English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Insta

Insta traducir español

83 traducción paralela
Bu manzaraya daha fazla dayanamayacak gibiyiz. İçimizden bir ses de bizleri, topraklarda yetiştirdiğimiz güçlü bitkilere yönlendiriyor.
No podemos resistir esta visión durante mucho tiempo y una voz interior nos insta a mirar el vigoroso crecimiento de la planta que estamos forzando de la tierra.
Hükümet, vatandaşlarımızdan paniğe kapılmamalarını istiyor ".
El gobierno insta a que no cunda el pánico entre los ciudadanos.
Bu arada halktan sükunetini koruyup normal yaşantısına devam etmesi istendi.
Entre tanto, se insta al público a que permanezca tranquilo y sigan con normalidad.
"Anında Saç", mı?
¿ Insta Hair?
bilmek istiyor musun?
Candidato para el Insta Hair o no?
Sayın Hakim'de davası olanlar yaklaşsın ve dinlesinler.
Silencio. CORTE SUPREMA DE LOS EE.UU. WASHINGTON, D.C., 1987 A todas las personas con asuntos a tratar ante la Corte Suprema de los Estados Unidos se les insta a acercarse y prestar atención.
Profesör bu kez büyük baskılar altında düğüne gelecektir.
Insta al Profesor a que aparezca. Si se olvida esta vez, se acabó.
Liderimiz şiddet karşıtı olsa da sizden Simpson'ları yakalarken dilediğiniz kadar şiddet uygulamanızı istiyor.
Aun cuando el Líder es totalmente pacífico los insta a utilizar la violencia en la captura de los Simpson.
Ama Anında-Takip sayesinde öğrendik ki adı Homer Simpsons'mış. Adresi : 742 Evergreen Terrace.
Pero gracias a Insta-Rastro sabemos que es Homero Simpson de Terraza Perenne 742.
Neden Anında-Takip'e kaydoldum ki.
¿ Por qué me registré en Insta-Rastro?
Onu öldürtmeye dürter.
Se le insta a matar.
A Tri-City? A Omni-Pay? Yoksa Insta-Threat mı?
¿ Tri-Ciudad, Omni-Pago, Bajo amenaza?
Morali yükseltir, rekabeti ayakta tutar, asker ruhu.
Sube la moral, insta la competitividad, esprit de corps.
Polis halktan panik yapmamalarını istiyor. Arkadaşlarınız veya aileniz için... endişeleniyorsanız, işte yardım hattı numaraları.
La policía insta al público a no ceder ante el pánico hay un número de ayuda en la pantalla ahora si está preocupado por amigos o familiares...
Polis onu görenlere...
La policía insta a cualquiera que lo haya visto...
Kendini halk kahramanı olarak tanımlayan Hewitt, halka, ne gerekiyorsa yaparak "şehre sahip çıkın" dedi.
Hewitt, descrito por si mismo como vigilante, insta a otros para'recuperar la ciudad'por los medios que sean necesarios.
Bu da "Çabuk Bronzlaştırma" işlemine benziyor ve bunu yapan tek yer burası.
Es indicio del proceso de insta-bronceado. - Y éste es el único lugar que lo hace.
Evet, "Çabuk Bronzlaştırma" işlemi için.
Sí, para el proceso de insta-bronceado.
Albay Rainsborough'un bu kurula ısrarla kabul ettirmeye çalıştığı şey yeryüzünde hiç var olmayan bir yönetim şeklidir. Hepimizi de anarşinin kucağına sürükleyecektir.
Lo que el Coronel Rainsborough insta a este consejo que acepte es una forma de gobierno desconocida en este mundo, y una que nos llevará directamente a la anarquía.
Polis, civardaki vatandaşlara kapılarını kilitlemelerini, sıra dışı bir olayın veya resimdeki kaybolan Elaine Meyer'ın görülmesi durumunda derhal bildirmelerini temkin ediyor.
La policía insta a todos los ciudadanos de la zona a mantener las puertas cerradas con llave y denunciar inmediatamente cualquier actividad que parezca anormal así como si ven a la mujer desaparecida Elaine Meyer, aquí está su foto.
Ayrıca Insta-Teller'a gitmeyi unuttum ve biliyorsun ki...
Olvidé ir al cajero automático, sabes...
Sizi karınızı ve oğlunuzu göndermeniz için teşvik ediyor Imladris'e güvenlik için ve sizin için Arathorn, Duneadin'i gizli yollarla başka diyarlara liderlik etmeniz için haddini aşan tehlikeden kaçmanız için.
Él te insta a que envíes a tu mujer y tu hijo a Imladris para su custodia, y a ti, Arathorn, a que lideres a los Dúnedain por caminos secretos a otras tierras, y así huir de este peligro invasor.
