Hit traducir español
1,249 traducción paralela
Evet, bu harika bir sayı.
Y se convierte en un hit a primera, nada más ni nada menos.
... tam üç bininci sayı.
... y logra el hit número 3.000.
Bana üç bininci vuruş topumu ver.
Dame la bola de mi hit número 3.000.
Milwaukee'de üç bin yaptığına sevindin mi?
¿ Te alegró llegar al hit 3.000 en Milwaukee?
Orada 3000 vuruş yaptım ve her biri bana aitti.
Aquí colgadas, hay 3.000 bolas, una por cada hit que bateé.
- Ya sayı yapamazsan?
- ¿ Y si no anotas ningún hit?
Dedim ki, ya sayı yapamazsan?
Te pregunté qué piensas hacer si no anotas ningún hit.
Bir sayı yaparsanız yemekler benden.
Si anotas un hit, pago la cena.
- 5 maç oldu ve hiç vuruşu yok.
- Ni un hit en cinco partidos.
Bu şeye devam edeceğiz. Stan Ross vuruş yapsın ya da yapmasın.
Estamos obligados a seguir con esto, aunque Stan Ross nunca anote un hit.
Bu bin yıl içinde bir sayı yapmayı başarırsan o zaman buraya gelip, benimle konuşursun.
Si logras anotar un hit este milenio, tendrás derecho a decirme lo que quieras.
Eğer bu bin yıl içinde bir sayı yaparsan, o zaman bana gelip konuş.
Si logras anotar un hit este milenio, tendrás derecho a decirme lo que quieras.
Sayı yaparsan...
Cuando anotes un hit...
Kadın bir sosis kıyafeti giyer, Miller Park'ında koşar. Stan Ross'tan fazla sayı yapma şansı var.
La tipa que se pone el traje de salchicha y corre alrededor del estadio Miller Park tiene más probabilidades de anotar un hit que Stan Ross.
Eğer sayı yapamazsam, bitecek.
Si no anoto ningún hit, mala suerte.
Bu defa vur büyük baba.
Anota un hit, abuelo.
Bizim ihtiyarın kumun içinde yüzüp sayı yapışını siz de gördünüz.
¿ Todos vieron al viejo zambullirse en la tierra con tal de anotar un hit?
2999. vuruşu için büyük bir şans.
Una gran oportunidad de anotar el hit 2.999.
Tarih yazmana bir vuruş kaldı.
Te falta un hit para pasar a la historia.
Hayranlarına bunu burada yapmayı borçlu değil misin?
¿ No crees que debes anotar ese hit en este estadio ante tu hinchada?
- Ya üç bininci vuruş?
- ¿ Y el hit 3.000 para cuándo?
Vuruşunu cumartesiye kadar yapma.
Anota el último hit este sábado,
Yani arkadaşların üç bininci vuruşu görecekler ama üçüncülüğü yakalamayabilirler.
¿ Lo que implica que tu equipo quizá presencie tu hit número 3.000, pero puede que no alcance el tercer puesto?
Binlerce insan üçüncülüğe oynadığımızı görmek için değil benim vuruşumu görmek için bilet aldılar.
Miles de personas compraron entradas este fin de semana, pero no para vernos pelear por el tercer puesto, sino para verme anotar ese hit.
Güçlü savunmalarının Stan Ross'un 2998. vuruşuyla başlamış olması basit bir rastlantı değil.
¿ Es coincidencia que la defensa se armara y los bateadores mejoraran con el hit número 2.998 de Stan Ross?
Ross'un 3000'e ulaşmasına bir sayı kaldı.
STAN ROSS : CON UN HIT MÁS, SUMARÁ 3.000
Tek bir oyun, tek bir vuruş. Ve o büyülü 3000.
Con un hit más, llegará a la cifra mágica de 3.000.
Herkes Ross'un bir vuruş yapabilmesi için dua ediyor. Norton atışına hazırlanıyor.
Todos están de pie alentando a Ross para que anote su hit, mientras Norton recibe su seña.
Bu sayıyı benden alamayacaksın!
No anotarás ese hit a costa mía esta noche.
Pennebaker tam sayı yaparsa bu maçı bitirecek ve Ross'un başka vuruş yapma şansı olmayacak.
Si Pennebaker hace un jonrón, se acaba el partido y Ross no podrá batear su hit.
Sayısını yapmak ve şöhretler listesine girmek için bir şans yakalamakla kalmadı aynı zamanda sayı yapıp Brewerların sezonu 3. bitirme şansını ele geçirdi.
No sólo tiene la oportunidad de anotar su hit número 3.000 y ganarse un pasaje a Cooperstown, sino también la de llevar a su equipo a la victoria y que éste suba en la tabla.
Yap vuruşunu.
Anota tu hit.
Bak, sen bana iyi davrandın. Ama ben, siz, beylere, daha hiçbir hit sunmadım.
No les he dado ningún éxito.
Yani, Joe Morris bile zor dayanıyor. Orkestrasının hit rekoru varken hem de.
Hasta Joe Morris tiene deudas y tenía un éxito.
Bu bir hit. Olağanüstü, Ray. Ama bununla ne halt edeceğiz?
Fantástico, ¿ pero qué hacemos?
- NEWPORT CAZ FESTİVALİ - Bu bir hit rekoru. Bunun nesi yanlış?
Es un éxito.
Öyleyse bir hit daha yap.
Pues produce otro éxito.
Düş yola, Jack... Ve artık geri dönme dönme, dönme, dönme...
Hit the road, Jack and don't you come back no more, no more, more, more
Düş yola, Jack... ve artık geri dönme...
Hit the road, Jack and don't you come back no more
Artık geri dönme dönme, dönme, dönme...
Hit the road, Jack and don't you come back no more, no more, no more, no more
Düş yola, Jack ve artık geri dönme...
Hit the road, Jack and don't you come back no more
Düş yola, Jack... Ve artık geri dönme dönme, dönme, dönme...
Hit the road, Jack and don't you come back no more, no more, no more, no more
Düş yola, Jack... Ve artık geri dönme...
Hit the road, Jack and don't you come back no more
Ben, Sam! Evet, hey,'Düş Yola'bizim ikinci bir numaramız.
Hit The Road es nuestro segundo número uno.
Hit plağında ben de varım. Solo söyleyeceksem, şimdi tam zamanıdır.
Estoy en tu último éxito, éste es el momento para irme sola.
Sonraki 40 yıl boyunca Ray, hit plaklar yapmaya, Grammy'ler kazanmaya ve kapalı gişe konserlere devam etti.
Durante los próximos 40 años Ray continuó cosechando éxitos, ganando Grammys... y volviéndose uno de los músicos más queridos del mundo.
Eminim yeni bir hit bestelemekle meşgulsündür.
Para escribir otro éxito, sin duda.
Benim zamanımda, iki hit şarkıyla...
- En mis tiempos... - Sí, claro.
Hit parçalara odaklan, filmi satan onlar olacak.
Apégate a los éxitos. Es lo que vende.
Plak şirketim hit bir şarkı yapmak için, bana son bir şans veriyordu.
Mi discográfica me dió una última oportunidad de hacer un éxito.
Ama gerçek şuydu ki, ben, kelleşen uzun zamandır hit bir şarkı çıkaramayan ve ölmesi gereken bir şarkıcıydım.
Pero el hecho es que yo era un calvo cantante de cartel sin un éxito en años, y que debería estar muerto.