English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Haddie

Haddie traducir español

398 traducción paralela
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, Ajan Haddie'ye söyle.
Y si necesitas algo, sólo házselo saber al Agente Haddie.
Haddie Mcgonagle.
Haddie McGonagle.
Omzuna birinin dokunduğunu hissedersen hayatı için yalvaran Haddie olabilir ve sıradaki de sen olabilirsin.
Si alguna vez sientes que tocan tu hombro, ésa puede ser Haddie, rogando por su vida. Y podría ser que tú fueras la siguiente.
Harika. Amber, Haddie ve arkadaşlarıyla dışarı çıktı.
Amber está fuera con Haddie y sus amigas.
Haddie, formasını alır mısın?
Bien, cariño, vamos, vamos, vamos.
Çamaşır odasındaydı, tamamdır.
Hey, Haddie, ¿ puedes coger su uniforme, por favor?
Haddie, tamam.
Haddie, está bien. No es para tanto.
- Haddie?
- ¿ Haddie?
- Haddie esrar içiyormuş.
Bueno, Amber me dijo la verdad.
Kızım Sylvia, A.P. kimya dersini Haddie'yle alıyor.
Mi hija Sylvia va a Química avanzada con Haddie.
Aslında Haddie yeğenim oluyor.
Sabes, Haddie en realidad es mi sobrina.
Daha Haddie'yle çıkmadan önce eziğin teki olduğunu anlamıştım.
Lo sé, pensé que era un perdedor hasta que el comenzó a salir con Haddie.
- Haddie?
- Haddie.
Haddie'nin şimdi bilgisayarı kapatması gerekiyor.
- Sabes, Haddie debe apagar el ordenador.
Haddie, seninle konuşurken arkanı dönüp gitme.
- Haddie, no te vayas mientras te hablo. - ¿ Qué está pasando?
Sana bir şey diyeyim mi, Haddie?
Sabes qué Haddie...
Çok teşekkür etmek istiyorsan Yo-Yo ile Haddie meselesinde yardımcı olabilirsin.
Si en verdad quieres agradecerme deberías ayudarme con el asunto de "yo yo" y Haddie
Dün Steve'le kavgalarından sonra Haddie biraz neşelensin.
Sólo trato de animar a Haddie después de todo lo que paso con Steve
- Haddie!
- Haddie!
- Haddie, canım.
Haddie, cariño.
Bu ne demektir, biliyor musun?
Y Haddie ha llevado a Max, asi que sabes que significa eso?
Haddie neden hukuk okumayı seçtiğimi sorgulattı bugün.
Sabes, Haddie me hizo pensar en la razón por la que me metí en derecho.
Haddie nerede?
Eh, ¿ Dónde está Haddie?
Haddie'yle ailecek vakit geçirmeye çalışıyorum.
Intentando que Haddie se involucre con el tiempo en familia.
Haddie, etrafına bak.
Haddie, quiero que mires por aquí.
Haddie, git hadi.
Por favor, Haddie, ve.
- Olmaz, Haddie! - Ne oldu?
- No, Haddie, Haddie - que?
Haddie'nin biyoloji sınavı olacağını söylemeyi unuttum sana. Bir de oturup çalışmamış hiç.
Olvidé decirte que Haddie tiene un examen de biología, para el que no ha estudiado.
Ona üzülmesem başka bir gerçeğe üzülüyorum. Haddie'yle ilgilenememem gerçeğine.
Cuando no estoy preocupada por él, estoy preocupada por el hecho... de que no estoy preocupada por Haddie.
Haddie'yle de ilgilenemediğim zaman beynim hiç susmuyor.
Y cuando no estoy preocupada por Haddie... es como si no parara nunca, ¿ sabes?
- Haddielar maçı kazanmış mı?
- ¿ Ganó Haddie su partido? Dios, tenemos que irnos.
Haddie'nin maçı vardı.
- El partido de Haddie.
- Kızın maçını mı unuttunuz?
- ¿ Lo habías olvidado del partido? - Haddie.
- Efendim? Haddie yarın bizim kıza bakabilir mi?
¿ Podría Haddie hacer de niñera mañana por la noche?
Haddie?
Oye, Haddie... - ¡ Haddie!
- Haddie'nin cep telefonu faturası.
- Es el celular de Haddie.
Haddie'nin lisesinde ikinci sınıftaymış.
Va en primero en la preparatoria de Haddie.
Haddie'nin bir erkek arkadaşı var.
Haddie tiene novio.
Tabii ki Haddie'nin erkek arkadaşı olur.
Claro que Haddie tiene novio.
Haddie'yi odasından çıkaralım mı artık dersin?
¿ Crees que es hora de dejar que Haddie salga de su habitación?
Haddie resimlerinizi göstermişti.
Sí, Haddie nos ha enseñado fotos.
Haddie durumdan bahsetmişti. - Evet...
Lo entendemos, Haddie nos ha hablado de la situación.
Haddie'nin daha o kadar açıldığını sanmıyorum.
Bueno, no creo que Haddie esté ahí todavía.
Haddie'ninmiş o zaman.
¿ Así que fue Haddie?
- Amber doğruyu söylemiş.
- Haddie fumaba la María.
Imax'te oynayan üç saatlik bir film varmış ve Haddie Max'i ona götürdü.
Que proyectan en el Imax,
- Haddie! - Merhaba, tatlım.
- Hola, cariño.
Haddie, çok özür dileriz.
Haddie, lo sentimos mucho.
- Haddie...
- Haddie...
- Haddie!
- ¿ Qué?
Haddie daha 15 yaşında.
Haddie tiene 15.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]