Harker traducir español
298 traducción paralela
- Ve Bay Harker.
- Y el Sr. Harker.
Sıradan bir çabayla nişanlınızı eğlendirmek için, Bay Harker, ona uzak ülkemden oldukça korkunç masallar anlatıyordum.
En mi humilde intento de entretener a su prometida, Sr. Harker, le conté varias historias... macabras de mi remota región.
Bay Harker'ın kaygılarını oldukça iyi anlıyorum.
Entiendo la preocupación del Sr. Harker.
Bir vampir, Bay Harker, ölümünden sonra canlıların kanlarını içerek yaşayan bir yaratıktır. Kan bulması gerekir yoksa ölür.
Un vampiro es un ser que vive una vez muerto bebiendo la sangre de los vivos.
Bay Harker, bu korkunç.
Sr. Harker, es horrible.
- Lütfen, Bay Harker.
- Haga el favor, Sr. Harker.
Bay Harker, endişelenmeniz gereken şey bu.
Sr. Harker, debería preocuparse de eso.
Bay Harker, lütfen, buraya gelin.
Sr. Harker, por favor, acérquese.
Bay Harker, hayatımı bir çok garip şeyi incelemeye adadım belki de dünyanın bilmemesinin daha iyi olduğu küçük, bilinen gerçekler.
He dedicado mi vida al estudio de cosas muy extrañas, hechos poco conocidos que es mejor que el mundo ignore.
Bilemiyorum, Bay Harker.
No lo sé, Sr. Harker.
Bay Harker, Bayan Mina'yı içeriye getirseniz iyi olur.
Sr. Harker, será mejor que traiga a la Srta. Mina adentro.
Gelin, Bay Harker.
Vamos, Sr. Harker.
Harker.
Harker.
Burada, Harker.
Aquí, Harker.
Harker adında biri, ordu mensubu.
Un tal Harker, un militar.
Harker? Horace Harker?
¿ Harker, Horace Harker?
Horace Harker. Evet, onu anımsıyorum.
Horace Harker, le recuerdo.
Binbaşı Harker, öyle anlaşılıyor ki, Napolyon'a çok değer veriyormuş.
Al comandante Harker le gustaba Napoleón.
Binbaşı Harker şurada yemek yiyormuş, ona arkası dönükmüş, devam et.
El comandante Harker estaba cenando allí, dándole la espalda. Siga usted.
Harker ayağa kalkmış, kapışmışlar.
Harker se levanta.
Harker düşerek belini kırmış.
Tropiezan con los platos de la mesa, Harker cae y se rompe la espalda.
Binbaşı Harker'in beli kasıtlı olarak kırıldı.
Rompieron la espalda deliberadamente.
Binbaşı Harker'ın belinin kırıldığını duyduğunda Creeper'den şüphelenmiştin, değil mi?
Cuando oyó que rompieron la espalda a Harker, sospechó del Reptil.
Anlıyorum, ama nasıl olur da Harker bu çeteye takılır?
Parece imposible que Harker tuviera que ver con esa gente.
Ama bir bağlantı var yoksa Harker şu anda kırık beliyle orada yatıyor olmazdı.
Tiene que haber una conexión o Harker no estaría con la espalda rota.
- Tıpkı Binbaşı Harker'ınki gibi?
¿ Como el comandante Harker? - Sí.
Binbaşı Harker'in belini kıracak kadar güçlü bir katil niçin hayvanca bir öfkeye kapılıp önemsiz küçük bardak ve tabakları kırıyor? Oysa büyük bir sandalyeyi ya da büyük bir masayı da kolaylıkla kırabilecek güçteydi.
Si es tan fuerte como para romper la espalda a sus víctimas, ¿ porqué desahoga su furia rompiendo tazas y platos y no butacas o mesas?
Şimdi söyle bana, diyorsun ki, büstlerden ikisi burada dükkanda kırıldı, üçüncüsü Binbaşı Harker'a, dördüncüsü Matmazel Carey'e ve beşincisi Bay Thomas Sandeford'a satıldı.
Dos de los bustos se rompieron en la tienda. El tercero lo vendió al señor Harker. El cuarto a la señorita Carey y el quinto a Sandeford.
Vickie Harker. Babamın sekreteri.
Vickie Harker, es la secretaria de papá.
Bayan Vickie Harker sizi arıyordu.
La Srta. Vickie Karker ha venido a verle.
Vickie Harker'ın bu aile için anlamı nedir?
¿ Qué significa Vickie Harker para esta familia?
Bay Graham? Eğer Bayan Harker'ı görmek istiyorsanız, Henry sizi oraya arabayla götürebilir.
Sr. Graham, si quiere ver a la Srta. Harker...
Ben de kızınızı görmek istiyordum Bayan Harker.
Era a su hija a quien quería ver, Sra. Harker.
- Bayan Harker!
- Sra. Harker...
Harker ile olan ilişkisinden uzun süredir haberdardım.
Hacía tiempo que sabía lo que había entre él y la Srta. Harker.
Tabii eğer Bayan Harker hiçbir şey söylememeyi kabul ettiyse.
Si la Srta. Harker estaba de acuerdo en no decir nada.
Öyle görünüyor ki Bayan Harker kabul etmiş.
Parece que la Srta. Harker aceptó.
Bayan Harker, Ben...
Srta. Harker...
Bayan Harker... Cinayetten hemen sonra daha iyi bir pozisyona terfi ettiniz değil mi?
Srta. Harker, poco después del asesinato le dieron un empleo mucho mejor, ¿ verdad?
Vickie Harkerla konuştum!
He visto a Vicky Harker.
- Bay Clayton apartmanı mı?
¿ Vicky Harker? - ¿ El apartamento del Sr Clayton?
- Vickie Harker beni seviyor.
- Vicky Harker me ama. - Sí.
" Jonathan Harker'ın Günlüğü.
"Diario de Jonathan Harker".
Sevgili Harker, sizinle buluşamadığım için özür dilerim.
"Mi querido Harker. Lo siento que no he podido conocerlo."
Adım Jonathan Harker. Yeni kütüphaneciyim.
Soy Jonathan Harker, el nuevo bibliotecario.
Bay Harker. Sağ salim gelmenize sevindim.
Señor Harker, me alegra que haya llegado a salvo.
- Başka bir şeye ihtiyacınız var mı?
- ¿ Necesita algo más señor Harker?
Son bir şey daha var Bay Harker. Dışarı çıkmak zorundayım ve yarın güneş batmadan da dönmeyeceğim. O zamana kadar bu evi kendi eviniz bilin.
Una cosa más señor Harker tengo que salir y no estaré de vuelta hasta mañana al anochecer hasta entonces considérese en su casa.
- İyi geceler Bay Harker.
- Buenas noches, Sr. Harker.
İyi uykular Bay Harker.
Que duerma bien, Señor Harker.
- Bay Harker. Bana yardım edecek misiniz?
- Señor Harker, ¿ me ayudará usted?