English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Impasse

Impasse traducir español

35 traducción paralela
Hayatımızı yöneten çelişki bizi içinde bulunduğumuz siyasi bir açmaza kadar getirdi. Bu durum büyük kararlar alanlar için çok da yabancı değil.
La contradicción de las fuerzas que rigen nuestra vida nos llevó a este impasse político... común para aquellos que participan activamente en las grandes decisiones.
Noir et impasse.
Noir et impasse.
Ama bir anlaşmaya varamazsak, içinden çıkılmaz bir duruma gireriz.
Si no va a haber ningún arreglo, estamos en un impasse.
Teki yaptım, empas için kızı oynadım ve kozumu gösterdim.
Salgo por el semifallo, juego la reina al impasse y luego arrastro los triunfos.
Bu yıl da uluslararası bir krizi savuşturduk.
Y una cosa más : hemos logrado el impasse durante otro año.
Julie ile bir nevi açmaza girdik ama düzeleceğimize eminim. Ama... nasıl bunu becereceğimizi bilmiyorum.
Julie y yo estamos en un impasse, que sé que terminará bien, sólo que no sé cómo exactamente.
Bir çıkmaza girdim.
Estoy en un impasse.
- Bir açmazdayız gibi görünüyor.
Parece que estamos en un impasse.
'Rüyalarımıza kaçmamızın nedeni, gerçek hayatımızdaki çıkmazdan kurtulmak içindir'.
La lógica aquí es estrictamente freudiana, o sea, escapamos hacia un sueño para evitar un impasse en nuestra vida real.
Bu çıkmazdan kurtulmanın yolu, kendini feda etmektir.
La forma de salir de ese impasse es el auto-sacrificio.
Şu anda biraz ara verdik.
Estamos en un impasse ahora.
- Diplomatik soğutma taktiği uyguluyor.
Es un impasse diplomático.
Socrates çıkmaza girildiğinde diyalektiği önerir, adamım.
Sócrates recomendaba la dialéctica cuando te enfrentabas a una impasse así.
Anlaşılan bir çıkmaza düştük.
Bueno, parece que estamos en un impasse.
Evet, bir şekilde patı kırmamız gerekiyordu.
Sí, bueno, tenemos que romper el impasse de alguna manera.
- Tıkandı.
- En un impasse.
- Tıkandığı falan yok, Nance!
- ¡ No es un impasse, Nance!
Impasse.
Un callejón sin salida.
Anika, Sana bu küçük anlaşmazlığımı aşmak için bir yol önereceğim. Müdür beyin önüne bu hesap numarasını koy ve şu sihirli sözcüğü söyle.
Anika, voy a darte una salida a nuestro pequeño impasse pidiéndote que pongas este número de cuenta bajo sus narices, junto con la palabra mágica
Ya da Fransızların dediği gibi "çıkmaz sokak."
O, como dirían los franceses [Acento francés] impasse.
Impasse.
Impasse.
- Sen bir çıkmaza altındadır.
- Francamente llegó a un impasse.
İçinden çıkılmaz bir durum.
Bueno, parece que estamos en un impasse.
Biz sadece biraz boşluk bıraktık.
Solo nos tomamos un impasse temporario.
Boşluk bırakmak ne demek?
¿ Que es un impasse temporario?
- Bu sadece bir süre için bir araydı.
Solo fue un impasse.
- Bir süre için mi?
¿ Fue un impasse?
Bir süre için ne kadar zaman demek?
¿ Cuanto dura ese impasse?
Tekrar oynayabilirdik ama her zaman bu çıkmaz sokakta olacağız.
Podríamos jugar de nuevo, pero... siempre estaremos en este impasse.
Yani 340 Impasse de Montaigne adresi size bir şey ifade etmiyor mu?
¿ Entonces el 340 del "Impasse de Montaigne" no le suena?
340 Impasse de Montaigne.
El 340 del "Impasse de Montaigne".
Son birkaç talepte çıkmaz girdik.
Estamos en un impasse con unas pocas y últimas exigencias.
Bak ne diyeceğim... Ben polisi arayım ve pantolonun içindeki kitap konusunda...
Bien, bueno, entonces tenemos que hacer un impasse.
Sanırım bir impasse'a ( çıkmaz sokak ) girdik.
- Creo que hemos llegado a un callejón sin salida.
Çıkmaz bir yol.
Es un impasse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]