English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hartman

Hartman traducir español

233 traducción paralela
Amos, Adam Hartman yanıma geldi.
Amos, Adam Hartman se puso a mi lado.
Vali Hartman'ı devireceğiniz doğru mu?
¿ Es verdad que derrotará al gobernador?
- Bay Hartman?
- ¿ Señor Hartman?
Merhaba, Bay Hartman. Nasılsınız?
Hola, Sr. Hartman. ¿ Cómo está?
Küçük kristal tuz mahzenleri, Hartman'daki bayan kokusunu aldı.
Los saleros de vidrio tallado, que Señora husmeaba en Hartman.
- Yine harekete geçiyoruz. Hartman nerede?
- Nos vamos. ¿ Dónde está Hartman?
Hartman. "
Hartman ".
Tamam, Hartman, aşağıya inin.
Quiero que bajen ahí.
Hartman, oğlum, bunu benim için yaparsan, günlük emirlerde adınızdan bahsettiririm.
Si hacen eso por mí, les prometo una mención.
Zaman harcıyoruz Hartman.
Estamos perdiendo el tiempo.
Hartman, bu bir emirdir.
Es una orden.
Hartman, eğil seni manyak piç!
¡ Agáchese, maldito loco!
Bu da Lenny Hartman'ın kardeşi.
Esta es la hermana de Hartman.
Şerif Hartman, birkaç dakika içinde Moskova'dan yola çıkacak Kızıl Ordu'ya karşı, şehri savunmaları için 200 akrabasını işe aldı.
El alguacil Hartman contrató 200 parientes más... para proteger la ciudad del Ejército Rojo, el cual saldrá de Moscú en minutos.
Biz senden her zaman "Dürüst" Pete Hartman olarak bahsetmedik mi?
¿ No lo llamamos siempre "Honesto" Pete Hartman?
Şerif Hartman komünistleri darağacıyla adam edeceğini taahhüt eder.
El alguacil Hartman promete reformar a los comunistas con la soga.
Şerif Hartman, Williams'ın her an yakalanabileceğini düşünüyor.
El Alguacil cree que pronto capturarán a Williams.
Söyleme. Şerif Peter B. Hartman mı?
- No me digas que Peter B. Hartman.
" Sheriff Hartman :
" Alguacil Hartman :
Onlar, tamamen aynı kaderi paylaştığımız Şerif Hartman'a da Belediye Başkanlarına da güvenirler.
Tienen total confianza en su Alcalde... así como yo tengo una fe ciega en el alguacil Hartman.
Şerif Hartman?
- ¿ Alguacil Hartman?
"Şerif Hartman'ın para ödediği yüzlerce adam Chicago'ya yayılarak masum izleyicileri vurup terör estiriyorlar."
"Mientras los pistoleros del Alguacil asolaban Chicago... " disparándole a espectadores inocentes, propagando el terror...
Hartman, soracak sorun varsa direkt bana sor.
Hartman, si tiene preguntas, hágamelas directamente a mí.
Hartman, Şerif'liğin yüzkarasısın.
Hartman, usted deshonra su placa.
Hartman, sen bittin.
Hartman, está acabado.
Hepimiz arkandayız, Hartman.
Contrólese, Hartman.
Senin akıl hastanesine kapatılman lazım, Hartman çünkü hastasın, hasta, hasta.
Deberían encerrarlo, Hartman, porque está enfermo, enfermo, enfermo.
Sana söylüyorum, Hartman, Tanrı'nın ilahi adaleti Examiner'in üzerinde.
Te lo aseguro, Hartman, la divina providencia cuida al Examiner.
Miss Hartman.
La Srta. Hartman.
Mrs. Hartman.
Sra. Hartman.
Kısmen Mary Hartman kısmen Ingmar Bergman.
Es en parte Mary Hartman y en parte Ingmar Bergman.
Hartman'ın bir hastası için söyleyeceği çok ilginç şeyleri vardı.
Hartmann tiene algo muy interesante que decir... sobre una de sus pacientes.
- Hartman piçi nerede?
- ¿ Donde está ese bastardo Hartman?
Bizi uyardığın hakkında tek bir kelime bile duymak istemiyorum, Hartman.
No quiero oirte una palabra, Hartman, que nos advertiste.
Hartman.
Hartman.
- Hartman?
- ¿ Hartman?
Hartman'ın adamları da.
Y de la gente de Hartman.
Hartman, güney yürüyen merdivenine ilerliyor.
Hartman, procediendo a la escalera sur.
Bana Hartman'ın Shakka hakkındaki son dersinin kaset kayıtlarını verin bulabildiğiniz en küçük kayıt cihazı üç metre kablo ve küçük bir çalıştırma düğmesi yapabildiğiniz kadar hızlı, tamam mı?
Consígueme el cassette con la grabación de Hartman y Shakka un grabador bien pequeño, algo de cable y un activador.
Ben Uzman Çavuş Hartman, eğitiminizden sorumluyum.
Soy el sargento de artillería Hartman, vuestro instructor-jefe.
Leonard, Hartman gelip bizi bu şekilde yakalarsa ağzımıza sıçar.
Leonard, si viene Hartman y nos pilla aquí... vamos a tragar mierda por un tubo.
Ben, bölge savcı yardımcısı Hartman.
Soy el ayudante del fiscal Hartman.
Hartman artık medyayla herhangi bir röportaj olmayacağını söylüyor.
Hartman dice que no habrá más entrevistas.
Aramıza katılmaya karar verdiğiniz için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam, Doktor Hartman.
Estamos felices de que haya decidido unirse a nosotros, Dr. Hartman.
Anlat Doktor Hartman bütün çocuklar sana aşık oluyor mu?
Dígame, Dr. Hartman, ¿ todos los niños se enamoran de usted?
Adam Hartman.
Adam Hartman. Presente.
Hartman, seninle konuşmam lazım.
Tengo que hablar con usted.
"DÜRÜST" PETE HARTMAN, görevini kötüye kullanma, yolsuzluk ve görevini yapmamak suçlarıyla Cook Country Hapishanesine gönderildi.
"HONESTO" PETE HARTMAN terminó en la cárcel del condado por mala conducta, abuso y omisión de autoridad en su cargo.
Hartman adlı bir Alman doktor melankoliyi değişi türlere ayırmıştır.
Un médico alemán llamado Hartmann ha dividido la melancolía en varios tipos.
Hartman adlı bir Alman doktor melankoliyi değişi türlere ayırmıştır.
Un médico alemán llamado Hartmann ha dividido la melancolía en varios tipos
Hartman Otel'de, 331 numaralı odada.
Comencé a verla un par de veces por semana... en el Hotel Hartman, en la habitación 331.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]