English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ J ] / Jada

Jada traducir español

92 traducción paralela
Jada ve ben bir kaç arkadaşımız olursa çok seviniriz.
a Jada y a mi nos encantaría quer algunos amigos se muden aqui.
John Cole ve Jada Pinkett gibi dostlar edindim.
Hice amigos, como Jon Cole y Jada Pinkett.
Can dostum. Demek istediğimi anlıyor musun?
Jada es mi corazón, ¿ entiendes lo que digo?
Jasmine Guy, Jada Pinkett.
Jasmine Guy, Jada Pinkett,
- Sabır, Jada.
- Paciencia, Jada.
İşte bu saçmalıklar yüzünden buradasın.
Esa pende jada es la razón por la que Viniste.
Jada Carson.
Jada Carson.
Bu Noel, kızım Jada'yla olma sırası bende.
¿ Mi pequeña Jada? Es mi turno de tenerla para Navidad este año.
Jada, Noel'i benimle geçirmek istemiyor.
Me voy a suicidar. Jada, no quiere pasar la navidad conmigo.
Jada, Darryl. İyi ki sizi buldum.
Jada, Darryl, estoy muy contento de haberlos encontrado chicos.
Üzgünüm, Jada şu an yok.
Lo siento. Jada no está.
Babanız Will Smith ve anneniz Jada Pinkett-Smith olunca sahne olayları falan kanınızda oluyor tabii.
Cuando tu papá es Will Smith y tu mamá es Jada Pinkett-Smith, Creo que tienes algo de interpretación y cosas en tu sangre.
Jada'yı nasıl idare edeceksin?
¿ Qué harás con Jada?
Jada, bekliyoruz!
¡ Jada, estamos esperando!
Dinle beni Jada.
Escucha, Jada.
Jada, bizimle gel lütfen.
Jada, ven con nosotros, por favor.
Khaled'in kız kardeşi Jada.
Esta es la hermana de Khaled, Jada.
Jada Khaled.
Jada Khaled.
Jada'nın, Global Kriminal Mahkeme için vereceği ilk yeminli ifade, bu sabaha ayarlanmıştı.
La primera declaración de Jada para el tribunal global criminal estaba prevista para esta tarde.
Birisi Jada'nın, Sudan'daki toplu katliam hakkında bilgi vermesini istemiyor.
Alguien quería que Jada no proporcionara información sobre los asesinatos en masa de su hermano en Sudán.
Jada şimdi nerede?
¿ Dónde está Jada ahora?
Kensi ve Deeks, siz Jada'yla konuşun.
Kensi y Deeks, hablad con Jada.
Amatör olabilirler ama Jada'nın nerede ne zaman olacağına dair çok sıkı istihbaratları vardı.
Pueden haber sido aficionados, pero tenían información bastante precisa sobre dónde iba a estar Jada y cuándo iba a estar allí.
Jada?
¿ Jada?
Belki Elmslie, bu sabah Jada'ya yapılan saldırı yüzünden ailesinin tehlikede olduğunu düşünüp, onları burada götürmüştür.
Tal vez Elmslie pensó que su familia estaba en peligro por el ataque a Jada, y decidió llevárselos.
Yine de kilitli yaşayan ve neredeyse bugün öldürülen Jada oldu.
Y sin embargo Jada es la que está encerrada y casi fue asesinada hoy.
Biri bu sabah Jada'yı öldürmeye çalıştı.
Bueno, alguien trató de matar a Jada esta mañana.
Khaled'den başka, kim Jada'yı öldürmek isteyebilir?
Aparte de Khlaed, ¿ quién más querría matar a Jada?
Bütün düşmanları, Khaled'in suçlanması için Jada'nın hayatta olmasını ister.
Cualquier enemigo la querría viva, para tener más opciones de que acusen a Khaled.
Belki kendi çıkarları için Jada'nın ülkeye girmesinde bize yardım etti.
Quizás nos utilizó para meter a Jada en el país por sus propios propósitos.
Jada'yı öldürmezsem, ailemi öldüreceklerini söylediler.
Dijeron que los matarían si yo no mataba a Jada.
Jada'yı öldürmeye mi çalıştın?
¿ Intentaste matar a Jada?
Jada'yı öldürmeye hazır mısın gerçekten?
¿ Estás realmente preparado para matar a Jada?
Bakri, saldırının Khaled ile alakalı olmadığını düşünüyordu.
Bakri no pensaba que Khaled tuviese algo que ver con el ataque a Jada.
İpte olan sadece Jada'nın hayatı değil.
No es solo la vida de Jada la que está en juego.
Sam, Jada ve Elmslie'nin ailesini kurtarmak için her şeyi yapar.
Sam haría cualquier cosa para salvar a la familia de Jada y Elmslie.
Hayır. Jada ölürse, benim elimden olur. Senin olacağın gibi.
No... cuando Jada muera, será con mis propias manos... como ocurrirá contigo.
Jada'yı kurtarmamızı beklemiyorlardı.
Pero no esperaban que nosotros sacásemos a Jada.
Elmslie Jada'yı öldürecek olsaydı çoktan yapardı.
Si Elmslie fuese a matar a Jada, ya lo habría hecho.
Tek kozu Jada.
El único poder de negociación que le queda es Jada.
Jada'yı öldürmeyi planlamıyorsa?
¿ Y si no planea matar a Jada?
Jada, bu öğlen yeminli ifade vermek istediğini söylemişti.
Jada dijo que todavía quiere hacer una declaración esta tarde.
Onlara, Jada'nın elinde olduğunu söyleyeceksin. Ve ailen için takas isteyeceksin.
Vas a decirles que tienes a Jada, y que quieres intercambiarla por tu familia.
- Jada Pinkett.
Jada Pinkett.
onlar Jada yada George ve Weezy gibi olmayacaklar. onların herbiri kendi yerlerinde.
Eva, ¿ qué mosca te ha picado?
Jada Pinkett.
Jada Pinkett.
Merhaba, Jada.
Hola, Jada.
Adı Jada.
Su nombre es Jada.
Biraz gelir misin?
¡ Jada! ¿ Puedes venir aquí atrás?
Jada'yla birlikte kaldığım otel.
Ese es el hotel en el que estuve con Jada.
Jada'yı istiyorlarsa.
Si ellos quieren a Jada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]