Hatun traducir español
2,885 traducción paralela
Domuzun adı Evie ( negatif anlamda hatun ) mi?
¿ La cerda se llama Evie?
- Bu hatun gerçekten sinirlerimi oynatıyor.
Esta chica realmente me pone de los nervios.
Ve sonra da, hatun filmi izliyorum.
Y entonces, veo una película de chicas.
Bu çılgın ve seksi hatun da kim? "
¿ Quién es la impetuosa bombón? "
Yuh, hatun taş.
Jesús, esa sí que es una señora.
Güzel hatun.
Ella es bien parecido.
Hangisi hatun?
¿ Cuál es la mujer?
En son ne zaman para ödemeden hatun kaldırdın?
Cuando no lo hizo la última vez debe pagar por un número?
Trench'le dün gece buradaydık, değil mi? Birkaç donanma meraklısı hatun gelmişti. Doğru, değil mi?
Justo el otro día estaba con zanja en un bar, y había estos Armada Groupies focas en, ¿ recuerdas?
Ve başroldeki hatun SARS'a yakalanmış.
Y la protagonista tiene SARS síndrome respiratorio agudo severo ).
Bak bu hatun için sana yardım edeceğim,... ama ne diyorsam yapman gerek.
Mira, te ayudaré con esa chica, pero tienes que hacer lo que te diga.
Hatun kaldırmayı sağlayan bir şarkı var onu çalabiliyorum.
Me sé una canción, que es suficiente para conseguir a una chica que le molan los músicos.
Oh, hayır olamaz.Az önce çaktığım hatun benim gerçek yüzümü öğrendi.
" ¡ Oh, no, la chica que me acabo de tirar descubrió que mentí!
Güzel.Ben bir insana hatun ayarlarsam, ona bir gün vurur geçer.
Bien. Si le consigo a un tío un culo, es por un día.
Ama nasıl hatun kaldırılması gerektiğini öğretirsem,... sonsuza kadar çakıcı olur.
Pero si le enseño a conseguirlo por sí mismo, tocará para siempre.
Evet Johnny hayatına bir hatun girseydi belki beni anlardın.
Bueno, Johnny... Si alguna vez tuviste novia, tal vez lo entenderías.
Eski ben olsam hayatta görmezdim ya da umursamazdım ama Grimes'ın hatun...
En mi anterior periodo de discapacidad, no me hubiera dado cuenta de que las mujeres Grimes...
Ya da ne zaman bir hatun gelse
Podría ser que, cada vez que aparece una chica,
6 beden mayoyu alır üstüne 12 beden etiketi yapıştırırdım ve sonra balık etli bir hatun içine girmeye çalışır ve şöyle diyerek soyunma odasında çıkardı :
Cogía una talla 36 y le ponía encima la pegatina de una 50. Y entonces alguna gorda intentaba meterse dentro, y salía del probador como,
Zamanında ben ve Lamar Odom buradan ne kadar hatun kaldırıldık biliyor musun?
En los viejos tiempos, ¿ sabes a cuántas mujeres recogimos el padre de Lamar Odom y yo aquí?
Yani, çok az hatun olan bir yerdi.
Quiero decir... sin buenas chicas sexy.
Aslında, gayet güzel birkaç olgun hatun vardı.
En realidad, había chicas buenas.
Glee'deki lezzo hatun bu kelimeyi kullanmanın hiç hoş olmadığını söylüyor.
Esa chica lesbiana de Glee dice que no debes usar esa palabra.
Burt kaybetmeye başlayacak ya da kazanmaya devam edecek ve çok zengin olacak, kendisine kumarı hakkında dır dır etmeyen yarı robot bir hatun alacak.
La buena noticia es que Burt empezará a perder. O seguirá ganando y se hará tan rico, que comprará una atractiva esposa mitad robot que no se queje todo el rato por sus apuestas.
Laura harika, harika bir hatun. Ve ben asla...
Laura es una chica... chica genial, y yo nunca, ya sabes...
Eğer son iki insan... O... O iyi görünümlü bir hatun.
las dos últimas personas, ella... ella es una chica guapa.
İki hatun seçmiştim.
Yo había escogido dos chicas para la próxima vez.
Hatun çok sıkıcıydı.
La chica era un festival del aburrimiento.
O bir hatun olmayı hakediyor ama aslında bir erkek.
Afirma ser una mujer, pero en realidad es un hombre.
Hatun olduğum için mi?
¿ Porque soy la chica?
Hatun olur, eteği olur, kadın olur işte.
Ya sabes, como en ancho, como en la falda, como en dama.
Elinde tork anahtarı olan bir hatun işte nesi kötü bunun?
Un chica hermosa con una llave inglesa. ¿ Qué tiene de malo?
Şu korkunç hatun kim?
¿ Quién es la dama atemorizante?
- Artık tek ihtiyacımız hatun.
- Ahora necesitamos algunos cuerpos.
En azından senin hatun dans etmen yüzünden tek çıkış yolu olan tuvaletin penceresinden kaçmadı.
Bueno, por lo menos no la sacaste a bailar el baile de la línea. solo para que se escape por la ventana del baño.
Kumsalda bikini giymiş bir hatun gördüm.
También vi a una chica en bikini en la playa.
Bilim kurgu, komedi, dostluk filmleri, hatun filmleri, ne ararsan var. Hepsi BluRay veya DVD olarak.
Tienes tu Ciencia-Ficción, comedias, películas de amigos, películas de chicas todas en BluRay o DVD.
Fantezi hatun iyi günler diler.
Fantasía fatal les desea un buen día.
Diyelim ki bir hatun erkek arkadaşını çalıyor.
Vale. Digamos que una chica te roba a tu novio.
- Bu hatun çok fena ben biliyorum
Es la comandante en jefe del orión 5, temporadas de I a 1 a la 4 Su nave era una completa nave espacial montada realmente Con 6 veces la potencia de la fuerza humana normal
Gerçekten hoşuma gitti bu hatun
Realmente me gustaria quedarme a charlar, pero me tengo que ir.
- Bara hatun tavlamaya gidiyoruz. Bir hatuna dönüşmeye değil.
Colega, vamos al bar a conocer mujeres, no a convertirnos en ellas.
Hadi gidip hatun bulalım. Birkaç güzel hatun bulalım.
Muy bien, vamos a conseguir algunas damas.
Ama onu içersen hatun tavlamayı falan unut.
Un chupito de tequila, un suspenso en ligar alguna mujer.
- Öyle ateşli bir hatun söz konusuysa, kural mural yoktur.
No, con un bombón como ese no hay reglas.
Yine böyle bir hatun bulma yolunda sana bol şans.
Buena suerte después de eso.
Evliymiş hatun.
Era casada.
-... bu hatun var ya aslında- -
¡ Oye!
Kesinlikle çok fena hatun
Viejo, en serio no nos costará trabajo.
Birkaç taş hatun bulalım.
Algunas bellas damas, algunas exquisitas damas.
Hangi arada hatun tavladı?
¿ Cómo pudo recoger una mujer tan rápido?