Jacoby traducir español
182 traducción paralela
La Paloma'nin kaptani Jacoby.
Es Jacoby, el capitán de La Paloma.
Gerçekten de Thursby'yi ve Jacoby'yi vuran o degil mi?
Al fin y al cabo mató a Thursby y a Jacoby, ¿ no?
Thursby'yi neden vurdu? IKaptan Jacoby'yi neden, nasiI ve nerede vurdu?
¿ Por qué mató a Thursby y por qué, dónde y cómo ha matado al capitán Jacoby?
Simdi Jacoby'yi anlatin.
Ahora, Jacoby.
IKaptan Jacoby'nin ölümü tamamen Bayan O'Shaughnessy'nin suçu.
La muerte del capitán Jacoby ha sido culpa de la Srta. O'Shaughnessy.
Ayrica Hong IKong'dayken IKaptan Jacoby ile... Bayan O'Shaughnessy'nin birlikte görüldüklerini hatirlamis.
Leyó sobre su llegada en el periódico... y recordó que había oído en Hong Kong... que habían visto a Jacoby y a la Srta. O'Shaughnessy en...
IKusu buraya getirmesi için Jacoby'ye vermisti.
Ella le dio el pájaro a Jacoby para que lo trajera.
Bay Cairo, Wilmer ve ben, IKaptan Jacoby'yi bulmaya gittik.
El Sr. Cairo, Wilmer y yo hemos ido a buscar al capitán Jacoby.
Yolda o, IKaptan Jacoby ve sahin... ortadan tamamen yok oldular.
Por el camino, ella, el capitán Jacoby y el halcón... se nos han escapado de las manos.
O ikisine Bayan O'Shaughnessy'nin dairesinde yetismeyi basardik.
Hemos alcanzado a la Srta. O'Shaughnessy y a Jacoby en la casa de ella.
Wilmer Jacoby'ye yangin merdiveninde... birkaç el ates etti, ama Jacoby düsmeyecek, sahini de düsürmeyecek kadar güçlüydü.
Wilmer ha disparado a Jacoby cuando bajaba por la escalera, más de una vez, pero Jacoby era demasiado duro para soltar el halcón.
Bayan O'Shaughnessy'yi bize, IKaptan Jacoby'nin... sahini götürdügü yeri söylemesi için ikna ettik.
Hemos convencido, ésa es la palabra, señor, a la Srta. O'Shaughnessy... para que nos dijera adónde había enviado al capitán Jacoby.
Sonra sizin ofisinizi arayip... Jacoby oraya gelmeden sizi ofisten uzaklastirmaya ikna ettik. Ne yazik ki onu ikna etmek... gereginden uzun sürdü.
Y también para que telefoneara a su despacho... en un intento de alejarlo de allí antes de que llegara Jacoby, pero por desgracia para nosotros... nos ha costado demasiado convencer a la Srta. O'Shaughnessy.
Jacoby ve Thursby'yi öldüren kisi Wilmer Cook adinda bir çocuk.
Un chico llamado Wilmer Cook mató a Jacoby y Thursby.
Parayi paylasmamak için... Jacoby paketi getirmeden önce onu öldürmek istedin.
Querías matarlo... antes de que llegara Jacoby con el botín para no tener que repartirlo. ¿ No es así?
Jacoby bu resmi yaptığında ona aşıktı ama canlılığını ve sıcaklığını hiç yakalayamamış.
Jacoby estaba enamorado de ella cuando lo pintó. Pero no pudo captar su vitalidad, su calidez.
Bu, kısa bir süre önce onun portresini çizen Jacoby idi...
Era Jacoby, quien había pintado su retrato recientemente.
Bunu, Jacoby'nin Laura'yı hak etmediğini bilerek, onun kendi iyiliği için yaptım.
Lo hice por ella, sabiendo que Jacoby no la merecía.
İlk önce Jacoby idi, sonra ise Shelby.
