English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Himalayas

Himalayas traducir español

82 traducción paralela
Bir taraftan Hindistan hükümeti, tren vagonunda toplantı yaparken, diğer taraftan milyonlarca insan, sığınma ümidi ile Himalayalar'a akın etti.
El gobierno de la India se reunía en un vagón de tren mientras millones huían a la seguridad de los Himalayas.
Tam kapsamlı araştırma yapmadan önce erken bir görüş olduğunu düşünmekle birlikte "kar adamın ayak izi" olduğu iddia edilen Himalaya'lardaki keşiften haberdarız.
Supongo que mi opinión es un tanto prematura antes de realizar una investigación a fondo, pero estamos conscientes del descubrimiento en los Himalayas de las supuestas "huellas del Hombre de las Nieves".
Himalayalar'da bir dinlenme mekanı secin. İki hafta izin alın.
Tómense 2 semanas en los Himalayas.
O zaman, kutsal vatanımız, cennetimiz olan Himalayalar'a yöneleceğiz.
Debemos entonces partir hacia los Himalayas nuestra bendita patria y paraíso.
Hindistan cephesinde sorun çıkar, üyeler Himalaya'da görülürler, korkunç kar adamını aramak bahanesiyle.
Cuando hay tensión en la India, tus miembros aparecen en los Himalayas... supuestamente buscando al Hombre de las Nieves.
Gemiye atlayıp Hong Kong'a gidiyorum, oradan da Tibet'e geçiyorum... Himalayalarda bir golf sahasında taşıyıcılık yapıyorum.
Así que me subí a un barco en Hong Kong y así llegué hasta el Tibet así que continúo como un ayudante hasta un campo en los Himalayas.
Himalayalar'a çıkacağıma dair... bahse girdim.
Tengo un artículo que ya estoy llevando... sobre los Himalayas.
Burada, iki büyük tabaka yavaşça birbiriyle çarpışarak Yeryüzü'ndeki en yüksek dağ silsilesini Himalayalar'ı yukarıya doğru iter.
Aqui, las dos grandes placas se atoran lentamente, empujando a los Himalayas, Las montañas mas altas de la Tierra.
Himalayalar, heh?
¿ Los Himalayas?
Himalaya'lara uçarsın.
Te lleva a los Himalayas.
Butan'dan geliyorlar. Himalayalar'da bir bölge.
Vienen de Bhután, un país de los Himalayas.
Himalayalar nedir?
¿ Que son los Himalayas?
Dünyanın en büyük sıradağları.
Los Himalayas son las montañas mas altas del mundo.
Himalayalar nerede biliyor musun?
Sabes dónde están los Himalayas?
Hindistan ve Nepal. "Himalayaların eteklerine yürüyüş."
Viaje al pie de los Himalayas.
Himalayaların eteğinde bu davranış doğal kabul ediliyor. Ganj Nehri'nin Himalaya'lardan geçtiği... Delhi ve Himalayalar arasında, Kurekchetra düzlükleri içinde bir yer.
Está al pie de los Himalayas, a orillas del Ganges en las llanuras de Kurekchetra, entre Delhi y los Himalayas.
Himalayaların eteğinde... keşiş tatil kampı gibiydi.
Era como un campamento de reclusos justo al pie de los Himalayas.
Ta himalayalardan gelip.
De las Himalayas.
Himalayalar'ın nerede olduğunu biliyor musun?
Sabes dónde quedan los Himalayas?
Hep Himalayalar'a gitmek istemişimdir.
Siempre he querido conocer los Himalayas.
Hep Himalayalar'a gitmek istemişimdir.
Siempre he querido ir a los Himalayas.
Himalaya'lar henüz oluşmuş değil ve Atlantik de ancak yarı boyutunda.
Los Himalayas aún no existen y el Atlántico es sólo la mitad de ancho.
Üç yıl sonra Aşağı Himalaya, Pakistan
Tres años después Los Himalayas, Pakistán
Himalayalara gelip gerçekten tırmanmayı bir düşünsene.
Imagínate venir a los Himalayas y tener que escalar.
- Himalayaların en çapkını sen misin?
¿ Porque quieres saberlo? ¿ Eres de los Himalayas?
Geçen yıl kendimi herkese açıkça ifade ederken bana Himalayalar'da tekerlek çevirmeyi gösteren bir rehber gibiydin.
Yo no me encontraba a mi mismo. Tú has sido como un guía llevándome por los Himalayas. y por los huertos.
- Himalayalarda.
En los Himalayas.
Himalayalar mı?
¿ Himalayas?
A, Himalayalar mı? B, Atlas Dağları mı?
Es A ) Los Himalayas, B ) la cordillera Atlas,
Himalaya Dağları, Güzel, değil mi?
Los Himalayas. Quedaron bien, ¿ no?
Himalayalar'dan Güneydoğu Asya'ya kadar uzanan her yerde bulunurlar.
