English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Itibar

Itibar traducir español

3,879 traducción paralela
Bağırmayın. Amy, şurada itibarını arayalım bir tamam mı?
Amy, vamos a buscar tu dignidad por allá.
Bugün itibarıyla geçiş için para ödemek zorundasınız.
Y es por eso que a partir de hoy tendrán que pagar una cuota.
Re-Kon, sokaktaki itibarımın acayip artacağını söyledi.
Re-Kon me dijo que sería un éxito.
İstediğin itibar mı onur madalyası mı, savaş yarası mı?
¿ Lo quieres? ¿ La rata de ciudad? ¿ La medalla de honor?
Asılsız bir suçlama yüzünden iyi bir askerin itibarını lekelemek istemedim.
Yo no quiero mancillar la reputación de un compañero soldado sobre una acusación sin fundamento.
Ama şık şeyler konusunda bir itibarı var.
Pero tiene reputación de hacer cosas más grandes.
Ve eğer düşüncemi düzgünce savunabilirsem itibarın düzelebilir.
Y Si puedo hacer efectivamente ese argumento, podría ayudarte en tu credibilidad.
Kendini, beni ve mesleki itibarını mahvediyor.
Está arruinando su reputación y la mía, y su prestigio profesional.
Kimsenin itibarını riske atmak istemeyiz.
No queremos arriesgar la reputación de nadie.
Bırak da işimizi sessizce yapalım, ve kimsenin itibarı zedelenmesin.
Vamos a hacer nuestro trabajo en silencio, y sin que la reputación de nadie sea manchada.
Sonra düşündüm ki ortalıkta bir konuşma itibarınızı korumak için en iyi yol.
Entonces he decidido que una conversación pública puede ser la mejor manera para proteger tu reputación.
Gün ışığında burada olman çok itibar düşürücü.
Tenerte aquí a plena luz del día es... Es bastante decadente.
Ama itibarı zarar görürse olan sana olur.
Pero cualquier daño a su reputación se tornaría en su contra.
General Shaw'un itibarını yok etmek için yüzüme karşı yalan söyledi.
Me mintió a la cara, con el fin de destruir la reputación del general Shaw.
Davenport serveti ve itibarıyla saygı duyulan bir adam.
Es un hombre muy respetado por riqueza y fama.
BlueBell'in itibarı için.
Por la dignidad de BlueBell.
Bu, cumuriyetin itibarını etkiler.
Se trata del honor de la República.
Eğer sonuç alamazsak Frey itibarını sarstığımız için bize dava açar.
Si no conseguimos nada con eso, Frey podría demandarnos por destruir su reputación.
Resmi bir oylama yapmalıyız ama kardeşlik ve kirli itibarımızı temizlemek adına sanırım hepimiz yardım etmekten mutluluk duyarız.
Necesitamos hacer un voto oficial, pero bajo el espíritu de hermandad y para limpiar nuestra mala reputación, creo que todos estaríamos felices de ayudar.
Yüzbaşı Parker bu sabah basın ve halk arasında epey bir itibar kazandı.
El Capitán Parker se ha ganado el favor de la prensa y del público esta mañana.
Şu itibar kazanma meselesi de direkten dönmüş oluyor.
Lo de ganarte el favor se te puede volver en contra fácilmente.
Ayrıca, şu an itibarıyla bu akşamın ayık şoförü sensin.
Además, desde ahora, eres la conductora designada esta noche.
Buradaki itibarım seninkinin hiç olmadığı kadar sağlam durumda.
Mi credibilidad aquí es más segura de lo que la suya ha sido siempre.
Korumam gereken bir itibarım var, katı kurallarla.
Tengo una reputación en qué pensar. Hay reglas estrictas.
Evet ve itibarım ayaklar altına alınır.
Sí, y mi reputación se irá a la basura.
Tanığın itibarını sarsmak için evine kokain yerleştirdi.
Le colocó drogas al testigo en su contra para desacreditarlo.
Ajan Gibbs, itibarınıza göre, şimdiye kadar çoktan Parsa'yı ortadan kaldırmış olmanızı beklerdim.
Agente Gibbs, con su reputación esperaba que Parsa hubiera desaparecido hace ya tiempo.
Sadece itibarını korumak adına sessiz kaldım, burada yaşanan tâlihsiz hadiseyle bir alâkası olmadığını biliyordum.
Guardé silencio solo para proteger su reputación, conociendo que no tenía relación con los desafortunados sucesos que tenían lugar aquí.
Darcy'nin Londra'da kabul görmemesi münkün ve itibarı da yok olabilir.
No es probable que los Darcy serían recibidos en Londres y su reputación se perdería.
Katılanlar tarafından yargılanmak, onun itibarı iyi durumda, bebeğim.
