Izleyin traducir español
3,636 traducción paralela
NSA'in talep ettiği her bilgiyi, dikkatlice izleyin.
Cualquier petición de información NSA - Quiero que ellos vetados.
Burayı izleyin ve bana yerlerini söyleyin.
Quédense en los monitores y búsquenlos para mí.
Şimdi beni izleyin.
Venid y seguidme.
Sadece arkanıza yaslanıp bunun olmasını izleyin.
'Simplemente tenías que sentarte y verlo pasar.'
Lütfen beni izleyin.
Por favor, acompáñeme.
Beni izleyin Leydi Stark.
Sígame, Lady Stark.
Ama hemen sonuca varmadan önce şunu bir izleyin.
Pero, antes de que salten con conclusiones miren esto.
Hadi, beni izleyin!
¡ Todos conmigo!
Şimdi Başpiskoposun odasını görmek için beni izleyin.
Siganme. Ahora descubriremos la sala del Arzobispado.
Toplanın ve "Fişek" i izleyin!
¡ Acérquense y miren al cohete!
dikkatle izleyin... bu onun son gösterisi.
Observa con atención... esta es su última actuación.
Şimdi yarışma başlıyor Hazır olun ve izleyin.
Muy bien, la carrera comienza muy pronto, vamos a esperar y ver.
Şunu izleyin.
Ahora mirar esto.
Beni yakından izleyin.
Sígame de cerca.
Şehire hızlı ve sessiz gireceğiz. Lütfen beni izleyin. Ben durursam, durun.
Esta es la idea, pasaremos por la ciudad, lo haremos rápido y silenciosamente.
O yüzden çenenizi kapatın ve filmimi izleyin.
Cállate y ve mi película.
Berman ve Diaz, siz bize destek olun ve yan pencereleri izleyin.
Berman y Diaz, serán nuestro apoyo y vigilad las ventanas laterales.
Birlikte yapın da, ister yiyin ister izleyin.
Deberíais verlos o comerlas juntos.
Oturup izleyin o zaman.
Bueno, pues siéntese y véalo.
Ben tuvalette... güzel güzel sıçarken, siz de güvenlik videosu izleyin.
Aquí tengo u pequeño vídeo de seguridad.
Kıvrımları izleyin.. .. işte böyle.
Seguir las curvas,... así.
Kalplerinizi tutun ve bir araya gelen bebeklerinizi izleyin. Mumbai'den 50 okul sizi harika bir yolculuğa çıkaracak.
Mantengan su corazon... y vean a sus bebés que han venido juntos desde 50 escuelas de Mumbai para llevarlos a todos ustedes a un viaje enriquecedor.
Beni izleyin.
¡ Síganme!
Lütfen beni izleyin.
Por favor sígame.
Şunu izleyin.
Reina el caos. Mira esto.
Dikkatlice izleyin.
Observe cuidadosamente
Tabii. Beni izleyin, beyler.
Sí, sólo síganme por aquí, muchachos.
Tünele girdiğinizde birbirinize yakın durun ve rehberinizi izleyin.
Una vez que estén en el túnel, manténganse cerca y sigan a su guía.
Beni izleyin.
Mira, es así.
Ekmek kırıntılarını izleyin. Ne yapmaya çalışıyorsanız kadar.
Y seguir las miguitas de pan... sea lo que sea que quieras hacer allí, ¿ de acuerdo?
- Siz beyler, bizi izleyin
- Chicos, seguidnos.
Etrafı inceleyin oyuncuları takip edin, izleyin dokunun...
Sentíos libres de explorar, seguir, mirar, tocar.
Sizi film izleyin diye kiralamadım,
No te contraté para ver películas.
Şimdi şunu izleyin.
Ahora miren esto justo ahi.
Bunu izleyin.
Mira esto.
Gösterileri izleyin ama havuçlu kek için de yer ayırın!
Vean algún espectáculo, pero dejen algo de sitio para el pastel de zanahoria.
Beni izleyin, hanımlar.
Seguidme, chicas.
- Gerçekten mi? İzleyin.
Mirenme bien.
Beni izleyin!
¡ Vamos!
İzleyin beni.
Miradme.
Beni izleyin.
Síganme.
Beni izleyin!
¡ Seguirme!
Gelin ve izleyin.
Vengan a ver el espectáculo.
İzleyin.
Mirad esto.
İzleyin bakalım.
Bien, vean esto.
İzleyin.
Observen.
Lisa Moore bu saatlerde öldürüldü. İzleyin.
Lisa Moore es asesinada sobre esa hora, así que observen.
İzleyin, kızlar.
Cuidado, chicas.
İzleyin, gizemler mağarasına giden yolu.
Seguid el camino a la cueva del misterio prohibido.
İzleyin de öğrenin hanımlar.
Forma de estallar sus burbujas, chicas.
İzleyin ve öğrenin kızlar.
Miren y aprendan, chicas.