Halloldu traducir español
811 traducción paralela
- Halloldu.
- Y está todo arreglado.
Yani işimizin yarısı halloldu.
Medio trabajo hecho.
Pekala, sanırım bu iş halloldu.
De acuerdo. Supongo que eso es todo.
Evet, sanırım halloldu.
Sí, supongo que sí.
İşte. Halloldu.
Ya está suelto.
- O iş halloldu.
- Ya empacamos todo.
Bu iş de güzelce halloldu.
Esto está ya terminado.
- O halde her şey halloldu.
- Entonces, todo arreglado.
Bu halloldu artık. Eddie Mars'ın seninle işi ne?
Aclarado esto, ¿ qué tiene que ver Mars con Vd.?
... Sorun halloldu.
Sé que hasta aquí lo comprendéis.
Her şey halloldu.
Ya está todo acordado.
Her şey halloldu.
Lo peor ya ha pasado.
Alo? - Danny, her şey halloldu.
- Danny, todo está solucionado.
Büyük beyaz tavşanlı kadınla ilgili şu sorun. Halloldu mu?
Acerca de esa mujer que ve un conejo blanco gigante ¿ ya se solucionó el problema?
Az önce Chandler ile konuştum, her şey halloldu.
Hola, Rick. Acabo de hablar con Chandler, y todo está bien.
Madem öyle mesele halloldu.
- Entonces está decidido.
Ama beni öyle olmadığına ikna ettin, mesele halloldu.
Pero me convenciste de que no, así que acepté que fuéramos juntos.
- Şipşak halloldu.
- Fue fácil.
Mesele halloldu.
Asunto arreglado.
Böylece sorun halloldu.
Eso lo zanjó todo.
Her şey halloldu. Bayan...
Bueno, eso está arregladp.
Mesele halloldu.
El peligro ha pasado.
Her şey halloldu.
No te preocupes, todo está arreglado...
Şanslıyız ki, iş meselesi çok çabuk halloldu.
Hemos tenido mucha suerte en conseguirle un empleo tan pronto.
- Her şey halloldu mu? - Evet.
- ¿ Eso es todo, Louise?
Hepsi halloldu.
Ya está.
Her şey halloldu.
Está solucionado. - Qué bien.
- Sorunlarımız halloldu.
- Se acabaron los problemas.
Sanırım halloldu, Jerry.
Creo que ya está, Jerry.
Mesele çıkmadan halloldu.
- Está arreglado. No es para tanto.
- Mesele halloldu, McCabe.
- Asunto zanjado, McCabe.
Halloldu bebeğim.
Todo arreglado, nena.
Halloldu.
Lógico!
- Antoine meselesi halloldu mu?
- ¿ Va todo bien con Antoine?
Hepsi halloldu mu?
¿ Todo resolbido?
Evet, Anneciğim, artık her şey halloldu.
Sí, querida madre, todo se ha arreglado.
Evet, o iş halloldu.
- Sí, ya está hecho. Está, está todo hecho.
- Tüm kisisel sorunlarin halloldu mu?
- ¿ resueltos sus problemas personales?
- Her şey halloldu.
- Sí. - Ésa es la solución.
İhracat meselesi ne oldu? Halloldu mu?
¿ Ha solucionado lo de la exportación?
- Neden bağırıyorsun? Her şey halloldu!
No grites, está arreglado.
- Halloldu bile.
- Eso está hecho.
-'Halloldu'mu diyorsun?
¿ Quieres decir que quedó arreglado?
- İşte halloldu. Francoise sana ödünç verir.
Françoise te la prestará.
Halloldu.
¿ Está arreglado? Pues, es maravilloso.
Arabacı halloldu.
El conductor está a salvo.
Her şey halloldu mu?
¿ Fue todo bien?
Biz arazinizi alıyoruz, siz 1000 dolar alıyorsunuz... dostumuz da bu voliyi vuramadığı için... demiryollarındaki işinden oluyor. Mesele halloldu.
Todo irá bien.
İş halloldu o halde.
Estamos encantadas de tenerlo con nosotras.
- Yani iş halloldu mu?
- ¿ Ya está?
Herşey halloldu.
Sí, me he encargado de todo.