English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Insaat

Insaat traducir español

3,664 traducción paralela
İnşaatı yapan mühendislerle konuştum.
Hablé con los ingenieros que lo construyeron.
Sonradan anlaşıldı ki bu kuleyi inşa eden inşaat firması daha ucuza gelsin diye standartların altında yapı malzemesi kullanmış.
Excepto que resultó que la compañía encargada de construirlo utilizó materiales de menor calidad para ahorrarse unos cuantos dólares.
Babanız batı Berkeley'in en büyük inşaatının yapı denetleyicisi olacak.
Vuestro padre va a supervisar la construcción de un edificio enorme en el Oeste de Berkeley.
Joel Amca, inşaat.
El tío Joel, construcción.
İnşaat işleri, genel bir ton şey bence.
Construir cosas, creo, es la idea general.
Gergin değilim. Sadece inşaat çökerse falan ondan sorumlu olmak istemiyorum, çünkü ne yapacağımı bilmiyorum.
No estoy nervioso, solo que no quiero ser responsable de que se derrumbe un edificio o algo, porque no sé qué estoy haciendo.
İnşaat işiyle ilgili anlamadığınız nokta...
Bueno, lo que no entiende sobre el...
Bana inşaat izni almışsın.
Retiraste mi permiso de construcción.
İnşaatı o yürütüyor, işlerin aksamasını istemeyiz.
Él dirigía los trabajos, y no podíamos quedarnos atrás.
Arizona'da bir inşaat alanında.
En un puesto de obra de Arizona.
Bu yara inşaat alanında olmamıştır değil mi?
Esa herida no fue causada en un accidente de la construcción.
Onu inşaat alanında buldum.
Lo encontré trabajando tarde en la obra.
Merrick İnşaat'ı kapatıp bütün parasını ona kilise yapmak için kullanacağını söyledi. Bu doğru mu?
Porque ella dice que Del planeaba cerrar Construcciones Merrick... e invertir todo el dinero... en construirle una iglesia.
Şüpheli Bay Holm'u sorguladığımda Merrick İnşaat'ın % 20'sine sahip olduğunu açığa vurdu.
Cuando le pregunté, el sospechoso, el Sr. Holm reveló... que era el propietario del 20 % de Construcciones Merrick.
Aynı motor üç gün önce New Jersey'de soyulan bir inşaat alanının civarında görülmüş.
La misma motocicleta fue vista por una cámara vial cerca de un robo en una obra en construcción de Nueva Jersey, hace tres noches.
Şimdi bazı problemler olabilir ama inşaat süresi acili yet gerektiriyor.
Aunque puede ser difícil ahora... la construcción es urgente.
İnşaatı hızlandırmak en iyisi olur. Bu şekilde Kraliçe'nin gelecek yılki doğum gününe yetiştirilmiş olur.
Si es posible, para que coincida con el cumpleaños de la Reina el año que viene... estamos intentando acortar el tiempo de construcción.
Sadece bu inşaatı yapmak için zorlanan yüzlerce insan vardı. Tüm bu insanlar nereye gitti?
Hay más de doscientas personas trabajando en este proyecto... pero ¿ dónde ha ido toda esa gente?
Salondan ayrılmadan önce, inşaat işçilerinin isimlerini proje takvimini ve finansman bilgilerini derleyin. Daha sonra, detayları bana gönderin.
Antes de dejar esta sala... hagan una lista con los nombres de los trabajadores de la construcción... el progreso del proyecto y los detalles de financiación... tan detallado como sea posible y entréguenmelo.
İnşaat işi buldum, baş kalfa oldum.
Conseguí empleo en la construcción, fui capataz.
Babası Sam'in Rochway Grup adındaki inşaat ve yıkım şirketinde çalışıyor.
Trabaja para la empresa de demoliciones de su padre, Sam, del Grupo Rochway.
US yardım programıyla, Honduras'ta inşaat okuluna gittiğimi sanıyorlar.
