Jens traducir español
328 traducción paralela
"Benim hiçbir şeyim yok, fakat kocam Olaf Jens Anderson, yakında geri dönecek, o zaman kesinlikle paranızı alırsınız!"
"No tengo nada, pero mi esposo, Olaf Jens Anderson, volverá pronto, y tendrá su dinero!"
Adı geçen Marte Herlof'un üç saygıdeğer vatandaşın şahitliğiyle cadılığı ilan edilmiş olup sorgulanması ve sonrasında da mahkeme huzuruna çıkarılması kararı çıkmıştır.
"Y puesto que a Marta la de Herlof se la acusa de bruja por tres hombres honrados y respetables hacemos saber que debe ser apresada y llevada al tribunal". 12 de Mayo de 1623 Jens Uhlen
Jens!
¡ Jens!
- Jens, benim bir fikrim var. - Söyle bakalım?
- Jens, tengo una idea.
Unutma, ben de "Mephisto" prova ediyorum, Jens.
No lo olvides, estoy ensayando "Mephisto".
Jens, yapma...
Jens, no...
- Unutma, senin adın Jens.
- Recuerda, tu nombre es Jens.
Buna inanabildin mi, Jens?
Creerías eso, Jens?
- Jens nerede?
- Dónde está Jens?
- Ben Jens.
- Habla Jens.
Jens yüzünden...
Es Jens...
- Jens ile ne dolaplar çeviriyorsunuz?
- Qué traman con Jens? - Sólo es una estupidez.
Jens... Jens Christian Arnkiel.
Jens Christian Arnkiel.
Merhaba, Jens.
Hola Jens.
Joyce onun Jens, benimse Martin olduğumu sanıyordu.
Joyce creía que él se llamaba Jens.
Yani o olsaydı, Jens yazardı. - O halde bu seni baş şüpheli yapar.
Entonces si hubiera sido él, ella hubiera escrito Jens.
Joyce Martin'in Jens olduğunu sanıyormuş.
Joyce pensaba que Martin era Jens.
Jens olmalı öyleyse.
Debe ser Jens entonces.
Jens, sakın yapma.
No lo hagas, Jens.
Şahitlerin huzurunda Jens Christian Arnkiel Kalinka Martens'i yasal eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Jens Christian Arnkiel aceptas a Kalinka Martens como tu esposa?
Jens'di
Era Jens.
- Selam, Jens.
- Hola, Jens.
- Merhaba, ben Jens Monsted.
- Buenas, soy Jens Monsted.
- Ben seni bu fabrikada gezdirirdim...
- Te he ensañado la fábrica... - Jens, ¿ qué ocurre?
- Jens, ne oldu? İşten atıldım.
Me han despedido.
Jens, inan bana, bu bir hata.
Jens, confía en mí, será un error.
Jens Monsted'i tekrar işe alın ve hemen özür dileyin.
Hay que readmitir a Jens Monsted y disculparse con él.
Öyleyse, Jens Jenson'ı denemenin tam zamanı.
Si es así, tal vez deba probar el arenque Jens Jenson.
Jens Jenson. - Lütfen.
Ah, arenque Jens Jenson.
Vitus, Jens`in yanına oturabilirsin.
Vitus, puedes sentarte al lado de Jens.
Merhaba Jens.
Hola, Jens.
- Sonra Jens var.
- y luego esta Jens.
Jens Holck erken mi çıktı?
¿ Se fue temprano Jens Holck?
Hoş geldin Jens.
Jens, bienvenido.
Jens, bana arkanı dönme sakın.
Jens, no me des la espalda.
Güven bana Jens.
Jens, confía en mí.
Bilgilerle oynanmış. Jens biliyorsun, ben kendim kontrol...
Jens, ya sabes que controlo mi...
Evet, düşmanlarını davet etmez diyordum ama bir kişi varmış ; Ilımlılar'dan Jens Holck.
No habría invitado a sus enemigos, pero había uno, Jens Holck.
Jens Holck.
Un Jens Holck.
Jens Holck?
¿ Jens Holck?
Jens Holck'la ilgili birkaç şey sormak istiyorum.
Quiero preguntarte por Jens Holck.
- Jens'ten mi şüpheleniyorsunuz?
- ¿ Crees que es Jens?
Jens Holck'un memurlarımızdan biri tarafından öldürüldüğü doğrudur.
Confirmo que Jens Holck murió por uno de nuestros agentes.
Şu anda daha fazla ayrıntı veremem ama aradığımız suçlu Jens Holck gibi görünüyor.
Ahora no puedo dar más detalles pero... Parece ser que Jens Holck era el culpable que estábamos buscando.
Jens Holck'un bize mirası bu.
Es el legado de Jens Holck.
Jens Holck'un memurlarımızdan biri tarafından öldürüldüğü doğrudur.
Jens Holck fue disparado por un agente.
Aradığımız suçlu Jens Holck gibi görünüyor.
Todo indica que Holck es el delincuente que estábamos buscando.
Teknoloji ve Çevre Müdürü Jens Holck'un yakalanması sırasında çıkan çatışmada Holck, bir memuru rehin almaya kalkışınca öldürüldü.
El sorprendente arresto de Jens Holck acabó ayer por la noche en un tiroteo en el que Holck murió después de haber mantenido a un agente como rehén.
Polisin, Holck'un bu cinayeti işlediğini kanıtlaması hepimizi derinden sarsmıştır.
El desenmascaramiento de Jens Holck ha sido un shock para todos.
Bildiğin gibi Jens Holck'un yönetimini soruşturma sürecindeyiz.
- Gracias. Como sabéis, hemos dirigido una investigación en el departamento de Holck.
Jens bu.
Éste es Jens.