English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Ikinçi

Ikinçi traducir español

40,162 traducción paralela
Herşeyden önce, ikinci sınıfta başarısız oldum
Encima, reprobé 2º grado.
Belki ikinci el pazarı vasıtasıyla onu bulabiliriz.
Podría rastrearla a través de mercados de ventas secundarias.
WildLeaks aynı muhbirden ikinci bir sızıntı aldı. İçinde Hong Kong Gümrüğü'nden ilginç bir belge ve Hong Kong'daki ilginç adresler var. Fil dişi satan 100'den fazla mağazaya ait.
WildLeaks recibió otra filtración de la misma fuente, con un documento muy interesante de la aduana de Hong Kong en el que figuran las direcciones de más de 100 tiendas que venden marfil en Hong Kong.
Amanda onun seks yaptigi ikinci kisiydi.
Ella habría sido la segunda persona con la que había tenido sexo.
Temyizin, ikinci bir sansin, itirazin olmadigi bir mahkemeyle.
Un juicio sin apelaciones, sin segundas oportunidades ni revisiones.
Aktive etmek için iki anahtarıda çevirin silahlandırın, bu ikinci emniyet tedbiri ve bu düğmeye bastığınızda...
Para activarlo, gire ambas llaves... ármelo... este es el segundo seguro... y entonces apriete este botón.
BAKIR-NİKEL / AKÜ Ya da ikinci bakışta.
O a segunda.
İkinci kat.
Segundo piso.
Ama hey- - belki burada olmamız koca adamın bana onunla ikinci bir şanş verme yoludur.
Pero, oye... Tal vez el hecho de que estemos aquí es la forma del jefazo de darme una segunda oportunidad con ella.
İkinci el olarak satmak için,... için fiyatı ne kadar düşürebilrisin merak ediyorum.
Estoy tratando de imaginarme como el valor de la reventa podría bajar más.
İkinci el dükkanında gördüm.
La vi en una tienda de ahorro.
İkinci el dükkanında gördüm. Bana seni hatırlattı.
Lo vi en una tienda de rebajas, me recordo a ti.
Kirkman ikinci bir dönem istiyor mu?
¿ Kirkman quiere un segundo mandato?
Efendim. Sanırım ikinci bir isyanla karşı karşıyayız.
Señor, me temo que tenemos un segundo motín en nuestras manos.
- İkinci tura.
- Por el segundo asalto.
Aynı gün içinde ikinci görüşmemiz.
Dos veces en un solo día.
"... bir psikiyatrist tarafından ikinci kez muayene edilmeli... "
"se le examinará por segunda vez, por un psiquiatra,"
Bakacak ikinci bir bebeğe ihtiyacım yok
No necesito otro bebé para cuidar.
Çoklu kişilik sıkıntısı var, tamamen farklı karakterlere sahip. İnsanlar ona "ikinci kişilik" mi diyor? Hadi canım oradan.
Quiero decir, problemas de identidad disociada, sí, pero ¿ personalidades completamente separadas, lo que las personas llaman "alterego"?
Earl'e zaman ve mekân engellerini aşıp gelen insanlar düşsün ama ben ikinci randevuya bile çıkamayım, öyle mi?
Luego llegó la revolución y el resto es comunismo. Earl tiene gente persiguiéndolo a través del tiempo y el espacio,
Bence kendine ikinci bir arkadaş bulmanın vakti geldi. Randy'yi altı aydır görmüyorsun.
No te va a gustar esto, pero creo que ya es hora de que te busques otra amiga.
Bu hayatımda yediğim en güzel ikinci sosisli pasta.
Esta es la segunda mejor tarta de perritos calientes que he probado.
O ikinci bir şans.
Es una segunda oportunidad.
O ikinci kaptanın.
Es de mi Primer Oficial.
İkinci kaptanının adı ne?
¿ Cómo se llama tu Primer Oficial?
Senin karşında True Detective'in ikinci sezonunu izlemiş biri var.
Estás hablando con alguien que ha visto la segunda temporada de True Detective.
İkinci bir tabağımız var mı?
Además, ¿ tenemos un segundo plato?
İkinci kere geri çekil dedim.
Le dije dos veces que se mantuviera al margen.
İkinci martinisinden sonra kötüleşiyor.
Es terrible tras el segundo martini.
Tabi burada olanları ikinci plana alabilirsek.
Asumiendo que podemos dejar a un lado lo que sea que pasó... aquí.
Bunker Hill'e halkım hep ikinci sınıf tedavi gördüğü için geldim.
Vine a Bunkerhill porque mi comunidad siempre recibe tratamiento de segunda.
Bu yüzden mi seni ikinci sınıf boyunca göremedim?
¿ Por eso no te vi en todo mi segundo curso?
Dow ve SP 500 ikinci günü de düşüşle tamamlarken yönetim kurulu başkanlarının ani istifası sonucu United Technology senetleri, % 8 düştü.
El Dow y el S P 500 han bajado por segundo día consecutivo mientras que las acciones de Tecnología Unida, caen al ocho por ciento después de que su Presidente renunciara abruptamente.
İkinci katta temiz.
Segundo piso despejado.
İkinci bomba daha kalabalık bir alanda patladı.
La segunda bomba estalló en una zona mucho más poblada.
Aynı iki adam, ikinci alandaki patlamadan dakikalar önce de görülebiliyor.
Los mismos dos tipos se pueden ver en la segunda ubicación minutos antes...
İkinci bombacının yerini tespit ettik.
Hemos localizado al segundo bombardero.
Roman, bu teknolojinin ikinci aşama için hayati olduğunu söyledi.
Roman dijo que esta tecnología era crucial en la fase dos.
Seni ikinci defa kurtaramam.
No puedo salvarte por segunda vez.
Evet, balpeteği desenindeki ikinci çizgiyi... takip edersen, "Shadowcat." çıkıyor.
Sí, bueno, si siguen la segunda línea en el patrón del panal, eso se traduce en "Gato a las Sombras".
İkinci kata, the Eye of Man sergisine gidiyor.
Se dirige a la exposición de Los Ojos del Hombre, en el Segundo Piso.
İkinci katta.
Está en el segundo piso,
Olumsuz. İkinci katta değil.
Negativo, No estaba en el segundo piso,
Olmadigi iddia edilebilir çünkü ikinci kitapta baskasiyla tanistim, peki o ask gerçek miydi?
Se podría decir que no, porque en el segundo libro conozco a otra persona, así que, ¿ era un amor real?
İkinci saldırıdayız.
Ahora el golpe dos...
Tek vuruşla aort damarına ölümcül darbe. Ortadan beş santimlik yarık. Gömleğin yaklaşık ikinci düğmesinden.
Un único, golpe fatal al arco aórtico... dos pulgadas fuera de la línea central... aproximadamente en el segundo botón.
- Peki şu ikinci, alerjileri olan?
- ¿ Y qué hay de la segunda con.. con las alergias?
Müdahale Aracı, ikinci vardiya çalışanlarıyız.
Compañía de Camión 81, segundo turno... - Mouch.
Sonra ikinci vitrine geçiyorum, kırıp bilezikleri çalıyorum.
Me muevo al segundo expositor... lo rompo... pulseras.
Lise ikinci sınıfa giderken tarih denen şeyi terk etmek istemiştim.
Cuando estaba en segundo año de la universidad, estaba a punto de abandonar todo esto de la historia.
Bugün kendimi size ikinci kez teşekkür ederken buluyorum.
Es la segunda vez que tengo que darle hoy las gracias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]