English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Irkçılık

Irkçılık traducir español

236 traducción paralela
Irkçılık ve politika konularında anlaşamıyoruz.
Sobre raza y política, no estamos de acuerdo.
Irkçılık denen kanser, ulusal karakterimizi lekelemektedir.
El cáncer del racismo Mancilla nuestra identidad nacional
Irkçılık, milli bilincimizin kumaşına bulaşmış bir kirdir, yağlı bir lekedir.
Es un tumor, una vergonzosa mancha En el entramado de nuestra conciencia nacional.
Irkçılık, yakın akraba evliliği, kız kardeşiyle yatmak burada.
El Ku Klux Klan es de aquí, hay endogamia, se acuestan con sus hermanas.
Irkçılık anlamında siyah olduğumu 16 yaşıma kadar bilmedim.
Nunca me vi como negro, en un sentido racista, hasta que volví aquí.
Günün haberi : Irkçılık yeniden alevlendi.
En las noticias, vuelve la violencia racial.
Irkçılık ve gerilim tırmanırken... polis emniyetinde ifade verdikten sonra çıkan... Williamsburg cinayeti zanlılarını... New York'lular ilk kez gördü.
A medida que aumenta la tensión, los habitantes de Nueva York... conocieron a los acusados... cuando los llevaron a fichar... al cuartel de la policía.
Irkçılık hakkındaki fikirlerin gerçekten etkileyici.
Tu opinión sobre las relaciones raciales son fascinantes.
Irkçılık karşıtları.
Una manifestación Anti Apartheid.
Zenciler için hayatın zor olduğunu biliyorum. Irkçılık, işsizlik, aile sorunları çok zor.
Sé que es difícil para los negros por el racismo, el desempleo, los problemas familiares...
Irkçılık buradan dans katını karışlıyor.
El racismo se extiende desde aquí a la pista de baile.
Irkçılık mı? Sox, Orioles ile bir bayrak yarışında olsa idi,
Si los Medias Rojas estaban en la carrera por el banderín con los Orioles, y nos atan a Cal Ripkin Jr.
Irkçılık martavalı okuma bana.
No me taches de racista.
Siyahlar "Irkçılık" diye bağırıyor.
La gente negra gritando : "Racismo."
Hayır. Irkçılık propagandası değil.
No creo que sea predicar odio por la raza.
Irkçılık konusuna işaret ettiğini nasıl düşündün? Bu karmaşık bir şey.
Y, ¿ cómo aborda esta obra el tema del racismo?
Irkçılık özel timinden Asyalı kadınlara karşı işlenen nefret suçlarının dosyalarını isteyeyim.
Llamaré a Antidiscriminación. Pediré que envíen archivos sobre casos de agresión a mujeres asiáticas.
Irkçılık kötü bir şey olmadan önce.
Era de los 40, antes de que el racismo fuese malo.
Irkçılık meselesi soğuyacak ve siz de ölen polisi unutacaksınız.
Así pueden olvidar la lucha racial y el policia asesinado. - Ese es el negocio.
Irkçılık yapacağım soluk benizli Dava et beni
Iré en plan racista, blanquito. Denúnciame.
Irkçılık bu işte.
Eso es racista.
- Irkçılık mı?
- ¿ Qué epíteto racista?
Irkçılık konusunda bir ders olmalı.
Debería haber una clase sobre discriminación racial.
Irkçılık veya yabancı düşmanlığına tahammül etmeyeceğiz.
No toleraremos el racismo o la xenofobia.
- Irkçılık? - Kesinlikle.
- ¿ Odio Racial?
Irkçılık.
Del apartheid.
Irkçılık, açgözlülük, haset.
Racismo, codicia, envidia.
Ya ortalığı karıştıran programcılar? Irkçılık, kadın düşmanlığı ilginizi çekmiyor mu? - Fazla kirlilik var kabul ediyor- -
¿ Cómo puedes tomar la postura que tomas si lo sabes?
Irkçılık ve seksizm gibi, tür ayrımcılığı da bir grubun üyelerinin menfaatini korumaya karşın diğer grupların menfaatini kısıtlayacak davranışlar veya önyargılardır.
Por analogía, el racismo y el sexismo, o el término "especismo" es un concepto con actitud tendenciosa a favor de los intereses de los miembros de su propia especie y en contra de los miembros de otras especies.
Irkçılık yapmakla, gerçekleri konuşmak arasında... fark vardır, şu anda benim yaptığım da bu.
Hay una diferencia entre ser racista y decir la verdad, que es lo que hago aquí.
Irkçılık, cinsiyetçilik, kirlilik, çevrenin çöküşü gibi korkular.
racismo, sexismo, contaminación, el colapso ambiental.
Demek istediğim, binlerce kırsal planlamayla birlikte, Irkçılık ve ekonomik bozulmayı eklersek, çete şiddeti bir gecede çözülmeyecektir.
O sea, con décadas de mal planeación urbana racismo y daño económico las pandillas no van a desaparecer de la noche a la mañana.
- Irkçılık yapıyorsun ama!
- ¡ Eso es racista!
Irkçılık değil bu.
No es racismo.
- Irkçılık bu! - Elfist!
Eso es racista. ¡ Elfista!
- Irkçılık kartını oynuyorsun, öyle mi?
- ¿ Ya está usando esa carta?
Maç boyunca söyledikleri yüzünden mi? Irkçılık gibi?
Por los insultos que le profirió durante el partido?
Savaş ahlaksızlıktır. İnsanları fakir bırakmak ahlaksızlıktır Irkçılık ahlaksızlıktır.
La guerra, la pobreza, el racismo, la brutalidad policial, la opresión, el genocidio, el imperialismo.
Söylem mi? İrkçılık bu!
¿ Moderar?
- İrkçılık!
¡ Esto es racismo!
Irkçılık bu!
¡ Esto es racismo!
Irkçılık! İrkçılık!
¡ Racismo!
Irkçılık!
¡ Racismo!
İrkçılık bu!
¡ Racismo!
Irkçı Byron De La Beckwith duruşmasında, tanıkların 4 gündür dinlenmesinin ardından, savcılık bundan önceki iki duruşmada olduğu gibi, temsil edildi.
Después de 4 días de testimonio en el juicio del supremacista blanco Beckwith, el fiscal ha presentado la misma evidencia que se ofreció en los 2 juicios originales.
Berlin Duvarının yıkılışı, İlk İngiliz kadın başbakanı, Irkçılığın sona ermesi.
La caída del muro de Berlín, la primera Primer Ministro femenina inglesa, el fin del Apartheid...
Irkçılıkla dolu bir dava. Bu ırkçılık da polisten ve savcılıktan kaynaklanıyordu. Gerçeği biliyorlardı.
Sólo había una atmósfera cargada con racismo... que fue avivada por la policía y los fiscales... quienes conocían la verdad y la distorsionaron... y la demolieron y la destruyeron... para condenar a un hombre inocente.
Irkçılığa son verip vatandaşlık haklarını geliştirmeliyiz. Ayrıca kadınlara da eşit haklar tanımalıyız.
Oponernos a la discriminación racial y fomentar los derechos civiles... así como defender la igualdad de derechos de las mujeres.
Irkçılı olduğuna kızıyorum.
Es por que es racista.
- Irkçılık mı?
- Sí.
Irkçılığı ortadan kaldıracağını ve büyük çıkış yakalayabileceğini umuyordu.
Quería romper las barreras raciales y que fuera un éxito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]