Hâlledeceğiz traducir español
31 traducción paralela
Bu işi hâlledeceğiz.
Te tengo a salvo.
Bunu daha sonra hâlledeceğiz.
Lo descifraremos después.
- Bir ay içinde bunu hâlledeceğiz.
- Dentro de un mes.
- Hâlledeceğiz.
- Haremos algo.
Bunu hâlledeceğiz!
Podemos arreglar esto!
Hâlledeceğiz.
Y lo resolveremos.
Çağır onu, bunu hâlledeceğiz.
Que salga, y así arreglamos todo de una vez.
Önce arabayı tamir edeceğiz, ondan sonra diğerlerini hâlledeceğiz.
Vamos a arreglar el coche antes.
O yüzden çipleri analiz edip bu sorunu kitabına göre hâlledeceğiz!
Por eso es que estamos analizando esos chips y cuidando de ésta crísis según las normas.
Bunu da hâlledeceğiz, F.
Lo solucionaremos, F.
Biz de yaşlı kadını hâlledeceğiz.
Y nosotros de la anciana.
Anlaşılan kendimiz hâlledeceğiz.
Bueno... Espero que lo hagamos nosotros mismos.
Bak, merkeze gideceğiz ve bunu hâlledeceğiz.
! Mira, iremos a la comisaría y solucionaremos esto.
Bunu hâlledeceğiz, tamam mı?
Podemos arreglar esto, ¿ de acuerdo?
Pekâlâ, bunu hâlledeceğiz.
De acuerdo.
Sanırım gereken yardımı burada hâlledeceğiz.
Creo que vamos a tener que ayudarla aquí.
Shane'in yöntemiyle hâlledeceğiz.
Lo haremos a la forma de Wayne.
Denetçi haftaya gelecek ve kâğıt işlerini hâlledeceğiz.
El inspector vendrá la semana próxima, y entonces podremos finalizar el papeleo.
Birlikte hâlledeceğiz.
Vamos a hacer esto bien, ¿ vale?
Birlikte hâlledeceğiz.
¡ Lo superaremos juntos! ¡ Juntos!
Bu işi hâlledeceğiz.
Lo conseguiremos.
Cece, bizler yetişkiniz, bunu yetişkinler gibi hâlledeceğiz.
Cece, somos adultas. Vamos a llevar esto como adultas.
Bunu hâlledeceğiz.
Vamos a trabajar.
Bu işi hâlledeceğiz.
Haremos que funcione.
Sadece sorununu mektupla belirttiğini söyle, hâlledeceğiz.
Solo se adhieren a la "escribi en un problema" historia, y vamos a estar bien.
Bu işi sonra hâlledeceğiz.
Luego me encargo de ti.
Şuraya güvenlik kameralarını hâlledeceğiz ama alarm başka yerde olacak.
Aquí es donde podríamos cargarnos las cámaras de seguridad, pero la alarma ya es otra historia.
Hâlledeceğiz.
Vamos a llegar por delante de él.
Tamam, tamam, hâlledeceğiz.
Muy bien. Muy bien, podemos con esto.
Cece, bizler yetiskiniz, bunu yetiskinler gibi hâlledecegiz.
Cece, somos adultas. Vamos a llevar esto como adultas.
- Tamam, hâlledeceğiz.
- De acuerdo, lo tiene.
halledeceğiz 34
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49