Jamm traducir español
106 traducción paralela
Meclis üyesi Jamm.
Concejal Jamm.
Meclis üyesi Jamm ile aramız sıkı fıkı oldu.
El Concejal Jamm y yo nos hemos vuelto muy cercanos.
Meclis üyesi Jamm oyunu değiştirdi.
El Concejal Jamm cambió su voto.
Bak Jamm seni Pawnee'de Bugün'de gördü.
Jamm te vio en Pawnee Hoy.
Biliyor musun, Jamm'e sıçayım.
Al diablo con Jamm.
Jamm'e sıçayım.
Al diablo Jamm.
Jamm'i bulayım ve bakalım pazarlığa yanaşıyor mu? Hı hı.
Déjame encontrar a Jamm, para ver si quiere negociar.
Dostum, Jamm çılgına dönecek.
Mujer, Jamm tiene que estar bastante enojado con nosotros.
Biliyor musun, Meclis üyesi Jamm ile konuşmam gerek.
¿ Sabes qué? Tengo que ir a hablar con el concejal Jamm ahora mismo.
Neden meclis üyesi Jamm ile konuşasın?
¿ Por qué vas a hablar con el concejal Jamm?
Bizim anlaşmazlığımız bir kenara, Jamm konusunda dikkatli olmalısın.
Dejando nuestra disputa a un lado, deberías tener cuidado con Jamm.
Teşekkürler meclis üyesi Jamm.
Gracias, concejal Jamm.
Meclis üyesi, Pawneeliler Jamm Ortodontist'in memnun müşterileri... 48. arazi üzerine ne tarz bir park yapacağımız konusunda benim bir fikrim var.
Concejal, pawneeanos, clientes satisfechos de Ortodoncias Jamm, mientras discutíamos qué tipo de parque poner en el solar 48, he tenido una idea.
Jamm'in bir yılan olduğunu söylemiştim.
Te dije que Jamm era una serpiente.
Hiçbiriniz Jamm kazansın istemiyorsunuz, ben de öyle çünkü Paunch Burger'den nefret ediyorum ama arka bahçemde bir tane olursa, her akşam oradan yiyeceğim... ve bu hiç iyi olmayacak.
Vosotras no queréis que Jamm gane, y yo tampoco, porque odio Paunch Burger, pero, si hay uno en patio trasero, comeré allí cada noche, y eso no es bueno.
Yani diyorum ki birbirimize karşı sert oynamayı bırakalım ve Jamm'e karşı sert oynayalım.
Así que digo que dejemos de jugar sucio entre nosotras y empecemos a jugar sucio con Jamm.
- Meclis üyesi Jamm, parkımızı düzenlememiz için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
- Concejal Jamm, solo necesitamos un poco más de tiempo para diseñar nuestro parque.
Hey Jamm.
- Oye, Jamm.
Jamm, sen ne haltlar karıştırıyorsun?
Jamm, ¿ qué diablos haces?
Jamm arsayı göz göre göre elimizden çalıyor.
Jamm se roba el lote frente a nuestras narices.
Şehir Meclisi Üyesi Jamm sinsilik yapıyordu ve ben de sinsilik yaparak karşılık vermeye çalıştım ama işler kötü hal aldı ve yaptığımı geri almak zorundayım.
El Concejal Jamm estaba siendo taimado, y traté de hacerle lo mismo, y resultó ser despreciable, y debo deshacerlo.
Meclis üyesi Jamm?
- ¿ Concejal Jamm?
Jamm'e meyilliyiz.
Nos inclinamos por Jamm.
Lanet olsun, Jamm.
Maldición, Jamm.
Meclis üyesi Jamm böyle olmasını önerdi.
El Concejal Jamm lo solicitó.
Leonard'ı buraya Jamm davet etmiş ve bizim çuvallamamız için bilerek bu otobüs olayını tezgahlamış.
Jamm invitó a Leonard, y arruinó lo del autobús a propósito para retrasarnos.
