English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Irritable

Irritable traducir español

536 traducción paralela
Bu kadar mağrur olma.
No seas tan irritable.
Bugün sinirliyim.
Estoy irritable.
- Biraz alınganım, belki de.
- Un poco irritable tal vez
Sinirli bir tip, çarpıştık sadece.
Él es irritable, chocó conmigo.
Asabisiniz çünkü sinirleriniz çok gergin.
Y está irritable porque tiene los nervios al límite.
Joe son zamanlarda cok sinirli.
Joe está muy irritable últimamente.
Çok hırçınsın.
Y has estado muy irritable.
Beni yorgun ve hırçın yapan kim acaba?
Pero, ¿ quién me ha puesto tan cansada a irritable?
Peter'ın biraz dalgın, gergin ve asabi olduğunu farkettim.
Peter parecía nervioso e irritable.
Peter neyin var? Günlerdir asabisin.
¿ Que pasa que estás irritable desde hace días?
Geçen gün öyle davrandığım için özür dilerim.
Siento haber estado tan irritable la última vez.
- Yorgunsun, değil mi? Yorgun, aç ve az da gergin.
Cansado, hambriento y un poco irritable.
Bay Bryne çok asabileşti. Onunla zar zor konuşup kibar bir cevap alabiliyordum.
El Sr. Byrne se volvió tan irritable que apenas podía hablarle y obtener una respuesta.
Stephen, niye bu kadar asabisin?
¿ Por qué estás tan irritable?
Bu aralar o kadar huysuz ki, hatta bir iki kere sinirlendi bile.
Incluso la encuentro cambiada, ha estado irritable un par de veces.
Gerçi ben şaşırmadım, ama o çok mızmızlanıyor.
No me extraña que esté tan irritable.
Son zamanlarda itici davrandığımı ve yapmam gerekenleri yapmadığımı biliyorum.
Sé que he estado irritable y que no me he portado como debería.
Çok asabileşiyor.
Se vuelve irritable.
Sert, asabi ve zalim bir kadın olduğumu.
Me he vuelto dura, irritable y cruel.
Sadece bağırsaklarında kolit varmış.
Colon irritable.
Bağırsaklarımdaki kolitten başka bir şeyim yokmuş!
No tengo nada malo. Colon irritable, ¡ es todo!
Sence o viskiden bir bardak da ben içsem bağırsaklarım için kötü olur mu?
¿ Crees que un trago de ese whisky le hará daño a mi colon irritable?
Sürekli sigara içmeseydin, böyle sinirli olmazdın.
Si no fumaras, no estarías tan irritable.
Sizin de gördüğünüz gibi ben de çok tedirgin durumdayım.
Yo mismo me estoy volviendo irritable, como puede ver.
Kaptan, umarım küçük profesyonel tavsiyeme kızmazsınız. Bir insan gergin ve tedirginse kesinlikle bir şeyler eksik demektir. - Vitaminler ve mineraller.
espero que no le moleste un pequeño consejo profesional pero cuando una persona está nerviosa e irritable puede estar bien seguro de que le falta algo.
Yorgunluktan canı çıkmış, asabi ve çekilmez olacağım.
- Estaré exhausta, irritable y antipática.
İçine kapanıklık, endişe, aşırı sinirlilik,
Está taciturno, ansioso y muy irritable.
Bu isim beni huzursuz ediyor.
Ese nombre me pone irritable.
Ve biraz da garip.
Y muy irritable.
Peki, o zaman asabileşmeyi bırak!
Bueno, entonces deja de recibir irritable!
Asabi değilim!
No soy irritable!
Tabiki asabiyim.
Por supuesto que estoy irritable.
Ama uykumu alamazsam sevimsiz bir insan oluyorum.
Soy un chico bueno cuando duermo suficiente, pero si no lo logro, me pongo irritable y digo cosas ofensivas.
Giderek daha heyecanlı ve duygusal hale geliyordu.
Cada día se ponía más irritable, ansiosa y emocional.
Ama Hanar rahatsız olmaya başladı.
Pero mi hombre Hanar está cada vez más irritable.
Asabi.
Irritable.
Belki Connie'nin evlilik ile ilgili problemiydi... onu çok sinirli yapan.
Quizas fueran los problemas matrimoniales de Connie lo que la hacian tan irritable.
Şu kıza biraz terbiye versen iyi olur.
Te aconsejo que le enseñes a esa perra irritable algunos modales.
Üşüdüm, karnım aç ıslak ve yorgunum, öfkem burnumda.
Tengo frío y hambre y... estoy mojado, cansado e irritable.
Huysuz ve sinirli biri oldu.
Se volvió malhumorado e irritable.
Son zamanlarda çok gerginim.
Estoy muy irritable últimamente.
Şimdi çok sinirli ve anlaşılan olanlardan ötürü beni suçluyor.
Ahora se ha vuelto irritable y parece culparme de todo lo que ocurrió.
Katatonik pimpirikli sinirli pragmatik ve son olarak da anaç.
Oh... catatónica sorprendida irritable madura y... - Todo en ese orden.
Tatlım, sırf dün gece erken yatağa girmek zorunda kaldın diye... böyle asık suratlı olmana gerek yok değil mi?
Cariño, no necesitas estar irritable solo porque tuviste que acostarte temprano.
Birileri sinirli.
Alguien irritable.
Gerçekten de asabi birisi ki yaptığı işe göre, şaşırtıcı değil ama onun da karısı ve çocukları var ve tek başına geçinmeye çalışan bir çocuğa kötü davranılmaması gerektiğini çünkü dünyanın ona zaten çok haşin davrandığını bilir.
Él es realmente un hombre irritable, lo que con su trabajo no es de extrañar, pero también tiene esposa e hijos y sabe que un niño, que sólo depende de si mismo... no debe ser atormentado innecesariamente, porque de eso ya se encarga el resto del mundo suficientemente.
Bu kadar sinirli olduğum için... özür dilerim.
Perdóname por haber estado tan irritable estos días.
Bugün biraz asabi olman normal.
No me extraña que estés un poco irritable.
Benim bakımdan sorumlu huysuz kadınım. ... her zaman ki hali işte, huysuz.
Es mi irritable dama de mantenimiento siendo como suele ser ; irritable.
- Sinirlenmesine şaşmamak gerek.
No me extraña que se ponga irritable.
Çabuk kızan birisin ha.
Eres irritable, ¿ lo sabías?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]