English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Isodyne

Isodyne traducir español

63 traducción paralela
Amerika'nın tatlı kızı Isodyne Enerji'nin arkasındaki dehaymış.
La rompecorazones de América es la mente detrás de Energía Isodyne.
Kaynağımıza göre, nüfuzları Isodyne örtbasını karşılayabilecek düzeyde.
Según nuestra fuente, su influencia llega mucho más allá del encubrimiento de Isodyne.
Pasadena'daki Isodyne Enerji'de var.
Hay otro en Pasadena en Isodyne Energy.
Isodyne Enerji kendini 20. yüzyıldaki yakıt girişimlerine adamış bir geliştirme laboratuvarıdır.
Isodyne Energy es un laboratorio de desarrollo dedicado a iniciativas de biocombustibles para el siglo XX.
Isodyne'de kaç yıldır çalıştığınızı bilmem için arama emrine ihtiyacım var mı?
¿ Necesito una orden para saber cuántos años ha estado trabajando en Isodyne?
Şöyle söyleyeyim, Isodyne Enerji'nin sahibi Calvin Chadwick ile çok yakın bir ilişkisi vardı.
Digamos que... Tenía una relación intima con el dueño de Isodyne Energy... Calvin Chadwick.
- Saklayacak bir şeyiniz yoksa Isodyne Enerji'nin tüm işçi listesini verirsiniz.
Si no tiene nada que esconder, entregará una lista completa de los empleados de Isodyne Energy.
Vatanseverimdir ve yardım etmeyi isterim ama Isodyne Enerji gizli Amerikan anlaşmaları ile işlemler yapmaktadır.
Soy un patriota y estaré encantado de ayudar, pero Isodyne Energy trabaja con contratos confidenciales y clasificados con los contratos del gobierno de los EE. UU..
Isodyne'in yakınlarında bile değiliz!
¡ No estamos cerca de Isodyne!
- Isodyne Enerji'de de var bir tane.
Hay otro en Isodyne Energy.
Son olayları göz önünde bulundurunca konsey, Isodyne Programı'nı ve ona ait olan her şeyi yok etmeye karar verdi.
A la luz de los acontecimientos recientes, el consejo ha determinado que nuestro mejor curso de acción es cerrar el programa Isodyne y disponer de todos los activos.
Atomik enerjide henüz çok gelişme bile kaydedilmemişken Isodyne onu tarihe gömmeye yakın.
La energía atómica aún no ha sido regulada y Isodyne está preparada para dejarla en el pasado.
Thompson bize Isodyne'a arama emrini çıkarmış.
Thompson nos ha conseguido la orden de registro para Isodyne.
Merhaba, Isodyne'a hoş geldiniz. Yardımcı olabileceğim -
Bienvenidos a Isodyne, ¿ hay algo...?
Isodyne bir şeyler çeviriyor ve ne olduğunu öğreneceğim.
Isodyne trama algo, y voy a descubrir de qué se trata.
Isodyne Atomik Programı.
PROGRAMA ATÓMICO ISODYNE PRUEBA 1-47. MOJAVE. 10-04-1940
Bana bütün iyi niyetleriyle Isodyne'da yaptığımız çalışmaların doğasını hatırlattılar ve hıyanet, hapis, idam gibi kelimelerden bahsettiler.
Convenientemente me recordaron la naturaleza altamente clasificada del trabajo que hacemos en Isodyne y entonces soltaron palabras como traición, cárcel... y ahorcamiento.
Isodyne'in bu olaya dâhiliyeti konusunda daha çok şey biliyorsun değil mi?
Sabe más de lo que dice sobre la implicación de Isodyne en todo esto, ¿ verdad?
Isodyne ırkımı işe alan tek şirketti bu yüzden onlarla olan ilişkimi direkt mahvetmeme sebebimi anlamışsındır.
Isodyne era la única que estuvo dispuesta a poner alguien de mi raza en un laboratorio. Puedes ver por qué no estaba dispuesto a torpedear mi relación con ellos.
İyi bir adamsınız Doktor Wilkes. Fakat Isodyne'i koruyarak başarmak için çalıştığınız bunca şeye ihanet ediyorsunuz.
Es un buen hombre, Dr. Wilkes, pero proteger Isodyne traiciona todo lo que ha luchado tanto por conseguir.
Savaş sırasında Isodyne, alanındaki diğer şirketlerle beraber başarılı bir atomik reaksiyon için çalışıyordu.
Durante la guerra, Isodyne, junto con todas las otras empresas autorizadas en su campo, trabajaron para conseguir la reacción atómica.
Isodyne Fat Man veya Little Boy'u yaratmadı ama araştırmaları savaş bittikten sonra atomik testlere devam edecek kadar ilerledi.
Isodyne no construyó Fat Man o Little Boy, si no que su investigación se centró sobre todo en continuar con las pruebas atómicas cuando acabó la guerra.
