English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Haole

Haole traducir español

49 traducción paralela
- Haole nasıl olsun?
- ¿ Cómo te gusta el haole?
Yani sana yasaktır, haole.
Quiere decir límitado para ti, haole.
- N " oldu, haole çocuk?
¿ Qué pasa niño haole?
Plajımızda ne arıyorsun, haole çocuk?
¿ Qué háces en nuestra playa, niño haole?
- Koruyucuları yok burada.
Tus compañeritos no están para cuidarte, niño haole.
Haole, ne sanıyordun? Adaya gelip ananasını yedikten sonra... - Yardım edin!
Oye tú, gringo, ¿ qué crees que puedes venir a esta isla y comerte nuestras piñas...
- Sersem haole!
- ¡ Gringo estúpido!
Hey, haole.
Hola.
N'aber, beyaz adam? Shamu...
- ¿ Qué tal, haole?
Sizinle işbirliğinde bulunmam için bir tek neden göster bana, haole.
¿ Por qué debería cooperar contigo, haole?
Haole, bizden zaten sekiz ada aldınız.
Haole, nos quitaste ocho islas.
Beyaz polise bilmek istediği her şeyi anlatın.
Díganle al policía haole todo lo que quiera saber.
Evet, bir "haole" için.
Sí, para un haole.
"Haole", sorunun varsa gidip İçişleriyle hallet çünkü bize konuşma yasağı getirildi ve bizler burada emirlere uyarız.
Tienes problemas, habla con AI, porque aquí nos prohibieron hablar. Y por aquí, seguimos órdenes.
Çekil başımdan, "haole".
Lárguense de mi vista.
N'aber, "haole"?
Howzit, haole.
Haole...
Calentón...
Bu haole çok konuşuyor.
Estos blancos son muy ruidosos.
Steven Carver adında bir adam.
- Un Haole llamado Steven Carver.
- Ne bileyim, adamın teki işte.
No lo sé, como haole.
- Adamın tekiymiş, hepsi birbirine benziyormuş.
Sí, haole... todos nos parecemos.
- Komik değil mi? "Haole"
- Divertido, haole. Divertido.
Haole.
Haole.
Peki bu Haole siparişi gelmeyince ne yaptı?
¿ Qué hizo este haole cuando no apareció su paquete?
Seni en son gördüğümde, hindistan cevizi kadar bir şeydin. Haole hanginiz?
La última vez que te vi, eras del tamaño de un coco.
- Bir Haole bunu yapamaz dedim ben!
¡ Os dije que un haole no podría hacerlo!
Bana sorarsanız, en iyi Haole ölmüş Haole'dir.
¡ Si fuera por mí, el haole bueno es un haole muerto!
Haole başarmış!
¡ El haole lo consiguió!
Haole hanginiz?
¿ Quién es el haole?
Neye benziyordu? Yabancı.
Haole.
- Hey haole, sağır mısın?
- Oye, haole, ¿ estás sordo?
Sırf sana muhbirlik yapmaya anakaradaki haole hapishanesinden geldim.
Recorrí todo el camino desde una prisión extranjera para declarar para ti.
Beyaz tenli, siyah saçlı, ortalama boyda bir adamdı.
Haole, pelo marrón, estatura media.
Söylediklerinden bir şey anlamıyorum. Adamı tanımıyorum bile.
No conozco a ese haole.
Paradise Den'de onunla kavgaya tutuşmuşsun.
Tú y ese haole os conocisteis en el Paradise Den.
Adamla kavga eden de oydu, ben değil.
Él tenía un problema con el haole, no yo.
Adam cebinde beş binlikle mekâna geldi.
El haole vino al Paradise con cinco de los grandes.
Tam yumruklar konuşacakken kumarhanenin sahibi adamın iyiliği için onu dışarı attırdı.
Justo cuando estaban a punto de enzarzarse en una pelea, el supervisor de las mesas echó al haole por su propia seguridad.
Bu iki haole.
Fueron estos dos haoles.
- İki haole gibi geliyor.
Suena a una pareja de haoles.
- Evet, iki haoleydiler. Artık bir haole kaldı çünkü diğerini sen öldürdün.
Sí, ahora solo queda un haole... porque tú mataste al otro.
Haole için öyle olabilir.
Bueno, puede que para un haole.
Bu haoleyi başka yerde sorgulaman gerekiyor.
Va a tener que interrogar a este haole en otro sitio.
Ah, haole'lerden tabii.
De extranjeros.
Kendine dikkat et, haole.
Ten cuidado, haole.
Ne ima ediyorsun haole?
- ¿ Qué intentas decir, hombre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]