Primero con Jacoby, luego con Shelby.
Bu onun Shelby'den kurtulma yöntemiydi tıpkı Jacoby'den kurtulduğu gibi.
Era su forma de librarse de Shelby, igual que hizo con Jacoby.
- Jacoby, George.
- Jacoby, George.
Dans salonu için yerin zımparalanması gerekecek ama diğer açılardan mükemmel.
Hay que pulir el suelo para bailar, pero es perfecto. - ¿ Sr. Jacoby?
Jacoby'ninkinden daha iyi bir çatı katı bulabildin mi?
¿ Has encontrado un local mejor que el de Jacoby?
Bu tek bir şeyi kanıtlar ; Siz vizyon sahibi bir adamsınız, Bay Jacoby.
Eso demuestra que tiene visión de futuro, Sr. Jacoby.
Jacoby bu resmi yaptığında ona aşıktı ama canlılığını ve sıcaklığını hiç yakalayamamış.
Jacoby estaba enamorado cuando la pintó. Pero no supo captar su vibración, su calor...
Bu, kısa bir süre önce onun portresini çizen Jacoby idi...
Era Jacoby, que recientemente le había pintado su retrato.
Bunu, Jacoby'nin Laura'yı hak etmediğini bilerek, onun kendi iyiliği için yaptım.
Lo hice por Laura, convencido de que Jacoby era indigno de ella.
İlk önce Jacoby idi, sonra ise Shelby. Ve sanırım şimdi de... - Laura, ben....
Primero fue Jacoby, luego Shelby y ahora imagino que...
Bu onun Shelby'den kurtulma yöntemiydi tıpkı Jacoby'den kurtulduğu gibi.
Quería librarse de la presencia de Shelby, igual que había hecho con Jacoby.
- Sizin üstünüz, bay Jacoby mi?
- ¿ Arriba? El Sr. Jacoby.
Jacoby!
¡ Jacoby!
Jacoby denen o herifin hakkından geleceğim.
Me vengaré de ése Jacoby.
Aile katliamı. Jacoby'ler. Anne, baba ve oğul vurularak öldürüldü.
* * *
Dr. Jacoby.
Dr. Jacoby.
Dr. Lawrence Jacoby, Ajan Cooper.
Dr. Lawrence Jacoby, agente Cooper.
- Onu Dr. Jacoby'in mi öldürdüğünü düşünüyorsun?
- ¿ Creen que el Dr. Jacoby la mató?
- Jacoby'nin ofisi.
- En el consultorio de Jacoby.
Bu oyunu son oynadığınızda... Dr. Jacoby hastanelik oldu.
La última vez que jugasteis a esto el doctor Jacoby acabó en el hospital.
Babam Jacoby'nin saldırıdan dolayı hastalandığını söyledi.
Mi padre dice que Jacoby enfermó porque lo atacaron.
Bu kaseti Dr. Jacoby'nin ofisinden mi aldın?
¿ Conseguiste esta cinta en la oficina del doctor Jacoby?
Jacoby'nin evde olmadığını nereden bildin?
¿ Cómo sabías que Jacoby no estaba?
Jacoby'nin ofisindeydi.
Estaba en la oficina de Jacoby.
Jacoby?
¿ Jacoby?
Ama Jacoby?
¿ Jacoby?
Onu Jacoby öldürmedi.
Jacoby no la mató.
Doktor Jacoby kalp krizinden hastanede.
Hospitalizaron al doctor Jacoby. Le dio un infarto.
Jacoby iyileşecek mi?
¿ Se recuperará Jacoby?
Ajan Cooper Dr. Jacoby ile toplantı odasında.
El agente Cooper está en la sala de reuniones con el Dr. Jacoby.
- Bay Jacoby.
- Sí.
- Evine hoş geldin Dr. Jacoby. - Binbaşı!
- Bienvenido, doctor Jacoby.
- Doktor, Jacoby nasıl?
- ¿ Cómo está Jacoby?