A juzgar por la asistencia, su reputación está bien, cielo.
Onun itibarını- -
Su reputación...
Benim ya da Dr. Sanders'in itibarını zedelemeden.
Sin dañar la reputación de la Doctora Sanders. Ni la mía.
Lavinia'nın Sanderson'a teklifte bulunduğunu bir başkası öğrenmiş ve onları öldürmeye çalışmış olmalı. Özel ilişkileri açığa çıkarsa itibarı tehlikeye girecek birisi olabilir.
Alguien debe haberse enterado de que Lavinia hizo una oferta a Sanderson, e intentó asesinar a los dos, quizá alguien cuya reputación estaba en peligro si sus aventuras privadas se hicieran públicas.
Bu arada da senin Amerika'da avukatlık yapamayan itibarı sıfır olan bir ortağın olacak ve bu da önümüzdeki beş yıl içinde davalardan alacağın kârı bloke edecek.
Mientras tanto, tendrás el nombre de un socio que no puede ejercer en EE. UU., cuya reputación es una mierda, y quien va a atar todas tus ganancias en litigios Por los proximos 5 años.
" İtibarım yoktur, utancım azdır.
" Tengo poca vergüenza, ninguna dignidad.
İtibarın mahvolur, bize kopyayı getirmek zorundasın.
Tu reputaciones se arruinará, y todavía tendrías que darnos la copia.
İtibarım darbe aldı.
Mi reputación tuvo un éxito.
İtibarımız nereye gidiyor bak.
Ahí va nuestra credibilidad.
İtibarının yerle bir oluşunu büyük bir zevkle izliyorum, hepsi bu. Polis beni sorguladı ve serbest bıraktı.
Estoy disfrutando de ver su caída en desgracia eso es todo, la policía me ha interrogado y me ha soltado.
- İtibarım söz konusu!
- ¡ Es mi reputación!
İtibar, bıçak sırtı bir iştir.
La publicidad es un arma de doble filo.
126.669 ) } An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler 136.8 ) \ cH567C2F \ blur4 } m 21 - 8 l 184 - 8 l 339 - 8 l 350 15 l 329 36 l 197 36 l 21 36 l - 2 15
36 ) } Información de la actualidad la fiscalía y la defensa son soldados también.
iddia makamı ve savunmanın tamamı askerlerden oluşur. 281.333 ) \ cH0D0D0D } m 0 0 l 161 0 l 161 37 l 310 37 l 309 77 l 466 78 l 466 118 l - 1 118 149.733 ) } An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler 162.4 ) } m 21 - 8 l 184 - 8 l 339 - 8 l 350 15 l 329 36 l 197 36 l 21 36 l - 2 15 üç askeri kuvvetin komutasından sorumlu Başkomutan Dallis Zacklay'e bırakılmıştır.
36 ) } Información de la actualidad
132.4 ) \ bord0 \ fs36 } An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler 89.6 ) } m 0 0 l 436 0 436 400 0 400
36 ) } Información de la actualidad comandante de la Legión de Reconocimiento del tal manera que la tasa de supervivencia sean tan altas fuera de las murallas
153.6 ) \ fscx119 \ fscy46 } m 0 0 l 436 0 436 400 0 400 132.4 ) \ bord0 \ fs35 } An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler
36 ) } Información de la actualidad es como un "radar humana" para alertar rápidamente a Erwin dando conocer la ubicación de un Titan y de esa manera pueda cambiar el rumbo de la Legión de Reconocimiento
İtibarım bir tarafa, işbirliği yapmayan tek adam var ve o da Parsa ile herhangi bir iletişimi olduğunu bildiğimiz tek kişi.
Dejando aparte mi reputación, solo hay un hombre que no está cooperando y es el único que sabemos que tiene contacto directo con Parsa.
İtibarım hayatta düzelmezdi.
Mi reputación jamás se recuperará.
- İtibar kaybetmemesi gerek.
Sin que pierda reputación.
İtibarını düzeltmesine yardımı olur.
Eso ayudará a limpiar su reputación.
İtibarını kaybettiğinden bu yana ilk kez canlı yayına çıkacak.
La primera desde su caída en desgracia.
An İtibarı İle İfşa Edilebilir Bilgiler Keşif Birliği Yük Arabaları - 1 Bu arabalar, yalnızca sanayi şehirlerinde üretilebilen aşırı sertleştirilmiş çelikten imal edilmiş, karmaşık amortisör sistemlerine sahiptir.
68 ) } Información 360 ) } Vagones del Escuadrón de Reconocimiento ( 1 ) Estos vagones incluyen un complicado sistema de suspensión de acero ultra-duro que sólo se puede hacer en las fabricas de las ciudades.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]