Hamish traducir español
191 traducción paralela
Evet, oyum.
- Sí. - ¡ Te lo dije, Hamish!
- Dr. Hamish. - Nasılsınız?
- El Dr. Hamish.
Dr. Hamish bana etrafı gezdiriyordu.
El Dr. Hamish me ha enseñado los jardines.
Dr. Hamish'le öğle yemeğine gidecektim.
Como con el Dr. Hamish.
Buna misilleme olarak, Lord Douglas tek oğlu Hamish'i Campbell kızlarına tecavüz etmek için gönderdi.
En cuya represalia, el Señor Douglas envió a su único hijo, Hamish, a violar a dos niñitas Campbell.
Almanya'daki hedefleri gecenin köründe ortalama hava koşullarında... ( Hamish Mahaddie, Grup Komutanı )... tespit etmek... ( RAF Bombardıman Komutanlığı )... herhangi bir kişi için görevin ötesinde bir işti.
Encontrar un objetivo en Alemania, en mitad de la noche, en cualquier condición climática, estaba fuera del alcance de cualquier tripulación aérea.
( Hamish Mahaddie, RAF Kılavuzu ) Ardından büyük, işaret fişekleri, yüzlerce işaret fişeği attık.
Luego extendimos un corredor aéreo con bengalas.
Albay Hamish Armstrong
CORONEL HAMISH ARMSTRONG
Charles, Hamish'le tanışmanı istiyorum, nişanlım.
Te presento a Hamish, mi prometido.
Tanıştığıma memnun oldum Hamish.
Estupendo. ¿ Cómo estás, Hamish? Es un placer.
Hamish, bu gece Edinburgh'e gitti. Şu anda boşum.
- No, Hamish tiene que coger el tren.
Hamish'e eğer o yaparsa onu öldüreceğimi söyledim. Bu yüzden elim kolum bağlı.
Dije a Hamish que lo mataría si él lo hacía, debo ser consecuente.
Hamish'le evleneceğini söylüyordum.
Le contaba lo de tu boda con Hamish y dice que es un tipo genial.
Hamish, arkamda bir sürü dehşetli adam olduğunu bilsin istiyorum.
Quiero traer muchos amigos para compensar la colección de estirados de Hamish.
Bir ay sonra
UN MES DESPUÉS HAMISH Y CARRIE
Sen Hamish, bu kadın Caroline'ı, eşin olarak kabul ediyor ve onu tanrının şahitliği ve bu topluluğun huzurunda, hep sevip sadık bir eş olacağına söz veriyor musun tanrı sizi ölümle ayırana kadar?
Hamish, ¿ quieres a esta mujer, Caroline, como legítima esposa prometiendo ante Dios y ante esta congregación ser para ella un marido fiel y afectuoso hasta que la muerte los separe?
Sen Caroline, bu adam Hamish'i, eşin olarak kabul ediyor ve onu tanrının şahitliği ve bu topluluğun huzurunda, hep sevip sadık bir eş olacağına söz veriyor musun tanrı sizi ölümle ayırana kadar?
Caroline, ¿ quieres a este hombre, Hamish, como legítimo esposo prometiendo ante Dios y ante esta congregación ser para él una esposa fiel y afectuosa hasta que la muerte los separe?
Ve bir şey daha var. Biri bana Hamish'le yürümezse sıradaki olmak istediğini söyledi.
Otra cosa, uno de los presentes me dijo confidencialmente que si no me funcionase con Hamish, él tomaría su lugar.
Şimdi, bayanlar ve baylar, Bay Hamish Banks.
Y ahora, damas y caballeros, Sir Hamish Banks.
- Hamish nasıl?
¿ Cómo está Hamish?
Hamish?
¿ Hamish?
- Haydi Hamish!
Vamos, Hamish.
Hamish, doğru Edinburg'a git ve konseyi toplantıya çağır!
Hamish, ve a Edimburgo y reúne al consejo.
Eli. "Hamish" im.
Es mi "hamish".
Hamish, benim milletimin bir sözüdür.
Es una palabra de mi pueblo.
Benim için gelecekler, Hamish.
Van a venir a buscarme.
Benim için geliyorlar, Hamish. Benim için geliyorlar, Hamish. Benim için gelecekler, Hamish.
Nos van a acorrallar desde atrás.
Hamish Mücevherat.
Joyería Hamish,
Bay Hamish, insanların güvenlerini nasıI aşacağımızı bulduğumuz bir oyun oynarız.
Sr. Hamish, nosotros jugamos un juego imaginándonos como burlar... la seguridad de otras personas.
Soyulan yer Hamish uluslararası diye bir iş yeriydi.
El blanco fue un negocio... llamado Hamish Internacional. Es un distribuidor de joyas.
Hamish işinde bunu ispatladınız.
Lo demostraron en el caso Hamish..
Hamish işi için...
Anímate. Es por el trabajo de Hamish.
Hey, sakın Hamish planlarını unutma yeter.
Hey! . No te olvides de esos planos de Hamish!
Hamish mücevhercisindeki güvenlik kasetlerini incelediğimizde fark ettim. Ve biliyor musun bu gözlüklü adam tıpkı sensin.
Bien, entonces sacamos las cintas de seguridad de la joyería Hamish... y, sabes, Podría jurar que el tipo con los lentes y la Polaroid eres tu.
Belki artık Hamish planlarını verme zamanı gelmiştir.
Quizás es un buen momento para devolvernos los planes de Hamish.
Arayan Hamish elmas işini senin yaptığını söyledi.
El que llamó dijo qué usted hizo el trabajo de los diamantes de Hamish.
Hamish McGrumbel isminde birisiyle aynı odayı paylaştı.
Compartió un cuarto con un hombre llamado Hamish MacGrumble
Hamish kurabiye kavanozuna benziyordu... ve burun kılları sanki bir örümcek ailesinin yuvası gibiydi.
Hamish se parecía en algo a los moldes de pan. Tenía tanto pelo que podía albergar una familia de arañas.
Harvie ve Hamish birbirlerinden hoşlanmıyormuş gibi davranıyorlardı.
Harvie y Hamish no se llevaban muy bien.
Harvie sık sık Hamish'in dişlerini yürütüyor... Sonra da geri getirip nereye götürdüğünü gösteriyordu.
Harvie robaba sus dientes y luego los devolvía, mostrándole dónde estuvieron antes.
Ama Hamish intikamını hep alırdı...
Pero el otro siempre tenia su venganza.
Harvie sık sık geceleri kaçıp Hamish'i hayvan özgürleştirmeye götürüyordu.
A veces Harvie se escapaba de noche e iba con Hamish a la Sociedad Liberadora de Animales.
Hamish?
Hola, Hamish.
- Benim, özellikle anılmaya değer bir vakada adım "Hamish" ti.
Yo fui "Hamish" en una ocasión especialmente memorable.
Bayanlar, bu benim arkadaşım, Hamish.
ÉI es mi amigo, Hamish.
Medyum arıyorum...
¿ Eres médium, Hamish?
Crystal Hamish-Steinberg İkinci Muhalefet olacak.
Crystal Hamish-Steinberg es la Segunda Negativa.
Bu, o kadar da kolay değil, Hamish.
Depende de nosotros, Hamish.
Haydi, Hamish!
¡ Vamos, Hamish!
- Hamish Mücevherat. - Bay Hamish lütfen.
El Sr. Hamish, por favor.
- Bay Hamish. - Evet.
Sr. Hamish, escuche con atención.