English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Iyilik

Iyilik traducir español

18,529 traducción paralela
Dur tahmin edeyim yaklaşan bir iyilik mi duyuyorum?
Déjame adivinar, ¿ quieres pedirme un favor?
Bana bir iyilik yap.
Hazme un favor.
Sanırım artık eski ofis meslektaşım Bob Anderson'dan iyilik isteme zamanı.
Creo que es hora de cobrarle el favor... a un viejo colega del FBI, Bob Anderson.
Bana bie iyilik yap.
Hazme un favor.
- Bana bir iyilik yap da dışarıyı seyret.
Por favor, mira el paisaje.
Bana bir iyilik yap, hemen yatağa git.
Hazme un favor. Ve a dormir ¡ Ve!
Şimdi bana bir iyilik yap ve o üzgün suratını karşımdan çek.
Ahora, hazme un favor y pon tu cara de lo siento y vete de aquí.
Gidiyorsan bana bir iyilik yap.
Si es así, hazme un favor.
Ama bana bir iyilik yapmanı isteyeceğim.
Y necesito un favor.
Zamanında bir iyilik. Tanrı'nın dediği bu değil mi?
Una buena acción cada vez. ¿ No es eso lo que el buen Señor dice?
Bir iyilik isteyeceğim sizden.
Necesito un favor.
UPF Başkanı'nın sana iyilik borcu yok mu?
El director del FMI, ¿ no te debía un favor?
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
Soy yo. Necesito que me hagas un favor.
Bir iyilik isteyeceğim senden.
Necesito un favor.
Bana bir iyilik yap!
¡ Hazme un favor!
Ona iyilik gelmeyecekse ondan intikam alma.
No tomes represalias contra él, a menos que sea por su propio bien.
Bana bir iyilik yap, böyle tatlı kalmaya çalış.
Hágame un favor, solo trate de seguir siendo amable.
Acaba bana bir iyilik yapabilir misin diye umuyordum. Ne gerekirse.
Esperaba que pudieras hacerme un favor.
Bunu Bastille'deki yetkililere teslim ederek bana bir iyilik yapar mısın?
¿ Podrías hacerme el favor de llevar esto a las autoridades de la Bastilla?
Belki de Saint Germain bize küçük bir iyilik yapar da çiçek hastalığıyla enfekte olmuş başka bir gemi daha getirir.
Quizás St. Germain nos hará un favor y nos traerá otro buque infectado con viruela.
- O adama iyilik borcun falan yok Jamie.
- Sí. No le debes ningún favor a ese hombre, Jamie.
Söylesenize, kocanızı özgür bırakma isteğinizi bahşetmiş olsaydım siz de karşılığında bana küçük bir iyilik bahşetmeyi ister miydiniz?
Dígame, si fuera a concederos vuestra petición... de liberar a vuestro marido... ¿ os sentiríais inclinada a concederme un pequeño favor a cambio?
Lord Lovat'ı görmeye gidip sana bir iyilik yapmasını mı isteyeceksin?
¿ Irás a ver a Lord Lovat? ¿ A pedir que os haga un favor?
Bana bir iyilik yapıp o şeyi başka bir tarafa çevirir misin?
¿ Puedes apuntar a otro sitio, por favor?
- Bir iyilik istedi.
Me ha pedido un favor.
Benden aldığın şeyin ne olduğunu idrak edemezsin. Yahut iyinin ne anlama geldiğini. Zira içinde hiç iyilik yok.
No puedes entender lo que me quitaste ni por qué era bueno, porque en ti no hay bondad.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
Necesito que me hagas un favor.
Bana kalırsa senin çömez hepimize iyilik yaptı.
Lo que yo veo es que tu novato nos hizo un favor a todos.
- Bana bir iyilik yap.
- ¿ no? - Hazme un favor.
- Bana bir iyilik yap evlat.
Hazme un favor, hijo.
Bana bir iyilik yap tatlım, yüzüme karşı reddet.
Hazme ese favor, nena.
Lütfen bana bir iyilik yap ve burayı terk et.
Así que, por favor, hazme un favor, evacua el lugar.
Sana bir iyilik yapacağım.
Te haré un favor.
Seni öldürmek sana iyilik olur.
Matarte resultaría demasiado fácil.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Necesito que hagas algo por mí.
Bana bir iyilik yapar mısın?
¿ De verdad quieres hacer algo por mí, Rykoff?
Bu kadar acı ve ıstıraptan iyilik doğmaz.
Nada bueno puede surgir de tanto dolor y tanta angustia.
Ceza vermiyorum, sana bir iyilik yapıyorum.
No es un castigo, te estoy haciendo un favor.
Spock, bu koşullar altında kendine bir iyilik yap.
Spock, en este caso, hazte un favor.
Bana bir iyilik yapabilir misin ama?
Pero quisiera que me hicieras un favor.
- Bana bir iyilik yapabilir misin? Mum işime yarayabilir.
¿ Podría usar algunas velas?
o yaşlı gevezenin beni öldürmesine yardım edecek misin sadece seni iyiliğe teşvik ediyorum güzel. bana seni yememe izin vererek bir iyilik edebilirsin eğer yapabilirsen onu hemen ye
¿ Ayudarás a ese viejo chismoso a exorcizarme? Solo exhortaré a que te reformes hacia el bien. Qué bueno.
Bana bir iyilik yapar mısın?
¿ Puedes hacerme un favor, mamá?
Patrick, bana bir iyilik yapar mısın?
Patrick, ¿ me haría usted un favor?
İyilik mi istiyorsun?
¿ Está pidiendo un favor?
Ne zaman duygusal bir an yaşasak "İyilik sağlık, zekâlıca" modunda.
Cada vez que se emociona, empieza a decirme, fabulosísimo o muy lista.
Seni seviyorum. İyilik sağlık.
Te quiero.
İyilik olmadan, kötülük de olmaz.
Sin el bien, no existe el mal.
Harika. Teşekkür ederim, İyilik meleği.
Gracias, Hada Madrina.
Hayır, İyilik meleği, seni oyuna getirdi, senden kurtulmaya çalıştı ve bu seni kızdırdı.
Esa Hada Madrina te tendió una trampa y luego intentó irse. Y eso te enojó.
- İyilik olarak.
- Como un gesto de generosidad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]