"... halktan panikten dolayı oluşabilecek tüm karmaşaya karşı sakin olmaları çağrısı yapıldı. "
"Se insta a los ciudadanos a mantener la calma y evitar toda confusión innecesaria a causa de la histeria"
Tanrı, zorluklarla mücadele etmemizi ister.
Dios nos insta a luchar nuestras batallas.
Oğlunuzun bir site yarattığını ve çocukları boğulma yarışması için cesaretlendirdiğini düşünüyoruz.
Creemos que su hijo tal vez creó un sitio web en el que insta a los chicos a competir en un concurso de asfixias.
Hayatından bezmiş barmenin, beyinsizce barın tozunu alırken mutsuz müşterisinin dertlerini tatlı sözleriyle unutturduğu yere gelmedik mi?
¿ No es el punto en el que el cantinero aburrido del mundo distraídamente limpia la barra e insta a sacar el dolor de su atribulado cliente?
Vatandaşlara evlerini terk etmeleri söyleniyor.
Se insta a los residentes a evacuar.
Babam, herzaman, Kur'an okumamı ögütler.
Mi padre siempre me insta a leer el Corán.
Kendimizi davranış tarzlarımızı değiştirmeye zorlamıyoruz.
No nos insta a cambiar nuestra forma de ser.
BM bir başbakanın aracılık etmesini istiyor.
La UE insta a mediar a algún jefe de Estado.
İtiraz ediyorum. Spekülasyonu çağrıştırıyor.
Insta a la especulación.
İnsanları yaşamını sorgulamaya teşvik ederdi. Uğraşıların sizi nasıl kendinize getireceğini görün. Gücünüzü bulun, hayatta bir şeyler deneyin.
Se insta a los demás para examinar su vida, ya sabes, ver cómo encajan las cosas que personalmente, encontrar su fuerza, tomar una puñalada en la vida, no acaba de sentarse y tomarlo con calma, ¿ sabes?
Şuna bakın hele- - Üzerinde "Gaz Şt. aradı, acil." yazıyor.
Y oh, mira... una nota que dice, "Compañia de Gas. Llamó. Insta"
Efendim, seçim öncesi anket sonuçları geldi.
Señor, las insta-encuestas están dentro.
* Çeviri : kataman ( Aybars Ayen ) insta : aybarsayen * ( Film henüz bitmedi )
¿ Somos todos estrellas perdidas intentando iluminar la oscuridad? Para mi hermano Jim
Devlet insanlara panik yapmamalarını söylese de pratisyen hekimlerden gelen bilgilere göre Edingburg, Sunderland ve Perth'te de binlerce kişi hastalıkla kuşatılmış durumda.
El Gobierno insta a la población a que no cunda el pánico, pero se ha informado de escenas de desórdenes en Edinburgo, Sunderland y Perth mientras las consultas médicas son asediadas con miles de visitas.
Belediye başkanı burada kalan yerlileri güvenlik önlemi olarak Hannan Rekreasyon Merkezi'ne gelmeye teşvik ediyor.
El alcalde insta a estos residentes que por favor vengan al Centro de Recreación Hannan, sólo por seguridad.
Adamımızı yakaladığımız konusunda iyimser olsak da, NYPD olarak temkinli ve tetikte olmanızı önemle tavsiye ederiz.
Y aunque seguimos siendo optimistas de que hemos cogido a nuestro hombre, la policía de Nueva York les insta a mantenerse cautelosos y alertas.
* Çeviri : kataman * insta : aybarsayen
Según la encuesta... ¡ Sí!
* Çeviri : kataman ( Aybars Ayen ) * insta : Aybarsayen
.. : [Traducido por Axel7902] :..
Zorba kaçırıcı, burun kitabı, Insta-babaanne.
Evitar al abusón. Narizbook. Intantabuela.
Ceviri : kataman insta : aybarsayen ( izlediginiz icin tesekkurler ) ( :
¡ Tú vendrás!
* Çeviri : kataman * insta : aybarsayen
Nathan James, ¿ dónde están?
Ama Meclis Başkanı Salem'ı derhâl terk edip bir daha geri dönmemeni terk etti.
Pero el concejal te insta a dejar Salem y no volver nunca más.
Endişen için teşekkür ederim, Miriam, ama her zaman şalterin kapalı...
Gracias por la preocupación, Miriam, pero siempre me fijo que los circuitos estén apagados, antes de una insta...
İtiraz ediyorum.
Objeción... insta a la especulación.
* Çeviri : kataman * ( Aybars Ayen ) insta : aybarsayen
¡ Vamos!
* Çeviri : kataman * insta : aybarsayen
Vamos a casa.
* Çeviri : kataman * ( insta : aybarsayen )
Este es tu nombre clave.
* Çeviri : kataman * ( insta : aybars ayen )
Tu equipo es tan inteligente.
Ceviri : kataman ( insta : aybarsayen ) Izlemeye devam edin..
Solicito...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]