English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Iım

Iım traducir español

32,094 traducción paralela
Jack'i polise anlatmamız gerek yaptığımız şeyleri.
Tenemos que hablar con la policía sobre Jack, sobre lo que hemos estado haciendo.
Odell'i hapse tıkarak doğru olanı yaptım zaten.
Hice lo correcto cuando lo encerré a Odell.
Frank'i bulmam konusunda yardımına ihtiyacım var.
Necesito que me ayudes a encontrar a Frank.
İki geniş tüp I.V.'ye ihtiyacım var, 150'den başlayın.
Necesito dos vías intravenosas de calibre grueso a 150.
Kız arkadaşım Val'i, görevde yükselmesini kutlamak için dışarı çıkarmıştım.
Quería llevarme a mi chica, Val, salir para celebrar su ascenso.
En sonunda Wes'i tutukladılar mı?
¿ Ya han arrestado a Wes?
Sence Frank'i korumak mı istiyorum?
¿ Crees que quiero proteger a Frank?
Bir kamyon şoförü 911'i arayıp uykuya daldığımı söyledi.
Un camionero había llamado al 911, dijo que me había quedado dormida.
Oraya gidip, o akşam Charles'i gördüğümü söylemek zorundayım.
Tengo que subir al estrado y decir que vi a Charles esa noche.
- Annalise Keating'i yanlışlıkla içeri tıktığımızı basın duyduğu an, kapının önüne konurum. - Kes artık.
- Para.
Bölge Belediye Başkanımız Lucas Barrès'i desteklemelisiniz.
Debemos apoyar a nuestro alcalde, Lucas Barrès.
Evet, Lucas Barrès'i yardımcım olarak seçerek... gençlerin önünü açıyorum.
Sí, al elegir a Lucas Barrès como vicealcalde, aposté a la juventud.
MİB'i bağımsız bir birim olarak kurmuştum, ama bir iyilik istemeye hakkım olduğuna karar verdim.
Ahora, formé la URC como unidad independiente pero decidí y se me permitió pedir un favor.
Bunu nasıI kanıtlayacağımızı biliyorum.
Bueno, sé cómo podemos averiguarlo.
Efendim, şimdi de Raunak Anand namı diğer Dumpy'i çağıracağım.
Señor, ahora quisiera llamar a Raunak Anand alias Dumpy.
Bayan Hodges'i kişisel olarak tanımadığım için size tavsiye verecek en uygun kişi ben miyim emin değilim- -
Bueno, no conozco personalmente a la Sra. Hodges, no estoy segura que sea la persona más adecuada a la que pedir consejo...
Ama bu süre içinde Organize Suçlar'ı arayıp Patrick Woijchik'i ve grubunu gözetim altına aldıracağım.
Pero mientras tanto, voy a avisarle a la unidad de crimen organizado que pongan a Patrick Woijchik y a su grupo bajo vigilancia.
Tadımın % 85'i kokudur.
El 85 por ciento de la cata es el olfato. Adelante, huélanlo.
Sessiz kalırsam, ortağımın Flushing'i cehenneme çevirmesini seyredebilirim.
Si guardo silencio, puedo observar a mi socio hacer caer un infierno en Flushing.
Az önce uçuş arkadaşımı, Teğmen Moreles'i... -... Pasifiğin üstünde düşürdüm.
Me acabo de disparar por mi compañero de ala, Teniente Morales, sobre el Pacífico,
Tamam, sanırım.
De acuerdo, I-supongo, Pero, eh,
Ben Amiral Pace'i arayıp planımızı diğer üç şehre indirdiğinden emin olayım.
Voy a llamar a Almirante Pace y asegúrese que ha descargado nuestro plan a las otras tres ciudades,
Toby, akımı hazır et. Dediğim gibi yaşlı Sparky'i tutuyorum.
Estoy en la celebración de edad Sparky mientras hablo,
Benimle konuşmak istediğini biliyorum ama sanırım ikimize de zaman kazandırabilirim.
I-Sé que querías hablar conmigo, pero yo creo que pueda nos permitirá ahorrar tiempo,
Geçmişe dönüp Rex'i kurtarırsak zaman yolcusu da o anın öncesine gidip Rex'i yine öldürür. Yani boş yere uğraşmak yerine karşımızdakinin kim olduğunu öğrenmeliyiz.
Si volvemos para salvar a Rex, el viajero simplemente retrocederá más en el tiempo y volverá a matarlo otra vez, así que en vez de perseguirnos la cola, tenemos que identificar a quién nos enfrentamos.
Cidden mi? Prenses Gelin'i bana karşı mı kullanacaksın?
¿ Vas a utilizar "Princess Bride" contra mí?
Barry Flashpoint'i yaratınca mı...
¿ Cuando Barry creó Flashpoint, ella...?
Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra zamanda geriye giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım.
Luego de derrotar a Zoom y salvar el multiverso, regresé en el tiempo y creé la línea temporal alternativa "Punto de Ignición".
Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra zamanda geriye giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım.
Después de derrotar a Zoom y salvar al multiverso, retrocedí en el tiempo y creé una línea temporal alterna, Flashpoint.
Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra zamanda geriye giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım.
Luego de derrotar a Zoom y salvar el multiverso, retrocedí en el tiempo y creé una línea temporal alterna, Flashpoint.
Hem bilim adamıyım hem yazar hem STAR Labs'i işletiyorum hem de bilimkurgu-aşk romanları yazıyorum.
Soy científico y novelista : dirijo Laboratorios STAR y también soy autor de ciencia-romance. Ese es mi nicho.
Zoom'u alt ettikten ve çoklu evreni kurtardıktan sonra geçmişe giderek alternatif zaman çizgisi Flashpoint'i yarattım.
Luego de derrotar a Zoom y salvar el multiverso, retrocedí en el tiempo y creé una línea temporal alterna, Flashpoint.
Hepsi Flashpoint'i yarattığım için oldu.
Todo es porque creé Flashpoint.
Caitlin'i bulalım.
Busquemos a Caitlin.
Hem Caitlin'i korumak gibi bir şey yapıp hem de iyi bir olay yeri incelemeci olamayacağımı söyledi. Belki de haklıdır.
Tal vez tenga razón.
Peki ya eğer size Amertek'i koruyacağımı garanti edersem?
¿ Y si... Star City se compromete a indemnizar a Amertek?
Evet ama Collins'i vurmak için senin silahını kullandım.
Ha sido usted. Ya, pero usé su arma para disparar al recluta Collins.
Sen de kalkıp başkan yardımcıIığını mı önerdin?
¿ y se te ocurre ponerlo como vicealcalde?
Kupa altıIıya karşı krallığım.
Mi reino por un seis de corazones.
NasıI yardım edebilirim?
¿ Qué puedo hacer para ayudarte?
Rory'i neredeyse tanımıyorum bile. Ve onun hakkında bildiklerim ise onun beni öldürmek için bin yıllık paçavraları kullanabildiğidir.
Apenas conozco a Rory y lo único que sé de él es que tiene unos harapos milenarios que puede utilizar para estrangularme místicamente.
Susan, Star City'i umursadığını iddia eden biri olduğuna göre bence Star City'e, benim bu güveni kazanma fırsatımı, fırsat olarak onlara vermen gerekiyor. Sana temin ediyorum ki tüm enerjimi bana attığın bombalardan kaçınmak için kullanırsam güven kazanmaya enerjim kalmaz.
Susan, como alguien que dice preocuparse por Star City, creo que deberías dejar que la gente de Star City me diera una oportunidad de ganarme esa confianza y te aseguro que no podré hacer eso si gasto toda mi energía
Bu şirketle, ticari kullanım amacıyla Orchid Bay'i yeniden geliştirmek için şehir planlamacısı aracılığıyla başvuruda bulunmuşsunuz.
La misma compañía dueña de los intereses de control de un desarrollador de bienes raíces que acaba de solicitar el permiso para reconstruir Orchid Bay para usos comerciales.
Erkek arkadaşımdan yani Malone'dan çaldığım shuriken'i hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas la estrella que le robé a mi novio... a mi... a Malone?
Dr. Baker, Sidney'i tanımıyorum.
- Dra. Baker, no conozco a Sidney. - No es broma.
Zaman Luke Healy'i suçlama zamanı değil hatırlatırım ki bütün ailesi bu parti için çok şey yaptı.
No es el momento de culpar a Luke Healy, cuya familia, quiero recordaros, ha hecho tanto por este partido.
- Scarlett'i rahat bırak tamam mı?
- Solo deja a Scarlett tranquila, ¿ vale?
- Figgis'i bulmuşlar mı?
¿ Han encontrado a Figgis?
Happy, Toby'i tanırım ve eğer...
Happy, conozco a Toby, y si...
Tamam, yani formülü çözebilirsek Collins'in yayın yaptığı ve Toby'i sakladığı yeri bulmaya bir adım daha yaklaşmış olacağız.
Bien, entonces si podemos descifrar la fórmula, estaremos un paso más cerca de averiguar en dónde Collins está transmitiendo y ocultando a Toby.
Toby'i bulmak için yardımı olmadığı sürece bir şey söylemek istemedim ki bunun kesinlikle yok ; ... çünkü bunun sürpriz olarak kalması için ona söz verdim.
No quería decir nada a menos de que fuera absolutamente pertinente a la búsqueda de Toby, lo cual esto realmente no lo es porque me hizo prometer para mantener la sorpresa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]