Intern traducir español
37 traducción paralela
İntern bakamaz mı?
¿ Y el interno?
İntern bakamaz mı?
- ¿ El interno no...?
- Birkaç hekim, bir intern ve belki Carter.
- Residentes, uno de Psiquiatría y puede que Carter.
- Haciz Kazanç...
- ¿ Adquisiciones de intern...?
Doktor Greenchurk için intern olarak çalıştığım zamanlar.
Cuando yo estaba haciendo el internado con el Dr. Ranger.
Duyduğuma göre her sene en iyi intern seçilir ve ilk vardiyasında ameliyata girmesine izin verilirmiş.
Dicen que cada aà ± o el mà © dico de guardia elige al mejor residente y lo deja operar durante el primer turno.
Her sene kendine bir intern seçiyorsun ve seçtiğin intern herkesten çok acı çekiyor.
Cada aà ± o, eliges al bueno, quien sufre mà ¡ s que cualquier otro residente.
Başından beri Katie'yle ilgilenen intern sensin.
Tú has sido responsable de Katie.  ¿ Trabajamos juntas?
Dr. Bailey ve diğer intern arkadaşlarla tanışmanı istiyorum.
Son la Dra. Bailey y mis colegas residentes.
Sorumlu doktorla yatan intern ben değilim.
No soy la residente que folla con un médico de guardia.
Evet. Bu sene intern.
- Sí, es residente este año.
Bence başka bir intern verirseniz işler çok daha kolay olur.
- Sería más fácil que asignara a- -
- O bir intern ve... Beni hatırlamıyorsa... Yaşadıklarımızı hatırlamıyorsa yine de önemli değil.
Y si no me recuerda si no recuerda lo que éramos sigue siendo mi Jorge.
Yanına bir intern al.
Que lo acompañe una residente.
Dr. Shepherd'a yardımcı olacak intern aranıyor.
El Dr. Shepherd necesita un residente.
Her intern gurubunun içinde gösteriş meraklısı bir salak vardır.
En cada grupo de residentes siempre hay un tonto yendo de aquí para allá, alardeando.
Bana intern halimi hatırlatıyorsun, odaklanmış, gergin, soğuk.
Me recuerdas a mí misma cuando era un interno... concentrada, intensa, fría.
- İntern sınavından sonra...
- Así que luego del examen de internos- -
Çünkü intern sınavının sonucuna bağlı.
Porque depende de los resultados del examen de interno.
Bugün intern sınavı var.
Hoy es el examen de interno.
Eğer bir intern görürseniz, ki göreceksiniz, çünkü kendilerine engel olamayacaklar, sınav sonun kadar onları gönderin.
Y si veis a un interno, que lo haréis, porque no pueden remediárselo, no les dejéis trabajar hasta el examen.
Bir kaç saat içinde, bütün medikal kariyerinizi belirleyecek bir sınava gireceksiniz çünkü en düşük puanı alan beş intern programdan atılacak.
En unas horas, vais a hacer un examen que determinará el rumbo de todas vuestras carreras médicas, porque los cinco internos con las notas más bajas serán eliminados del programa.
Bir uzmanla yatmak isteyen bir başka intern olduğumu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que quiero ser otro residente que se acuesta con un médico de guardia?
Ve sırtında yeni kemik oluşumu var, eminim ki son kaldığı hastanedeki sakar bir intern yüzünden olmuştur.
Y tiene nuevos bultos en la espalda, sin duda causados por algún interno patoso del último hospital.
Ben bir intern'im. Tıbbı tavsiyeni bir uzmandan almalıydın.
Soy residente y usted debe recibir consejos médicos del médico de guardia.
Evlendiğimiz zaman 30 saatlik vardiyalar ile ayak işi yapan bir intern'dün ama ikimiz de buna dayandık çünkü ilerde güzel günlerin bizi beklediğini biliyorduk özel muayenehanende patron sendin.
Cuando nosotros nos casamos, Eras un interno con turnos de 30 horas trabajando gratis. y ambos pudimos con ello, porque sabíamos que iba a derivar hacia algo mejor, en la práctica, tú eres el jefe.
İntern konferansına gitmeyecek miydin?
- Hola, ¿ no se supone que estarías en aquella conferencia interna?
Vertebral.
Carótida intern- -
İntern olsaydım hatırlayabilirdim belki ama değilim.
Si fuera interno, quizá recordaría, pero...
- Stajyerim.
- Mi intern.
Muayenehaneye girer girmez karşımda bir stajyer gördüm.
Entrando su oficina Vi un intern...
Leonard, internette kimi bulduğuma inanamaz...
Leonard, no creerás a quién acabo de encontrar en intern- - ¡ Oye!
Hastane stajyerliğimizin ilk yılında bunu neden kullanmamamız gerektiğini anladım.
Ya veo por qué no usamos esto en mi hospital intern años.
İntern, hastaya dijitalis, dioritiks ve oksijen vermişti.
Le administró digitalis, diuréticos y oxígeno.
- İntern gibi biri mi? - Mm-hmm.
- ¿ Cómo un pasante?
İntern maaşıyla Archfield'da kahvaltı?
¿ Toma el desayuno en el Archfield siendo residente?
Sportsmaster'ın
Sportsmasters fue ubicado cruzando el Aeropuerto Intern.