Hostel traducir español
62 traducción paralela
- Kız yurdunun yakınlarında koşu yapar.
- Corre cerca del hostel de damas.
Tuvalet-hostel programının bir parçası.
Es parte de un programa baño-hotel.
Yurdu bırak, eşyalarını topla ve doğru eve git.
Deja el hostel, levanta tus maletas y ven a casa.
Onu yurttan kovdular. .
Ella fue echada del hostel.
- "Hostel" kartı.
- Un pase para un albergue.
Kardeşim neden pansiyonda yaşamak istiyorsun?
Hermano, ¿ por qué quieres vivir en el hostel?
Kanka, ben geri dönmek istiyorum.
Circuit, trae de vuelta mis cosas del hostel.
- Geri pansiyona taşıyın!
- Llévenlo de nuevo al hostel.
İyi ki bu "hostel" işini otuzumda yapmışım.
Sabes, creo que ha estado bien ir a esos albergues juveniles a mi edad
Ama insan otuzunda olunca, "hostel" lerin kaçınılması gereken yerler olduğunu anlıyor.
Pero cuando tienes 30 años, ya has vivido bastante Para saber que son asquerosos y hay que evitarlos a toda costa
Ruby'ye biraktigim 50 bin poundu, genç dansçi kizlar için Londra'da bulunan bir yurda bagislayacagimi ve yarin bir avukatla görüsecegimi söyledim.
Que quería los £ 50,000 que había dejado a Ruby para ir a un hostel de bailarinas jóvenes en Londres. Y que me proponía visitar un abogado mañana.
Evini kuru temizlemeye çeviren bir aile vardı. Kimyasal maddeler köpeklerinin ölmesine sebep oldu.
Tenés surte que esto es sólo un hostel En una familia tuvieron que hacerse tintoreros
Tamam, provalardan sonra otele dönebilirsin.
Ok. Puedes volver al hostel despues del ensayo.
Alfa, Bravo, Charlie, Delta Eko, Fokstrot, Golf, Hostel, İngiltere Juliet, Kilo, Lima, Michael, Nar, Oscar...
Alpha, Bravo, Charlie, Delta- - Echo, Foxtrot, Golf, Hotel, India... Juliet, Kilo, Lima, Mike, Noviembre, Oscar...
Eko, Fokstrot, Golf, Hostel İngiltere, Juliet, Kilo, Lima...
Eco, Foxtrot, Golf, Hotel... India, Juliet, Kilo, Lima...
Hostel. Klasik.
Hostel, clásica.
Öğrenci yurduna giren kişiyi yakaladık. Hakkında bir şey öğrendiniz mi?
Algo mas sobre el hombre arrestado en el hostel de las chicas?
Tıp öğrencilerinin kaldığı bir kız yurdunda
En el hostel de la universidad de medicina. En el ascensor.
Kız Öğrenci yurdunda tabancayla yakalandı.
El fue encontrado en un hostel de chicas con un arma.
Hostel.
"Hostel".
Olay yeri, Queen's Hotel.
Localización del sujeto : Hostel Queen.
Merkezdeki pansiyonda kalıyoruz.
Nos vamos a quedar en el hostel del centro.
Onlarla otelde konuşacağım.
Voy a hablar con ellos, en el hostel.
Elimde otelin içinden birkaç fotoğraf var.
Tengo algunas fotos desde dentro del hostel.
Otelin içinden mi?
¿ Desde el hostel?
İçeriden kastetmiyorsun, değil mi?
¿ No querrás decir, dentro del hostel?
Beverley Street Hostel'de parti.
"Fiesta en el Hotel Beverly Street".
- Downton bir otel değil.
- Downton no es un hostel.
Yurdun dışında normal bir yerde.
Fuera del hostel en algo normal.
Peki yurt'taki hadise ne olacak Paula?
¿ Y qué hay del incidente en el hostel, Paula?
Marco Polo Youth Otel.
Marco Polo Hostel Youth.
Pardon, burası Marco Polo Youth Otel mi?
Este es el Marco Polo Juventud Hostel? Lo siento.
Bakın bizim hemen otele gitmemiz gerek!
Mire, debemos ir al hostel ahora mismo.
- Otel mi?
- ¿ Hostel?
Hostel 3.
Hostel 3.
Dieppe'in hemen dışında, çok güzel bir otel olan Youth Hostel'da kalacağız.
Vamos a quedarnos en un muy lindo hostal juvenil justo en las afueras de Dieppe.
Evet, burası bir hostel. Bu yüzden odanızı başkalarıyla paylaşacaksınız.
Si, esto es un hostal así que compartes habitación con otras personas.
Farhampton Oteli ne kadar uzaktadır dersin?
¿ A qué distancia crees que está el hostel Farhampton?
Rasta saçlı Avusturya kızlarıyla bir pansiyonda olmamız lazımdı.
Podría ser un hostel con chicas austríacas.
Bir pansiyonda kalırdım, otelde değil.
Me habría quedado en un hostel y no en un hotel.
Pansiyon güzel değil mi?
Lindo hostel, ¿ no?
Geceyi hostelde geçirmek zorundayız.
Tendremos que pasar la noche en un hostel.
Hosteller biraz tekinsiz değil mi?
¿ los hostel no son para los ladrones?
Herkes hostellerde kalıyor, Simon.
Los hostel son para todo el mundo, Simon.
Paul Amca'yı kanser olduğu zaman bir hostelde ziyaret etmiştik.
Visitamos al tío Paul en un hostel cuando tuvo cáncer.
- Ayrıca hostel de değildi.
- Tampoco era un hostel.
Sahilde pek çok güzel hostel var ve paraya ihtiyacımız olursa iş bulmak oldukça kolay.
y es fácil conseguir trabajo si necesitamos dinero.
Üzerinde Peter Andre ve bir çift meme olan bir arabanın göze batmayacağı bir yer varsa orası'Arts Factory Lodge'hosteliydi.
Pero si había un lugar donde un auto con Peter Andre y un par de tetas no levantaría las cejas de nadie, era en el hostel "Fabrica de arte"
Hostelimiz rahat, güzel ve her şeyin olabileceği bir yerdi.
El hostel era relajado, buena onda y el tipo de lugares donde todo puede pasar.
Hostelde atmosfer harikaydı. Artık evde olmadığımız çok belliydi.
El ambiente en el hostel era increíble y estaba claro que ya no estábamos en casa.
1946 ila 1949 yılları arasında Güney Melbourne Yetiştirme Yurdunda üç yıl kalmışsın ve orada Raymond Terrence Banford'la aynı koğuşu paylaşmışsın.
Pasaste tres años en el South Melbourne Hostel... entre los años 1946 y 1949, donde compartió dormitorio con Raymond Terrence Banford.