Hoşlanmadım traducir español
3,008 traducción paralela
Ondan gerçekten hoşlanmadım.
- No me gusta nada.
Bundan hoşlanmadım.
No me gusta.
Bundan hoşlandığımı söylememi istiyor, ama hoşlanmadım.
Él quiere que diga que lo disfruté, pero no fue así.
Hoşlandığımı söylememi istiyor, ama hoşlanmadım.
Mami, papi, él quiere que diga que lo disfruté, pero no fue así.
Ayağa kalkıp, "Senden hoşlanmadım" derim ve o lanet yeri terkederim.
Me levanto y digo : No me gusta y me largo urgente de alli.
Gerçekten hiç hoşlanmadım.
En serio.
Bundan hoşlanmadım.
Mira, ya no me gusta.
Bu büyük ilgiden hoşlanmadım.
La gran atención.
- Topla şunu, bundan hiç hoşlanmadım.
¡ Basta, Koichi! Me estás asustando.
Bundan hoşlanmadım.
El azul se convertirá en amarillo. No me gusta esto.
- Bundan hoşlanmadım.
- No me gusta esto.
Tanımadığımız adamlarla takılma fikrinden hoşlanmadım.
No me gusta la idea de que andes con adultos que no conocemos.
Hile yapma fikrindense hiç hoşlanmadım.
Y no me gusta la idea de que hagas trampa.
Evet. Hiç hoşlanmadım.
Si, no me gusta.
Hiç hoşlanmadım.
No me gusta.
Hayır. Sadece sizden hoşlanmadım.
No, no me caen bien.
Senden hoşlanmadım.
No me gustas.
- Ondan hiç hoşlanmadım, Wellington.
- No me gusta, Wellington
Bundan hiç hoşlanmadım.
No me gusta esto para nada.
Bundan hoşlanmadım.
No me agrada.
Bundan hiç hoşlanmadım, Harry.
Esto no me gusta.
Ve : "Başlangıç için yaptığın bölümlerden hoşlanmadım." dedi.
Dijo, "Para empezar, no me gusta tu corbata."
Arabanın kokusundan hiç hoşlanmadım.
Odio el olor a auto nuevo.
Bundan hiç hoşlanmadım.
¡ No me gusta esta cosa!
Bundan hoşlanmadım.
No me gusta esto.
Bundan hoşlanmadım
¡ No estoy disfrutando esto!
Seni tanımıyorum bile ama şimdiden hoşlanmadım. Hicks, 4.
Ni siquiera te conozco, y ya me caes mal.
Sidney Prescott özel görevinden hiç hoşlanmadım dostum.
Vigilar a Sidney Prescott. No me gusta.
Gittiği yerden hoşlanmadım.
No me gusta hacia dónde se dirige.
Kadından hiç hoşlanmadım.
No me cae bien.
İş yerime gelmenden hoşlanmadığımı biliyorsun.
Sabes que no me gusta que vengas a verme al trabajo.
Sanırım Taub'un Masters'tan neden hoşlanmadığını buldum.
Creo que lo descubrí. Por qué Masters no le agrada a Taub.
Henry'nin hoşlandığı kızın, Henry'den hoşlanmadığını anlatmalıyım ona.
Tengo que decirle a Henry que a la chica que le gusta no le gusta él.
Bundan hoşlanmadım.
Creo que voy a salir adelante. No estoy de acuerdo con esto.
Beyaz Alev denilmesinden hoşlanmadığından haberi var mı?
¿ Sabe que no quieres que te llamen así?
- Hoşlanmadınız mı?
- ¿ No le gusta?
Kandan hoşlanmadığımı Simon'a söylemiştim!
¡ Le había dicho a Simon que no me gustaba la sangre!
- Biraz daha... - Evet, sanırım müzikten hoşlanmadı.
Creo que no le gusta la música.
Oturun, efendim. Yaptığım şeyden hoşlanmadığını biliyorum ancak yapmam gerekti.
Siéntese... señor.
- Rachel buraya sizin gibi insanlardan kaçmak için geldi. - Bu ondan hoşlanmadığım anlamına gelmez!
Rachel vino para escapar de gente como tú.
Anlıyorum Karanlıktan, sessizlikten hoşlanmadığım içinbiraz gürültü yapmam gerekir.
Lo entiendo porque yo tengo que hace algo de ruido porque no me gusta la oscuridad y el silencio.
Yaptığım şeylerden hoşlanmadığını bilmek
Sé que no te gustaré como tú me gustas a mí.
Hoşlanmadığın bir şey yapmayacağım.
No voy a hacer nada que no te guste.
Mırıldanmandan hoşlanmadığımı biliyorsun.
Sabes cómo odio el murmullo.
Yalan söylemenden hoşlanmadığımı biliyorsun.
Sabes que no me gusta cuando mientes.
Neyden hoşlanmadığımı biliyor musun?
¿ Sabes lo que no me gusta?
Ondan hoşlanmadığını biliyorum ama hatırım için onunla arkadaş olmalısın.
Sé que no le gusta pero traten de ser amigos de él, háganlo por mi. Trata de comportarte.
Şimdi o öldü,... ve ben kokusundan hoşlanmadığım için kendimi kötü hissediyorum.
Y ahora que ha muerto, me sienta mal que no me gustara cómo olía el chaval.
Erkeklerden hoşlanmadığım için mi?
Porque no me gustan los hombres?
Yanındakinden pek hoşlanmadığı izlemine kapılmıştım.
No encontró a su cita tan agradable.
Kızların artık benden hoşlanmadıklarını düşünmeye başladım.
Realmente, empiezo a sentir que ya ni siquiera le gusto a las chicas.