English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Isyan

Isyan traducir español

3,561 traducción paralela
Bunu bir isyanın ortasında yapacak kadar önemli miydi?
¿ Era tan importante para hacerlo en medio de una manifestación?
Dinleyin, onlara kendinizi birdenbire isyanın içinde bulduğunuzu ve tüm bu kargaşanın olduğunu söyleyin.
Escuche, tan solo dígales que se vio atrapada en la manifestación y en todo el caos, ¿ de acuerdo?
Bir isyan çetesinin ortasında.
En medio de una muchedumbre alborotada.
Onlar bu esnada isyanı izliyorlardı.
Estuvieron observando la manifestación todo el rato.
Onlar isyanın olacağını biliyorlardı.
Sabían que iba a pasar.
Hafız onların isyanın olacağını bildiklerini düşünüyor.
Hafiz cree que sabían que iba a pasar.
Saat 10 : 00'da tam isyanın ortasındaydım ve Hafız benimle beraberdi.
Estaba justo en mitad del altercado a las diez, y Hafiz estaba conmigo.
Onlar bu esnada isyanı izliyorlardı.
Mientras observaban la manifestación.
... Los Angeles'daki isyan 27 kişinin hayatına...
Disturbios en Los Ángeles se cobran la vida de veintisiete...
Herkesin içinde çifte kumrular gibi takılıyorsunuz! "Kojou, cehennemin dibine kadar yolun var!" diye isyan ediyor herkes yahu!
¡ Coqueteando delante de nosotros todo el tiempo... todos siempre pensando, "Solo muérete, Kojou!"
- Kimler isyan çıkartıyor?
¿ Quién se está rebelando?
Olası bir isyanı önledi.
Detuvo lo que pudo haber sido un terrible disturbio.
Yağmur yağdırıp isyanı durdurdu. Bize pembe yıldızları sayıklattı.
Detenidos los disturbios con lluvias, nos hizo balbucear sobre estrellas rosadas...
Yağmur yağdırıp isyanı durdurdu.
Detuvo los disturbios con lluvia...
# Dudağınızı ya da kaşınızı deldirmenin # # harika olduğunu düşünüyorsunuz # # ama bu hiç temiz değil # # enfeksiyon kapabilirsiniz # # geçici dövme isyan için harika bir yoldur # # iyi eski görünüşünüz kara kara düşünür # # iş halledilse dahi #
* Crees que puede ser salvaje * * perforarte un labio o una ceja * * pero el proceso no es muy limpio * * se puede infectar, * * un tatuaje temporal es una forma divertida de rebelarte, * * y quejarte como a la antigua * * hace el trabajo igual de bien * * así que piensa antes de tatuarte. *
- Her şeyi! Günlerdir yemek yemedim midem isyan ediyor.
No he comido desde hace días y mis tripas están gruñendo.
Sadece siyah elbiseniz ve kaşığınız varken nasıl isyan edebilirsiniz?
¿ Cómo rebelarte teniendo sólo un traje negro y una cuchara ;
Bu gece bizim görevimiz bu miniklerin anne babalarını memnun etmek. Aksi hâlde isyan çıkarırlar ve bizim yeterli personelimiz yok.
Nuestro trabajo esta noche es contentar a los hacedores de pequeños humanos, o se amotinarán y nos superan en número.
Tren soyguncularına verilen 30 senelik uzun hapis cezaları halkın isyanına sebep oldu.
Las duras sentencias de 30 años repartidas por a los ladrones del tren han provocado una protesta pública.
Dinle, hapishane isyanı kadar heyecanlı bir randevu için söz veremem ama hâlâ istiyorsan ikinci kez buluşmayı çok isterim.
Escucha, no te puedo prometer algo tan excitante como un motín en la cárcel, pero, si todavía te apetece, me encantaría tener una segunda cita contigo.
- Dostça isyan, olur bu.
Fuego amistoso, suele suceder.
Dışarıda isyan var. Daha fazla zapt edemiyoruz.