Ellas son encontradas en los Himalayas de camino hacia el sureste de Asia
Himalayalar'a hoşgeldiniz!
Bienvenido a los Himalayas!
Himalayalar. Deniz seviyesinden 4800 metre yükseklikte.
Los Himalayas, 4800 m por encima del nivel del mar.
Beraber Himalayalar'da dolaştığımız, bütün bu yıllar boyunca...
Todos estos años hemos estado juntos, vagando por los Himalayas...
Evrenin sonsuzluğunda varlığının önemsizliğini hissetmek istersen, yani gerçekten hissetmek istersen, Himalayalar'da kaymayı dene.
Si quieres sentir tu insignificancia en la inmensidad del universo, pero sentirla de verdad trata de hacer snowboarding en los Himalayas.
Himalayalar'da ciddi bir sorun var çünkü dünyadaki insanların % 40'ı içme sularını yarısından fazlasını buzullardan eriyen suların beslediği nehirlerden ve su kaynaklarından elde ediyor.
En los Himalayas hay un problema particular porque el 40 % de la población mundial recibe su agua potable de ríos y manantiales alimentados un 50 % por el agua que viene de los glaciares.
Himalayalar'dan gelen bir hayaletsin buna mı inanmıyorsun?
- ¿ Tú eres el fantasma de los Himalayas... -... que tiene problemas para creer esto?
Her yıl Himalaya'ları aşındırarak, topladıkları 2 milyar ton tortuyu okyanusa dek taşırlar.
Cada año casi 2 mil millones de toneladas de sedimento arrastradas del los Himalayas son llevadas al mar.
Ve Hint altkıtasında Himalaya tepelerinden dökülen Ganj Nehri her yıl yaklaşık bir milyar ton kayayı un ufak edip 3.000 km nehir yatağından Hint Okyanusu'na döküyor.
Y en el subcontinente indio, el río Ganges que nace arriba en los Himalayas se lleva alrededor de mil millones de toneladas de roca cada año, dejándolo caer 3.000 kilómetros río abajo en el océano Índico.
Himalaya ´ ya tırmanan veya ayda yürüyen insanların da rehberleri ( guruları ) yoktu.
Aquellos que escalaron el Himalayas y caminaron por la Luna. No tenían un gurú.
Hiç Himalayalar'a gittin mi?
¿ Has ido a los Himalayas?
Böylece sen de bu şeyleri Himalaya buzullarından erittin?
¿ Descongelaron esas cosas de un glaciar de las Himalayas?
Ulu zirveleri neredeyse Himalayalar kadar yüksektir doğal bir Çin Seddi oluşturur.
Sus majestuosos picos son un poco mas bajo que los Himalayas... formando una gran muralla natural.
Güney-batı Çin'deki kızıl pandalar yüzlerindeki belirgin çizgilerle tanınırlar. Bu da onları Himalayaların diğer bölgelerindeki kızıl pandalardan ayırır.
Los pandas rojos del suroeste de China son conocidos por sus características manchas en la cara que los distinguen de los pandas rojos que habitan en el resto de los Himalayas.
Hindistan-Tibet sınırındaki bu kayalar deniz seviyesinden 8 km yükselerek dünyanın en büyük sıra dağlarını oluşturur : Himalayalar.
En la frontera entre la India y el Tibet las rocas se han elevado hasta ocho kilómetros de altitud sobre el nivel del mar formando la cadena montañosa más alta del mundo, la Himalayas.
Yarlung, Tibet'in en uzun nehridir ve Himalayaların arasından kıvrılarak Hindistan'dan gelen muson rüzgârlarının buradan geçmesini sağlar.
Aquí el río Yarlung, el más largo del Tibet ha esculpido los Himalayas permitiendo el paso de las nubes del monzón desde la India.
Dünya'nın en yüksek zirvesi Himalayalar'ın kalbindeki edebi karlar ve buzullar bile erimeye başladı.
Aún en los más altos picos del mundo, en el corazón de los Himalayas, las eternas nieves y glaciares están retrocediendo.
Ganj ve Brahmaputra deltalarını üzerindeki Bangladeş, Himalayalar'daki ve deniz seviyesindeki değişimlerden doğrudan etkileniyor.
Situado en el delta del Ganges y el Brahmaputra, Bangladesh está afectado directamente por los fenómenos que ocurren en los Himalayas y a nivel del mar.
Ayrıca inanması güç ama artık dünyanın çatısı Himalayalar değil KwaZulu, Nepal'deki Drakensberg Dağları.
Y esto difícil de creer, pero los Himalayas ya no son el techo del mundo. Ahora son las montañas Drakensberg de Kwazulu-Natal.
Evet. Beşinciyi de kazanırdım aslında... Ama o yıl Himalayalarda Dalai Lama'yı ziyaret ediyordum.
También habría ganado el quinto, pero estuve visitando al Dalai Lama en los Himalayas ese año, y...
Himalayalar.
los Himalayas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]