Söylemeye dilim varmıyor ama Jamm'lendik. *
Con gran pesar debo decir que hemos sido "Jammeados".
Meclis üyesi Jamm dahil. Ne?
Incluyendo al Concejal Jamm.
Meclis üyesi Jamm, Leslie'nin projesini baltalamayı umarak, seni oyalama taktiği olarak kullandı.
El Concejal Jamm lo usó como táctica de retraso, esperando que destruyera el proyecto del parque de Leslie.
Jamm Ortodonti'ye gelmen yeterli.
- Sólo ven a Ortodoncia Jamm.
Meclis üyesi Jamm, burada ne yapıyorsun?
- Concejal Jamm, ¿ qué hace aquí?
Knope kuralları, Jamm berbat.
¡ Knope manda, Jamm apesta!
Knope kuralları, Ja- - Meclis üyesi Howser.
¡ Knope manda, Jamm ap... Concejal Howser.
Görünüşe bakılırsa, meclis üyesi Jeremy Jamm, Leslie'nin düğün gecesinde yüzünün ortasına yumruk atmamdan pek hoşlanmamış.
Parece ser que al concejal Jeremy Jamm no le gustó que le golpeara en la cara, la noche de la boda de Leslie.
Asıl biz bir bokamburger yumurtladıkları için Jamm'in ailesine dava açmalıyız.
Deberíamos demandar a los padre de Jamm por engendrar una hamburquesa de mierda.
Bunu niye yapıyorsun Jamm?
¿ Por qué estás haciendo esto, Jamm?
Biz buna Jamm ailesinde "ödeşme zamanı" deriz.
Es lo que la familia Jamm denomina... "La hora de la revancha".
Bayan Ludgate, Bay Swanson'ın Meclis Üyesi Jamm'i incitmekle tehdit ettiğini duydunuz mu?
Sra. Ludgate, ¿ oyó alguna vez que el Sr. Swanson amenazara con lastimar al concejal Jamm?
Bay Swanson'ın, düğün gününden önce Meclis Üyesi Jamm'e zarar vermeye niyetlendiğini duydunuz mu?
¿ Oyó alguna vez al Sr. Swanson decir que intentaría herir al concejal Jamm antes del día de la boda?
Aslında Ron Swanson'ın Jeremy Jamm'e zarar vermek istediğini duymuştum.
Lo hice, de hecho oí a Ron Swanson decir que tenía previsto herir a Jeremy Jamm.
Jeremy Jamm, şehir konsey üyesi.
Jeremy Jamm, concejal.
Sadece Jamm'in suratına yumruk attığımı hayal ediyorum.
Solo soñando despierto sobre darle a Jamm en la cara.
Şimdi açıkça belli oldu ki sayısız defa Ron Swanson Konsey Üyesi Jamm'in suratına yumruk atmak istediğini belirtmiş, ve attı da.
Está bastante claro que en innumerables ocasiones Ron Swanson dijo que planeaba golpear al concejal Jamm en la cara y finalmente lo hizo.
Konsey Üyesi Jamm'in suratına yumruk attığım gece onu geri durması için birkaç defa uyardım.
La noche en que golpeé al concejal Jamm en la cara, le advertí varias veces que se apartara.
Kendi kendine-Jamm!
¡ Auto-Jammeado!
Tamam, hepimiz gerçeği söyledik ve Jamm kesin kazanacak.
Bueno, todos nosotros hemos dicho la verdad, y definitivamente Jamm se va a llevar la victoria.
- Jamm, sana dava açacağım.
- Jamm, voy a demandarte.
Jamm'lendik.
Nos han Jammeado.
Jamm dişlerimi beyazlatırsam işi kapacağımı söyledi.
Jamm dijo que si me blanqueaba los dientes, obtendría el empleo.
Şu kuşu duydunuz mu? Jamm!
¡ Jamm!
Jamm kaçar.
Jamm fuera.