English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Heterosexual

Heterosexual traducir español

919 traducción paralela
Heteroseksüel hayat rahatsız ve sıkıcı bir hayat.
El mundo de un heterosexual es enfermo y aburrido
Yoksa gay mi? - Ne demek istiyorsun?
¿ Heterosexual o gay?
- Normal.
Es heterosexual.
Ne derece heteroseksüelsin şu anda?
¿ Cuán heterosexual eres ahora?
Hep koyu bir heteroseksüel oldum.
Más de dos. Siempre he sido un heterosexual devoto.
Bayan tenisinde, heteroseksüeller bana göre pek şanslı değil.
"En el tenis femenino, siempre aliento contra la heterosexual."
Demek heteroseksüel?
Es heterosexual, ¿ eh?
Heteroseksüel.
Es heterosexual.
Son heteroseksüel de uykuya dalmadan, bir Opera asla bitmez!
La ópera no se acaba... Hasta que el último heterosexual se queda dormido.
Son heteroseksüel de uykuya dalmadan, bir Opera asla bitmez!
La ópera no se acaba... hasta que el último heterosexual se queda dormido.
"erkek" misiniz?
¿ Es usted heterosexual?
Bence dışarda genç namuslu, kendisine epeyi iyi bir hayat yaşatacak... bir erkeği olmasından mutluluk duyacak bir sürü kadın vardır.
Muchas mujeres estarían encantadas de tener a un varón joven, heterosexual y con un buen sueldo
Böylece, gey olmayanlara "Yönetici olabilirim" demiş olursun.
Le estás mostrando al mundo heterosexual que puedes ser un ejecutivo.
Bir erkek ve bir kadınsanız her şeyi yapabilirsiniz.
Si eres heterosexual, puedes hacer lo que se te antoje.
Gerçekçilik, hetero muadiline olabildiğince benzemektir.
La idea de esta categoría es verte lo más parecido posible a tu equivalente heterosexual.
Hetero bir erkeğe.
Un heterosexual.
Şu nasıl? " Aşırı derecede orta yaş bunalımı geçiren heteroseksüel bekar erkek...
- Eso es fácil. "Heterosexual en plena crisis de los 40 busca segunda oportunidad".
"Bekarsın. Heterosexualsin. " doktorsun.
"Estás soltero, eres heterosexual, eres médico y eres judío".
- Kimse tarafından doğma büyüme hetero'dan başka birşey olarak görülmeyeceğim! - Bir şey söyleyeyim mi?
No quiero que nadie me considere otra cosa más que un heterosexual de cabo a rabo.
Heteroseksüel bir erkeği endişelendiren ne?
¿ Qué es lo que tiene que preocupa a un heterosexual?
"İşte bu yüzden heteroseksüel değilim"
"Por eso no soy heterosexual".
Heteroseksüel misin, homoseksüel mi?
Heterosexual o homosexual?
Altın çocuğunuz, müstakbel şirket ortağınız Andrew Beckett'in eşcinsel ve AIDS'li olduğunu anladığınızda heteroseksüel kalbinize korku saldığı doğru değil mi?
¿ No es verdad que cuando supo que Andy Beckett, su muchacho de oro y futuro socio, era homosexual y tenía SIDA le clavó una estaca de miedo en su corazón heterosexual?
Heteroseksüel olduğuna inanmak zor.
Es difícil de creer que eres heterosexual.
Üzgünüm, bu benim doğam. Ve sen benim yıllardır karşılaştığım en doğal, en dürüst adamsın.
Lo siento, yo soy así y usted es el heterosexual más normal que conozco desde hace tiempo.
Bir heteroseksüel hapiste ne kadar iyi olabilirse.
Tan bien como puede estar un heterosexual en prisión.
Seni kendi güzel ellerimle, heteroseksüel olmanı sağlayacağım.
Hare de tí un heterosexual con mis propias manos. Gran drama.
Sen gizli Heteroseksüelsin!
¡ Eres un heterosexual reprimido!
- Heteroseksüel!
- ¡ Heterosexual!
Zeka katsayısı 141 olan agresif, sağlıklı, heteroseksüel bir erkek.
Es un hombre heterosexual saludable, agresivo... con un coeficiente de141.
Ne kadar heteroseksüel olduğunu herkesin görmesini istiyor.
Quiere que todo el mundo vea lo heterosexual que es.
Sadece çocuklarıyla dışarı çıkmış iki hetero erkeğiz heteroseksüel arkadaşça klasik şeyleri yapıyoruz.
Somos dos heterosexuales que pasean al hijo de un amigo heterosexual, y hacen lo normal entre tíos.
Heteroseksüelim ve hediyelik eşya dükkanını işletiyorum.
Soy heterosexual. Y me encargo de la tienda de regalos.
Bana erkekmişim gibi davranma.
No digas que soy heterosexual.
* Eşcinsel değilim.
Soy completamente heterosexual.
Buradaki herkes, ister homoseksüel ister heteroseksüel olsun ister travesti, ya da ateist bir profesör olsun kerhane sahibi ya da polis, Sırp, Hırvat veya Çinli...
Todos los de este espacio, sea homosexual o heterosexual, sea travesti o profesor, sea dueño de un hotel, policía, serbocroata o chino...
- Sence düzgün mü?
¿ Crees que sea heterosexual?
Zengin ve şahane olmasa idi sıkıntıya girmezdim.
Si no fuera guapo, rico y heterosexual, ni me habría molestado.
Demek istediğim, dans etmeyi seven bir erkek, çok ince... bir çizgide yürüyor demektir.
Si eres heterosexual y te gusta bailar con lentejuelas, estás condenado a la soledad.
- Evde. Nişanlın, sürekli bir ilişkin, sağlam heteroseksüel biri?
Prometido, novio... ¿ alguna especie de heterosexual solvente?
Bana bir heteroseksüel lazım!
¡ Necesito un heterosexual!
Senin gibi, sadece heteroseksüel.
En realidad, es como tú, pero heterosexual.
Sapıkça bir şey yok. Bu bir heteroseksüel ilişki.
No hay nada extraño, heterosexual uno a uno.
Heteroseksüel ilişkiden sanırım.
Contacto heterosexual, supongo.
Bu, ne kadar derin çukurdan çıkabilirim merakından! Hey! - Hayır sana "hey."
Soy heterosexual y pesco salmones como tal.
Şimdi, bu eve sadece heteroseksüel insanların geldiğini söyleyemeyeceğiz.
Ahora no podemos decir que sólo gente heterosexual ha estado en esta casa.
Onu, bir seferde düzelteceğim.
¡ Crecerá heterosexual de una vez por todas!
Sen, hayatında hiç avlanmaya gitmedin ve gayet normalsin.
Tú nunca fuiste a cazar y eres perfectamente heterosexual.
Şimdi git ve küçük bir heteroseksüel, gibi futbol antrenmanı yap.
Ahora ve a tu práctica como un buen heterosexual.
Aklı başında hiç bir erkek senin gibi bir kadını terk etmez.
Ningun hombre heterosexual... en sus cabales dejaría a una chica como tú.
- Linus Larrabee heteroseksüel.
- Linus Larrabee es heterosexual.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]