El alboroto de fuera, no podemos contenerlo durante mucho tiempo.
Bölüm'de isyan çıktığı gün ihtiyacımız olduğu gibi mi?
La forma en que te necesitábamos en la División durante el motín?
Peki diyelim ki birisi isyan edecek?
¿ Y qué pasa si uno de ellos se rebela?
Cennet tarafından görevlendirilmiş Majestelerinin kararnamelerinde Dondoluların isyanı var.
Encomendado por el cielo... Su Majestad decreta que... Los Dondoers están en revuelta.
Cesur ve itaatkâr görevlilerimiz isyanı bastırmışlardır.
Nuestros funcionarios valientes y obedientes... Sofocaran la rebelión.
İrlanda, bazen ile kutlama ve isyan Aynı şarkının notlar.
Con los irlandeses, a veces, celebración y disturbio son notas de la misma canción.
Lütfen bu isyan yoluna girmeyiniz.
Por favor no cometa traición.
İç bölgeye isyanı teşvik etmek için onu kullanmaya bile çalışabilirler.
Probablemente él sea un peón para rebelarse en contra del Centro.
Ancak kendisinin varlığı bir isyan tehlikesini tetiklemektedir. Bu sebeple bizlere mümkün olduğu kadar bilgi sağladıktan sonra insanlık uğruna ölmesini istemekteyiz.
por su actitud podría causar una gran rebelión. entonces se convertirá en un mártir de la humanidad.
Charlie hapishane isyanının ortasında kalmış.
Charlie está en el medio de un motín de la prisión.
Sırada, hapishanede isyan çıktı.
A continuación, motín en la cárcel se intensifica.
İlk hapishane isyanımı hatırlıyorum da etrafta koşuşup takım elbiseli herkesi bıçaklamıştık.
Recuerdo mi primer motín en la prisión, corríamos por ahí y apuñalábamos a cualquiera en un traje.
- Hapishane isyanı mı?
- ¿ Motín de la prisión?
- Yani trafik isyanı.
- Quiero decir, motín en el tráfico.
Hapishane isyanında mıydın?
¡ ¿ Estabas en un botín en la prisión? !
Seni öperdim ama, ama bir başka isyanı teşvik etmek istemem. - Gel.
Vic... te daría un beso, pero no quiero incitar otro disturbio.
- Evet. - Hatta isyan tehlikesi bile var.
- ¿ Disturbios?
- Bazı ülkelerdeki eylemler isyan gibi olur.
Las protestas en algunos países se parecen mucho a revueltas.
İsyan bu tarafa yönelirse, polislerin her türlü yardıma ihtiyaçları olacak.
Si la manifestación se dirige aquí, la policía necesitará toda la ayuda posible.
- İsyan
- Rebelión
Marlon Brando'nun "Gemide İsyan" filmini izlemiş miydin?
¿ Viste a Marlon Brando en "El Motín del Bounty"?
Birlikte hapishane isyanından kurtulduk.
Sobrevivimos a un motín juntos.
İsyan ne?
¿ Sádica y qué?
- İsyan çıkmasını mı istiyorsun? - Twit mivit atmadan ya da twerk dansı yapmadan bir şeyleri yaşamalarını istiyorum.
- No, quiero que experimenten de verdad algo sin tuitear o haciendo twerk sobre ello.
- İsyan mı çıkaracaksın?
Ve tú. ¿ Te has rebelado ahora?
İsyan hiçbir şeyi değiştirmez.
Amotinarse no cambiará nada.
İsyan diyorsunuz yani.
Necesitarías un motín.
İsyan kuvvetlerini silahlandırdım, Marksizm şampiyonlarını etkisiz kıldım.
He armado fuerzas rebeldes, neutralizado a grandes marxistas.
İsyan çıktı herhalde.
Debe ser alguna clase de motín.
İsyan yerine gelen bir sürü polis var.
Hombre, hay un montón de policías con equipo antidisturbios ahí abajo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]