Isodyne bu yanlışın arkasındaki bilimi anlamak için gece gündüz çalıştı ama bak. Kendin gör.
Isodyne tuvo a su gente trabajando contrarreloj, intentando determinar qué fenómeno causó esta anomalía, pero... bueno.
Isodyne buna sıfır madde diyor. Muhtemelen periyodik cetvelde buna uygun bir şey olmadığı için öyle diyorlardır.
Isodyne lo llama Materia Cero, sobre todo porque no encaja en ninguna parte de la tabla periódica.
Çünkü bu gece Isodyne'e gidecek ve onu çalacağız.
Porque usted y yo iremos esta noche a Isodyne a robarlo.
Bence projeyi tamamen silmeleri için Isodyne'den emir alıyorlardır.
Apuesto que están actuando bajo órdenes de Isodyne para cancelar el proyecto.
Isodyne'e.
Isodyne.
Dr. Wilkes ile Isodyne Enerji'ye aşağı yukarı gece 4 : 30 sularında girdik.
El Dr. Wilkes y yo entramos en Isodyne Energy aproximadamente a las 4 : 30 a.m..
Isodyn'daki patlamada Dr. Wilkes şüpheli olarak görülüyor mu?
Es el Dr. Wilkes un sospechoso en la explosión en Isodyne?
Isodyne'ın Sıfır Madde ile ilgili çalışmalarından bir şey var mı?
Cualquier cosa con respecto a la obra de Isodyne sobre Zero Matter?
Bence Isodyne, Dr. Wilkes'a komplo kuruyor ve kukla olarak da bizi kullanıyor.
Creo Isodyne está tratando de enmarcar el Dr. Wilkes y ellos quieren que hagamos el trabajo sucio.
- Isodyne'ın Dr. Wilkes'ı komünist olarak göstermesine çabalattıracak kadar önemli olduğu kesin.
Bueno, al parecer, es lo suficientemente importante para Isodyne para fabricar una historia sobre el Dr. Wilkes ser comunista.
Isodyne çaresizce dünyaya Jason Wilkes'ın komünist olduğuna inandırmaya çalışıyor.
Isodyne quiere desesperadamente que el mundo crea que Jason Wilkes es un comunista.
- Isodyne'daki kaza tutanağında...
Su informe de incidente desde el accidente de Isodyne...
Isodyne, Wilkes'ı kurban olarak kullanıyor.
Isodyne está utilizando Wilkes como un chivo expiatorio.
- Isodyne filmini izle.
Ver la película Isodyne.
Isodyne dosyası hakkında bilgi verildi mi sana?
Usted ha sido informado sobre la situación en Isodyne?
- Bildiğim kadarıyla Wilkes'ın Isodyne'dan çaldığı her şeyi geri aldık.
Bueno, hasta donde yo sé, hemos recuperado todo Wilkes robó Isodyne.
Isodyne'daki kaza nasıl ulusal güvenlik tehdidi oluyor?
¿ Cómo es el accidente de Isodyne una violación de la seguridad nacional?
Doktor Wilkes, geçen gece Isodyne Enerji'de size olanları hatırlıyor musunuz?
Dr. Wilkes, ¿ te acuerdas de lo que te pasó la otra noche en Isodyne Energía?
Isodyne Enerji'nin sahibi ve milletvekili adayı Calvin Chadwick'in karısı oluyor.
Y la mujer de Calvin Chadwick, Candidato a senador y propietario de Isodyne Energía.
Aslında size Isodyne'daki olay hakkında bir şeyler sormaya gelmiştim.
En realidad, yo quería preguntarle sobre el incidente en Isodyne.
Isodyne'in çalışmaları hakkında ne biliyorsunuz?
¿ Qué sabes de la obra de Isodyne?
Evet, Isodyne Enerji'yi araştırırken gizli silahlarını buldum.
Sí, hice algo de investigación en Isodyne y golpeó la suciedad de pago en su arma secreta...
Savaş sırasında Isodyne onun sayesinde ün kazanmış.
Su trabajo puso Isodyne en el mapa durante la guerra.
Amerika'nın en sevilen kızı Isodyne Enerji'nin beyniymiş.
La novia de América es el cerebro detrás de Isodyne Energía.
Idodyne'de çalışanların yardımından dolayı ne kadar mutlu olduğunu tahmin edemezsin.
Yo no te puedo decir lo mucho que todos en Isodyne aprecia su ayuda.
Amerika'nın tatlı kızı Isodyne Enerji'nin arkasındaki dehaymış.
La novia de América es el cerebro detrás de Isodyne Energy.
Kaynağımıza göre, nüfuzları Isodyne örtbasını karşılayabilecek düzeyde.
De acuerdo a nuestra fuente, su influencia va mucho más allá de la cubierta de Isodyne.
Konsey Isodyne Programını iptal etmekte kararlı.
El Consejo ha determinado cerrar el programa Isodyne.
Isodyne Enerji ne ya?
¿ Qué es Isodyne Energy?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]