English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Insülin

Insülin traducir español

415 traducción paralela
Belki de haklısın. Bir gün, birileri bir serum keşfedecek ve bu büyümelere diabete insülin gibi, difteriye antitoksin gibi şifa olacak.
Algún día alguien descubrirá un suero que será para esto... como la insulina para la diabetes y la antitoxina para la difteria.
Şok insülin tedavisi, radikal bir yöntemdir. Bayan Connell de tedaviyi önerdiğinde bu konuya dikkat çekmişti.
El shock insulínico es un tratamiento extremo, Paul... como lo señaló la Srta. Connell cuando me lo sugirió, pero...
Penisilin, kalp ilacı, insülin gibi yaptığımız her şeye koyduğumuzun aynısı.
Lo mismo que usamos en la penicilina, el digitalis, la insulina todo lo que hacemos :
Anladığım kadarıyla o kattaki hemşirelerden biri Schaefer'ın damarına 50 ünite insülin enjekte etti. Ya enjekte etti ya da serumla verdi.
Debemos suponer que una enfermera le inyectó 50 unidades... ya sea por inyección o por guía.
Dün yüksek dozda insülin yüzünden öldü. Neden arıyorlarmış?
Murió ayer por sobredosis de insulina. ¿ Por qué?
Nasıl yaptı bilmem ama insülin bulmuş ve Dr. Schaefer'ın serumunun içine katmış.
Tomó insulina y la puso en la solución intravenosa del Dr. Schaefer.
Dün, insülin şoku denediler.
Ayer probaron darle un shock de insulina.
"Çöp kovası, takvim, kitaplar, oyunlar, kağıt, kalem, kürek, bel, levye, balta, nacak testere, alarm vermek için çan ve / veya düdük eşyalar ve tahliye için valizler iplik, pense ilk yardım kitleri, çengelli iğne, makas, çakmaktaşı, aspirin, ishal ilacı cımbız, kalamin losyonu, savaş krizi yayınları, bit-pire tozu kemirgen zehri, insülin, tansiyon hapları lastik eldiven, kadın peti, ayna, tuvalet kağıdı, göz yıkama ilacı."
"Papelera, calendario, libros, juegos, papel, lápiz, palas, palanca, hachas, serrucho, silbato y / o gong para las alarmas, maletas como muebles o para evacuaciones, cuerda, tenazas botiquín, alfileres, tijeras, piedras de mechero, aspirinas, laxantes, tiritas, loción de calamina, suplementos en caso de guerra, polvos anti-parasitarios, matarratas, insulina, tabletas para la tensión, guantes de goma, compresas, espejo, papel higiénico, colirio."
Kahve, çay, insülin, kokain?
¿ Café? , ¿ té? , ¿ insulina?
Biraz fazla insülin almış, o kadar.
Tuvo un exceso de insulina, es todo.
Bunu görüyor musun, yapmak zorunda olduğum tek şey bu insülin!
Ve esto? Insulina! Es algo que tengo que hacer.
Hastane laboratuarları sonuçlarına göre kanımdaki insülin emilimi normal sınırdan 14 kat daha fazlaydı. Böyle bir derece ancak bir iğne yardımıyla ortaya çıkabilirdi.
Además, el laboratorio del hospital indicó que cuando ingresé, mi nivel de insulina era 14 veces mayor de lo normal, casi seguramente provocado por una inyección.
Test sonucu, bu kullanılmış iğnenin insülin için olduğunu gösteriyordu.
La costra de esta aguja dio positiva en la prueba de insulina.
Alex, Ala ve avukatları Brillhoffer'ın topladıkları delillere göre kocam beni iki kere insülin iğnesiyle öldürmek teşebbüsünden suçlandı.
Con las pruebas de Alex, Ala y Brillhoffer, acusaron a mi marido de doble intento de asesinato con inyecciones de insulina.
İki insülin iğnesi ve ben şimdiden doktorum.
