresa de encontrarse con el que fuera su testigo en el duelo fatal... el capitán Grogan.
İstenmeyen kişi.
"Persona non grata".
Hoşgeldin.
Eres una visita grata.
- Bu ne güzel bir sürpriz.
Es una grata sorpresa. - El caso sigue abierto.
Ne iyi arkadaş, değil mi?
Qué grata compañía, ¿ verdad?
- Çok hoş bir sürprizdi.
- Ha sido una grata sorpresa.
Ahbaplığınızdan çok memnunum.
Vuestra compañía siempre me es grata.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]