Hj traducir español
69 traducción paralela
Yasadışı dinleme olayları HJ Yung tarafından, belgelendikten sonra.... Komiser Stanley White görevinden alındı.
Hay una denuncia por escuchas ilegales presentada por H. J. Yung, jefe de la asociación Hun San, que ha provocado el cese del capitán Stanley White.
Bu, HJ-14'lük bir işe benziyor.
Necesitamos unas HJ-1 4.
Yirmi üç yaşında bir sanat öğrencisi Jang Hyejin, HJ olarak da biliniyor, stüdyosunda kalırken kaybolmuş.
... una estudiante de arte de 23 años, Jang Hyejin, alias HJ, desapareció en su estudio.
HJ, iki hafta sonra, 16 Ağustos'ta Misari'deki bir bataklıkta, ölü olarak bulunmuş.
HJ fue encontrada cerca de 2 semanas después, el 16 de Agosto, en un pantano en Misari, como un cadáver.
HJ'oturma odasındaki cüzdanın üzerinde, HJ'in kanı ve CJ'in parmak izleri bulundu.
La cartera de HJ que se encontró en la sala contenía la sangre de HJ y las huellas dactilares de CJ.
Neden HJ'in ailesiyle görüşmek istiyorsun ki?
¿ Para qué quieres conocer a los padres de HJ?
HJ'in ağzında uyuşturucu bulundu.
Se encontró droga dentro de la boca de HJ.
HJ henüz ölmemiş.
HJ aún no estaba muerta.
HJ, büyük ihtimal sarhoştu.
HJ debe haber estado ebria.
CJ stüdyoya, HJ öldürüldükten sonra geldi.
CJ entró en su estudio. Después de que HJ fuera asesinada, se asustó y escapó.
HJ'in arabasını da çok acil bulmanı istiyorum.
¿ Podrías encontrarme el auto de HJ tan pronto como sea posible, por favor?
HJ'in öldürülmeden önce gittiği son yer.
El último lugar que HJ visitó antes de que fuera asesinada.
Bana HJ olayını anlat.
Quiero oír sobre HJ.
Bana HJ'den bahset.
Háblame sobre HJ.
Gidip, HJ'in bilgisayarın bak.
Vayan a ver qué hay en la computadora de HJ.
HJ'in stüdyosuna gidip bilgisayarını ara.
Ve al estudio de HJ y busca la computadora.
HJ'in bilgisayarına bakmak istedim.
Quería mirar la computadora de HJ.
Bu odadaki her şey aynı HJ yaşarken ki gibi.
Todo en este cuarto... está igual que cuando estaba HJ.
HJ ölmeden bir haftadan beri!
¡ Una semana antes de que HJ muriera!
HJ'i hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas a HJ?
HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Sé quien mató a HJ.
HJ'i kim öldürdü?
¿ Quién mató a HJ?
18 Eylül 2007'de öğleden sonra üçte, HJ'in cesedine otopsi yaptınız mı?
¿ Realizó una autopsia al cuerpo de HJ a las 3 p.m. el 18 de Septiembre de 2007?
HJ nasıl bir evlattı?
¿ Qué clase de hija era HJ?
HJ uyuşturucu kullanıyordu ve gayri ahlâki bir hayat sürdürüyordu.
HJ estaba en las drogas y era promiscua.
Eğer o akşam kapının kilidi açıldıysa HJ kendisi açtı demektir.
Si la cerradura fue abierta esa noche, significa que HJ la abrió.
O gece daire gelen katil büyük ihtimalle HJ'in davet ettiği sayısız erkekten biriydi. Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil.
Es muy probable que el asesino que vino al departamento esa noche posiblemente es uno de los muchos hombres que HJ invitó, no algún ladronzuelo que tuvo que robar para pagar por la medicina de su madre.
Bu da demektir ki davalımız, HJ'yi ilk kez orada görüyordu.
Entonces, eso significa que el acusado vio a HJ por primera vez.
Emin olalım diye soruyorum ; HJ'yi canlı olarak hiç görmemiştin.
Para ser precisos, nunca viste a HJ viva.
CJ, HJ'i tanıyor muydu?
¿ CJ conoce a HJ?
HJ'den alacağını söylemişti.
Me dijo que de HJ.
Verilen ifadeden de anlaşılıyor ki CJ, HJ'i ölmeden önce de tanıyordu.
De la declaración jurada, está claro que CJ hubiera conocido a HJ antes de morir.
HJ'i önceden tandığını bana niye söylemedin?
¿ Por qué no me dijiste que conocías a HJ todo ese tiempo?
HJ'in ağzında bulunan uyuşturucunun ismi fenisiklidin.
Se encontró droga dentro de la boca de HJ, llamada fenciclidina.
HJ'in cenaze töreni için Seul'daymış.
Había estado en Seúl hasta el funeral de HJ.
HJ'in arabasını bulmuşlar!
¡ Encontraron el auto de HJ!
"HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum."
Sé quien asesinó a HJ.
Her neyse, HJ'in tamponundaki çarpıkların izini bulduk.
Como sea, encontramos las marcas del choque en la defensa del auto de HJ.
Arabanın sahibi, 2 Ağustos'ta sigorta şirketini HJ'in stdüyosunun yakınlarından aramış!
¡ El dueño llamó al seguro el 2 de Agosto, cerca del estudio de HJ!
HJ'in cesedini taşıyan arabanın sürücüsünü büyük ihtimalle görmüştür.
A lo mejor vio al conductor que llevaba el cuerpo de HJ en el baul.
Maktulün stüdyosundaki parmak ve ayakkabı izleri HJ'in cüzdanındaki parmak izleri, onu öldürenin davalı CJ olduğunu, kesin olarak ispat ediyor.
Las huellas dactilares y las pisadas del estudio de la víctima, las huellas dactilares en la cartera de HJ son prueba irrefutable de que el acusado, CJ, es verdaderamente el que la asesinó.
HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Sé quién mató a HJ.
Şahidimiz HJ'i kimin öldürdüğünü biliyor mu?
¿ El testigo sabe quién mató a HJ?
Savcılığın iddia ettiği gibi, HJ'in katili karşımda oturan CJ'dir.
Como la fiscalía afirma, el asesino de HJ es... CJ, quien esta justo delante de mí.
Az önce söylediğim gibi, araştırmalarıma göre CJ, HJ'i öldürdü.
Como dije, de acuerdo con mis investigaciones, CJ mató a HJ.
Gang Jiwon davalı tarafından sürekli tehdit ediliyordu ve maktül HJ davalıya cinayet günü, sevgilisinin borcunu ödeyeceğinize dair söz vermişti.
Gang Jiwon había sido amenazado constantemente por el acusado de pagar y la víctima HJ prometió al acusado que pagaría la deuda de su novio el día del asesinato.
Bu delil, CJ'in HJ'i öldürmek için kullandığı silahtır.
Esa evidencia es el cuchillo que CJ usó para matar a HJ.
Davalıyı cinayetin olduğu gece HJ'in Elantra'sını kullanırken gören bir şahidimiz var.
Hay un testigo que vio al acusado manejar el Avante de HJ la noche del asesinato.
Dostum, annen sana bir HJ verdi ve sana 1 $ bahşiş bıraktı.
Amigo, tu madre te hizo una paja y te dio un dólar.
Bu, HJ Johnson mı?
¿ Es H.J. Johnson?
Öyle. HJ'nin bebeği.
Sí, el bebé de H.J.