Guia traducir español
237 traducción paralela
Bu delikanlıyı eski Yüksek Mahkeme binasına götürün.
Tome esta pequeña guia de la cancillería.
- Rehberde var.
- Viene en la guia.
Kral duyduğu son ses tarafından yönlendirilir, ve o ses benimki olacak.
El rey se guia por la ultima voz que oye, y esa voz sera la mia.
Rahatsız olma. Rehbere bakarım.
No te molestes, buscare en la guia telefonica.
Sergey rehberimiz oldu yine.
Sergey es de nuevo nuestro guia.
Bu Bay Gromek. Sizin şahsi rehberiniz olacak.
Éste es el Sr. Gromek, él será su guia personal.
Otto Haupt hizmetinizdedir, efendim. Ben yeni korumanız ve rehberinizim.
Otto Haupt, soy su nuevo guia.
Gezi rehberi alırım.
Me compraré una guia.
İyi bir gezi rehberi biliyor musun?
¿ Qué guia me recomienda?
Guia'yı gördün mü?
¿ Has visto a Guia?
- Guia geldi mi?
- ¿ Sabes por dónde anda Guia?
Guia, nerdesin?
Guia, ¿ dónde te habías metido?
Guia, müziği açsana.
Guia, pon música.
Guia, sen misin?
Hola, ¿ eres Guia?
Guia, konuş.
Guia, dime.
Bu Guia!
¡ Oh, es Guia!
Guia, sen misin?
Guia, ¿ eres tú?
O, senin liderin, senin rehberin bu muhteşem maceraya beraberce gidin.
es vuestro lider, es vuestro guia, en este viaje alucinante.
Rehberde pek fazla Zonfeld yok.
- No hay muchos Zonfeld en la guia.
Bir şeye yemin etmeni istiyorum... şu diğer bayanla işler yolunda gitmezse... veya başka bir diğer bayanla... eski telefon defterini açıp beni aramayacaksın.
Quiero que jures que si... las cosas no resultan con esta señora, o... o con cualquier otra señora, no... tomarás la guia telefonica y darás con mi numero.
Her Otostopçunun Galaksi Rehberi de alkolden bahseder.
La Guia del Autoestopista Galáctico también menciona el alcohol.
- Klarnet, fagot ve obua. Orkestra da yönetiyorum.
Clarinete y guia en la orquesta.
Bir rehber ayarlayacağız.
Hoy buscaré un guia.
Ben de "Zuul" adına Tobin'in Ruhlar Rehberinde bir bakayım.
- Voy a buscar la palabra "Suul" - Catalogo Spates. - La guia de espíritus.
Rehber herkesin sessiz olmasını söylüyor.
El guia dice que todos deben entrar silenciosamente.
Sadece rehberi yanımıza alırız.
Exactamente. Sélo llevaremos al guia, gJde acuerdo?
Bir saat önce rehberle birlikte gittiler aslında daha fazla ve bir şekilde...
Salieron con el guia hace una hora. Més, en realidad. Y, de algun modo...
Geri döndüğümde rehber hangi mağaraya girdiğini hatırlayamadı.
Cuando regresé, el guia no recordaba en qué cueva habia entrado ella.
Tutuklu ilk mağaraya Bayan Quested ve rehber ile birlikte girip hizmetçiler ve köylüler tarafından ezilip sıkıştırılan diğer yaşlı hanımı geride bırakarak amacına ulaştı.
El prisionero logré su objetivo ingresando a la primera cueva con la Srta. Quested y el guia dejando a la zaga a la anciana sefiora donde recibié los empellones de sirvientes y aldeanos.
Ve onun yorgunluğundan ve rahatsızlığından faydalanan tutuklu köylülere ve hizmetçilere geride kalmasını söyledi. Ve sizi rehberle birlikte yalnız başınıza götürdü.
Aprovechando su angustia y su fatiga e | prisionero ordené a los aldeanos y sirvientes que permaneciesen alli y partié con usted junto con el guia.
Pekâlâ, Bayan Quested tutuklu ve rehberle birlikte tepeye tırmandınız.
Entonces, Srta. Quested... mcomenzé a subir la ladera con el prisionero y el guia.
- Rehber neredeydi?
- Si. - ¢ Dc'nde estaba el guia?
Fakat mağaralara vardığınızda tutuklu yanınızdan ayrılıp rehberle konuşmaya gitti.
Cuando llegaron a las cuevas, el prisionero fue a hablar con el guia.
Bu kitapta okudum, Cadıların Cennet ve Cehennem Rehberi'nde.
I estaba leyendo en este libro, ya sabes, La Guia de brujas al Cielo y el Infierno.
Beni ara. Numaram rehberde var.
LLamame, mi numero esta en la guia
Neyse ki, önemli bir hasara yol açmadı.
Pero no se dañó nada importante. EQUIPO DE PROPULSION SISTEMA DE GUIA
Ya da onu bir restoranı değerlendirir gibi ona puan verdiğinde.
O cuando siente que lo estas evaluando... como para una guia de restaurantes.
Ya da bir turist rehberi için sanki.
O como para... una guia turistica
Geriye açgözlülük öfke, gurur, yalancılık, tembellik kalıyor.
Pues nos quedan guia, ira, orgullo, mentira y pereza.
Kendi görüşünün uzantısı olan biz izcileri düşün.
piensa que tu guia es una extension de tus ojos.
Bana elini ver?
Me podes dar una guia?
Merhabalar, ben Akira....... karateyi doğru bir şekilde öğrenmeniz için size yol göstereceğim.
Saludos, Soy Akira su guia en el camino al verdadero karate.
Zıpla ve şu halatlara yol ver.
¡ Muevete y guia esas lineas!
Her şey hazır. Koruma alanı iyi durumda, uzaktan yönlendirme sistemleri tamamen işlevsel.
Los campos de contención aguantan sin problemas, sistemas de guia totalmente operativos.
Şey, Pazartesi geceleri gazete bayisine giderim yeni Tv programlar almaya Joe için.
Los Lunes en la noche voy a traerle la Guia de TV para Joe
Çok sevindim, Ditch. Burayı bulmayı başardın.
Porque al parecer, Ditch, necesitabas un guia para hallar tu camino aquí.
Evet, tam olarak ne istediğinizi biliyorum.
GUIA DEL CONSUMIDOR sé lo que quiere.
Dedi :
Un guia, en la montaña.
Boruya yakın yönlendirme.
"Guia arribó plano"
Ama her gün inançla yürümeliyiz Tanrım Pazartesi günü
# pero debemos avanzar # por fé # cada día # oh, Señor # ooh, el Lunes # caminar # y el Martes # caminar # ooh, deja a Jesús # deja a Jesus ser # déjalo ser # tú guia
Pazartesi günü Yürü Ve Salı günü
# el Lunes # camina # y el martes # camina # deja a Jesús ser # déjalo ser # tú guia