Hindi traducir español

Salı akşamki hindi boynunun çekmediği kesin.

Los cuellos de pavo de los martes seguro que no.

Bu akşam Şükran Günü'nde P.'a gidelim. Hindi kızartması yiyelim.

Para la cena de Acción de Gracias, deberíamos ir a Popeye's y pedir pavo frito.

Ben de, aslında. Ama hindi saatinde annemlerin evinde olmam gerekiyor.

Yo también, en realidad pero tengo que ir a lo de mis padres a comer pavo.

- Hindi boynu kemiği. Senin yaptığın gibi.

- De pavo, como las haces tú.

Kim hindi yemek ve badminton oynamak istiyor?

¿ Quién quiere pavo para la cena y un juego de Bádminton?

Hindi mi o?

Escuché "Pavo".

Hindi sandviçi tarzında bir kız değilim.

No soy chica de sandwich de pavo.

Hindi hamburger yiyebilir ama.

Puede comerse una de pavo.

Hindi hamburger diye bir şey yok.

No existe tal cosa.

Haydi ama ben hindi değilim.

- Vamos, no soy un pavo.

En iyi hindi sandviçleri.

Tiene los mejores sándwiches de pavo.

Hindi sandviçi.

Es un sándwich de pavo.

Sağ ol. Sadece eşcinseller hindi sandviçi yer.

- Solo los maricas comen eso.

Herkes hindi sandviçi yer. - Haklısın, üzgünüm. Vejetaryen olmadığın sürece.

Todos comen sándwiches de pavo, salvo los vegetarianos.

Hindi pişirmekten anlamam demiştim.

- Sí, vale. - Sí. Parece que no se como funcionan los pavos.

- Hayır, hindi pastırması.

- Magia. - No, tocino de pavo.

Yaşlı hindi!

¡ Pavo viejo!

Üzgünüm ben Hintçe bilmiyorum.

Lo siento, no entiendo hindi.

Ve ifadesi Hintçe.

La declaración fue tomada en hindi...

Oysa tanık Hintçe bilmediğini söylemişti.

Ya he dicho que no sé hindi.

Daha önce de söylediğim gibi ben Hintçe bilmiyorum.

Como ya he dicho no entiendo hindi.

İngilizce, Hintçe ve Bengalce...

Hablo inglés, hindi, bengalí...

Bu filmde bize İngilizce ve Hintçe gerekli.

Esta película es en inglés y el hindi.

Hintçesi nasıIdır.

¿ Qué tal es su hindi?

Aslında gelecek ay bir Hint filminde rol alacağım.

De hecho ruedo una película en hindi el próximo mes.

Bana verilen senaryoda benim rolüm Hintçeydi.

Me dieron el guion en hindi y me dieron el papel.

Ona Hintçe konuşmasını söyle.

Dile que hable en hindi.

Bizimle iki dakika Hintçe konuşabilir misiniz?

¿ Podrías hablar con nosotros en hindi unos minutos?

Ama siz Hintçe konuş deyince, size şunları söyleyebilirim.

Pero, ya que estamos hablando hindi, te puedo decir esto.

Hintçe ve Bengalcenin... tek büyük farklıIığı vardır.

Hindi y bengalí tienen una diferencia importante.

Onun Hintçe yeteneklerini göstermesine müsade etsene.

Dile que nos muestre su hindi.

Hintçe'de kız ve erkek için ayrı ayrı o geliyor diyebilirsiniz. ama Bengalcede... O geliyor dediğin zaman her ikisi içinde geçerli oluyor.

En Hindi se diría, ella viene o él viene pero en bengalí es "viene" para ambos sexos.

O zaman Hintçede "O kız geliyor"...

¡ Oh, así que en hindi "ella viene"...!

Hintçe bilmiyor musun?

¡ ¿ No sabe hindi? !

O Hintçe öğrenmek için kursa gidebilir.

Podría estar titulado en hindi.

Üç tane hindi pişirecek.

Hace tres pavos.

3 hindi mi?

¿ Tres pavos?

Bu arada, ben de çok güzel hindi pişiririm.

Por cierto, yo también preparo un pavo muy bueno.

Senin gibi bakısları,

Creo que has visto demasiadas películas hindi.

Annem hindi için minnettar, efendim.

Mamá le da las gracias por el pavo, señor

"Hindistan artık benim yuvam." cümlesinin Hintçesi.

Es "India es ahora mi hogar" en hindi.

Hintçe konuşmayı öğrenmişsin herhalde.

Estoy impresionado. De verdad has aprendido a hablar hindi.

Dedikodu ve hindi pastırması.

Chismes y pastrami de pavo.

Sonuç olarak, beni hindi yapacaksın, bir hafta içinde, bu kadar olacağını biliyoruz.

En pocas palabras, vamos a lograr que quede embarazada y en una semana, sabremos si lo logramos.

Haşlanmış yumurta, sade ekmek ve hindi pastırması alacak.

Tomará tortilla de claras, tostadas sin nada, fruta, y bacon de pavo.

Hindi...

Pavo.

- Hindi pastırması?

- Y ¿ bacon de pavo?

Şükran Günü... hindi...

Ese día de acción de gracias, el pavo...

Hayır, hindi.

No, de pavo.

- Hindi ne zaman pişecek?

- Sí. ¿ Cuándo va a estar hecho este pavo, Carl?

- Ders, hindi neredeyse pişti.

Hey, Ders, el pavo está casi, tío. ¡ Que no!