Dos inyecciones de insulina y ya me llaman doctor.
Bir şişe insülin, şırınga ve iğne.
Un frasco de insulina, una jeringuilla y agujas.
Bu insülin ne için?
¿ Para qué?
Akla yatkın bir teori bu. - Bu davada insülin falan yok.
- En este caso no hay insulina.
- Evet, fakat insanlar insülin kullanıyor.
- Pero la gente usa insulina.
Belki olabilir. Ama bana inan ki Alan, bu olayda insülin falan yoktu.
Tal vez, pero créame, aquí no hay insulina.
Ve ayrıca ben bir Sunny'ye insülin iğnesi yapan bir ölü seviciyim. Bu sayede onu istediğim yolla yapabilirdim.
Y que soy un necrófilo que le inyectaba insulina a Sunny para aprovecharme de ella.
Mutfakta, bizim insülin ve şırınga takımımız.
En la cocina, nuestro equipo de insulina en la aguja.
Bir adet insülin iğnesi.
Una inyección de insulina.
Bir tanesi boş, iki tanesi ; valium, amobarbital ve insülin konulmuş, İki tanesi sadece ; Valium ve amobarbital konulmuş.
Una limpia, dos con Valium, amobarbital e insulina y dos con Valium y amobarbital.
Çantadaki iğne, iğnedeki insülin ve kandaki insülin.
La aguja del neceser, insulina en la aguja, insulina en la sangre.
Fakat hiç insülin yok.
- Pero sin insulina.
Fakat her ikisinde de insülin için yanlış pozitif sonuçlar çıktı.
... dieron falso positivo para insulina.
Neden, insülin?
¿ Para qué?
- Bana göre, o Sunny'ye insülin iğnesi yapmadı.
- No le inyectó insulina a Sunny.
- Evet, bir şişe insülin.
- Sí, una ampolla de insulina.
Dr. Goldman'dan insülin al.
Cogeré insulina de la casa del doctor Goldman.
Bu benim insülin zamanım.
¿ Sabes? Es hora de mi insulina.
Peki. Bir ampul bikarbonat, 25 gram D50, on ünite insülin.
Muy bien, ampolla de bicarbonato, 25 gr de D50, 10 unidades de insulina.
Bilirsin, o şeker hastası, ve insülin krizine girmesinden korktuk.
Es diabético. Teníamos miedo de que le diera un shock de insulina y le dijimos :
Evet, ama ben onu insülin sanmıştım!
¡ Sí, pero yo creía que era insulina!
Ayrıca morfin, skopolamin, hidrobromid ve insülin enjektörlerini de almış.
Y morfina, escopolamina hidrobromida y jeringas para insulina.
Her zamanki gibi esrar içmek için arabasına gitmişti ; esrarı şeker hastası Peter Petrovich'in insülin aldığı sıklıkta alırdı.
Como era su costumbre, se fue a su auto a fumar marihuana que consumía tan regularmente como el diabético tomaba su insulina.
Büyükannesi insülin veya glukoz bantları almadıklarını iddia etti.
Su abuela dice que no le dieron insulina ni tiras reactivas.
İnsülin komaya sebep olur.
La insulina produce el estado de coma.
İnsülin molekülün yapısı.
- Estructura de la molécula de insulina.
İnsülin ne için?
¿ Para qué es la insulina?
İnsülin?
¿ insulina?
İnsülin korkusunu nasıl tarif edersiniz?
¿ Cómo se define el miedo a la insulina?
amobarbital, Valium, insülin.
Amobarbital, Valium e insulina.
İnsülin mi?
¿ insulina?
İnsülin iğnesi lazım.
Necesita insulina.
- İnsülin mi?
- ¿ Insulina?
İnsülin.
Insulina...
İnsülin onu delirtti.
La insulina lo enloqueció.
İnsülin şokuna girme riskin var.
Te podría dar un subidón de insulina.
- İnsülin pompasını deneyin.
- Quizás con una bomba subcutánea.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]