Bueno, ellos piensan que yo soy en el edificio de Honduras escuelas con los EE.UU. Cares programa.
Yaptırdığı bir fabrikanın inşaatını Mariko'ya göstermek için gelmişti.
Llevó a Mariko a ver una fábrica que estaba construyendo.
Ama babanla inşaat işinde çalışmak istemediğini söyleme.
Pero dime, ¿ nunca consideraste trabajar en construcción con tu padre?
İnşaat alanındadır, Perry.
Se fue a una obra, Perry.
Sanırım şu an inşaat hâlinde.
Creo que ahora está en construcción.
İnşaat bugün başlayacak.
Las obras comenzarán hoy mismo.
İnşaat işindeydim.
Me dediqué a la construcción
- Onu inşaat için kullanıyorum.
Lo utilizo para trabajos de construcción.
- İnşaat planları.
Planos.
Çalışma izni alarak Manhattan'a geldin ve inşaat işlerinde çalışmaya başladın, para kazanma hırsın yüzünden garip işlere bulaştın.
Llegó a Manhattan en el 2003 con una visa laboral y trabajó para Construcciones Class, ascendió a ser el número tres, por medio de trabajo duro y ambición.
Bu çantaya 75.000 dolar koyuyorum belediye başkanı Carmine Polito'nun kumarhane ruhsatı Atlantic City'de inşaat izni vermesi için.
Puse 75 mil dólares en este maletín para el alcalde Carmine Polito para conseguir la licencia de un casino y permisos de obras para Atlantic City.
Yapacağımız şu, bu senenin sonuna gelmeden önce açılması planlanan her türlü kumarhane ve otel için bütün gerekli ruhsat ve inşaat izinlerini garanti edeceğiz ve alışılmış koruma ayrıcalıkları sağlayacağız.
Lo que haremos será garantizar todas las licencias necesarias y los permisos de construcción para todos los Hoteles-Casino que planea abrir antes de fin de año. Además de los habituales, privilegios y protección.
Bu inşaatı durdurtacağım.
¡ Voy a terminar con esta estafa!
Pazar günü inşaat yapamazsınız!
¡ No pueden construir los domingos!
Büyük inşaat firmalarında bir şansın olduğunu düşünmüyor musun?
¿ Crees que puedes ser contratista general?
İnşaat mühendisiyim.
Soy ingeniero civil.
İnşaat mühendisi demek yeniden evler, köprüler, barajlar inşa etmek demek.
Necesitamos un ingeniero civil necesariamente en la reconstrucción. Casas, puentes. Represas...
Hem inşaat hem elektrik mühendisiyim.
Soy un ingeniero civil, y también un ingeniero eléctrico.
Diğerlerinde de inşaat ve elektrik mühendisi.
Y ellos están aquí Ingeniero Civil / Ingeniero Eléctrico.
Ev inşaat halinde, haftalardır orada değilim. Owen... Dengesiz.
La casa está en construcción, hace semanas que no voy Owen es.. temperamental.
O da mı inşaat işinde?
¿ También se dedica a la construcción?
İnşaat için üzgünüm.
Lo lamento, por las obras.
Michael inşaat giderlerini kapatmak için umutsuz bir durumdaydı.
Michael estaba desesperado por cubrir sus copiosos costes de construcción...
Mesela inşaat şirketinde veya...
Algo en la construcción o...
Yeraltı inşaat bölgesine gir.
Entre a la zona de construcción subterránea.
Sanırım inşaat işi falan vardı.
Creo que tiene... eso de la construcción.
İnşaat izinleri var,... göl mesafesi belirlemek istiyorlar.
Tienen el permiso para construir y especifica la distancia desde el lago.
Tüm yaratıcı kararlardan ben sorumlu olacağım. Ve tüm park inşaatını denetleyeceğim.
Estaré a cargo de todas las decisiones creativas, y... supervisare toda la construcción.
Kusura bakma, hâlâ inşaat halindeyiz.
Lo siento, aún estamos en construcción.
Oh, ve inşaat şefi...
.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]