English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Iciyor

Iciyor traducir español

2,997 traducción paralela
Sadece içiyor musun?
¿ Bebiendo en general?
Gaza basmalıydım ya da uçan saç kurutma makinesindeki Jimmy Buffett zafer birasını içiyor olurdu.
Tenía que acelerar a fondo, o Jimmy Buffet en el secador volador bebería la cerveza de la victoria.
Eğer içimden gelen bir iyilik olmasıydı bu şu anda Bedford'un Kadınlar Tuvaletinde "Nicorette" içiyor olurdun.
Si no fuera por mi buen corazón estarías en la cárcel de Bedford ahora mismo, trapicheando con Nicorette.
Ninem içiyor onu ya.
- Que es lo que bebe mi abuela.
Bütün gece oturup TV izleyip martini içiyor.
Está mirando televisión y bebiendo Martinis toda la noche.
- Herkes ne içiyor?
¿ Qué están tomando?
Bir kapitalist gülünç derecede iri bir puro içiyor, bir sürü stenosu var. Tabii ki yardımcılarının tamamı siyahi.
Un capitalista que fuma un puro exageradamente grande, tiene un ejército de taquígrafas y varios ayudantes, todos negros.
Çünkü Tommy Skateboard'ın büyük bir ağzı var ve kahvaltı olarak şeftalili Alman içkisi içiyor.
Porque Tommy Skateboard tiene una boca muy grande... y bebe licor de melocotón para desayunar.
Hotch, içki içiyor.
Hotch, está bebiendo.
Biraz zor zamanlar geçiriyor ve çok fazla içiyor.
Está pasando un momento difícil y bueno, ha estado bebiendo mucho.
Burada değil çünkü çok fazla içiyor ve işinin gereği olan sorumluluklarını yerine getiremiyor.
No está aquí porque bebe demasiado y no puede cumplir las responsabilidades que trae su trabajo.
Sigara içiyor ve doğum kontrol hapı alıyorsun bu da neden burada olduğunu açıklıyor.
Fumar cigarrilos y tomar píldoras anticonceptivas es lo que hizo que estés aquí con coágulos de sangre.
Sen de içiyor musun bunu?
¿ Tú lo tomas?
İşte kum torbası içki içiyor.
Ahí esta ese saco de boxeo bebiendo.
Bazıları karaciğere iyi geldiğini sandığı için günde bir şişe bundan içiyor.
Algunas personas beben una botella al día porque creen que es bueno para el hígado.
Margarita içiyor.
Está bebiendo margaritas.
Bay Marlowe, sizi evinizde rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat kocamın davranışları çok garip ; eve geç geliyor, sabahları içiyor.
Lamento molestarlo en su casa, Señor Marlowe, pero mi esposo está actuando de una manera muy extraña... llega a casa tarde, toma por las mañanas.
Sigara içiyor olsaydın, Kültablan olmazmıydı?
Si fumas, ¿ no tienes un cenicero en alguna parte?
Kahve içiyor musun?
¿ Bebes café?
Misal televizyonda yada film izlerken, iş yerinde insanlar toplantının ortasında içiyor.
Como cuando veo en la tele que hay gente en una oficina, teniendo una reunión...
Ne yiyor, ne içiyor.
No come ni bebe nada.
Yok, içmesine içiyor.
No, sí bebe.
Her gün, gizli gizli, ne bulursa içiyor.
Cada día en secreto, lo que encuentra.
Her gün içiyor. Her tarafı şişti. Elimde son hali olsaydı da gösterseydim.
Bebe a diario. ¡ Si tuviera una foto reciente para mostrársela!
O hâlâ kumar oynuyor, içki içiyor. Olmadı, kerhanelerde sürtüyor.
Ji Hyung, no puedes, escucha a tu mamá.
Yine kapuçino içiyor bak!
Tomando capuchinos otra vez.
Marihuana'yı o içiyor olsa nasıl olurdu?
¿ Viste cómo dijo "fumando un porro"?
- Siz kahve içiyor musunuz?
- ¿ Uds. Toman café?
Arthur, sigara içiyor musun?
Arthur, ¿ ha estado fumando?
İşte böyle. 48 saat içinde plajda bira içiyor ve bebek yapıyor olacağız.
Ya casi. En 48 horas estaremos en la playa bebiendo cervezas, haciendo bebés.
O zamanlar çok ot içiyor muydu?
¿ El fumar ganga mucho entonces? Eso.
Chewbacca'nın çükünden içiyor gibi hissediyorum.
Siento que estoy bebiendo del pito de Chewbacca.
Herkes seks yapıp latte içiyor.
Todos hacen el amor y toman café latte.
İkinci kahvesini içiyor, efendim.
Segunda taza de café, señor.
- Artık içiyor.
- Ahora sí.
- Sigara içiyor musun?
- ¿ Fumas?
Üçüncü masa dördüncü ördek çorbasını içiyor.
El de la mesa 3 acaba de tomarse su cuarta taza de salsa de pato.
Anne. Başkan sütümü içiyor.
Mami, el presidente se está tomando mi leche.
Kim sigara içiyor?
¿ Quién está fumando?
Çok çalışıyor ve çalıştığı zaman bazen stresli oluyor ve çok baskı altına girdiğinde çok içiyor.
Trabaja mucho y a veces se estresa. Cuando está bajo mucha presión, bebe mucho.
Herkes içiyor, kimse iş yapmıyor.
¿ Aquí solo se bebe birra y nadie da palo al agua?
Annem insan kanı içiyor. İki yüz yıldır böyle hayatta kaldı.
Mi madre vive de la sangre humana y lo ha hecho durante dos siglos.
Meksika'da bir plajda tekila içiyor olabilirdin.
Podrías estar bebiendo tequila en México.
Esrar içiyor.
Fuma marihuana.
Asansörde ot içiyor muydunuz? Hayır Marion.
- ¿ Estaban fumando en el ascensor?
Farkına bile varmadan, İngilizler ile Ruslar burada olur ve sen hâlâ o hödükle sigara içiyor olursun.
Antes que sepas, los Tommies y los Rojos vendrán aquí y tú estarás fumando cigarros con ese payaso.
Kendi malını içiyor olmalısın, ahbap.
Debes estar fumando tu propia mierda.
Adam içiyor.
Está bebiendo.
Oralarda olduğundan emin olduğum bardak yerine doğrudan sürahiden su içiyor.
Está tomando agua de la jarra, en lugar de un vaso.
- Şimdi de kendi çişini içiyor.
Ahora está bebiendo su orina.
Ama çok fazla düşünüyor ve fosur fosur sigara içiyor.
Pero es una joven que piensa demasiado. Fuma como un carretero, díselo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]