Jerusalem traducir español
142 traducción paralela
Jerusalem.
"Jerusalén".
Bu sözler Davut'un oğlu, Kudüs Kralı adına...
Palabra de Qoelet, hijo de David, Rey de Jerusalem.
# Ve Kudüs # burada inşa edildi # bu şeytanilerin içinde
Y se construyó Jerusalem aquí Entre estos oscuros satánicos
Ve Kudüs burdaydı
And was Jerusalem
Kudüs burada yapıIdı
Jerusalem Builded here
Küçük Kudüs'te bir olay olmuş.
Tenemos un incidente en Wee Jerusalem.
Ayaklanma rüzgarları Jerusalem's Lot'ta esiyordu. Sonradan Salem's Lot diye bilinecek yerde.
Los vientos de rebelión barrieron el condado de Jerusalem's Lot que después sería Salem's Lot.
Eskiden Jerusalem's Batch denirdi. Ama yerliler kısalttı.
Se llamaba'El lote de Jerusalem', pero los nativos lo acortaron.
Siz çocuklar geceleyin Jerusalem's Lot'ta hızlı araba kullanmamalısınız.
Ustedes no deberían andar corriendo por el'Lote de Jerusalem'
Kudüs'te değil.
No, en Jerusalem
Kudüs'te.
Jerusalem.
Kudüs'te biz Kabala çalışırdık.
En Jerusalem todos estudiaremos Kabalá
" Yehuda Dağı'nın tepesinde Kudüs'ün sokaklarında,
"En las montañas de Judá y en las calles de Jerusalem"
" Eğer Kudüs'ü unutacak olursam, sağ kolumu benden alsın.
" Si te olvidara Jerusalem que pierda mi diestra.
İnsanlar daima kargalarla konuşur, ama leylekler de hep oradadır.
En Jerusalem tenemos "cuervos" pero también hay "cigüeñas"
Bu maçı alan ulusal şampiyonada Jerusalem'i temsil edecek, Anne.
representará a Jerusalén MAMÁ.
Amman da, Nairobi, Beijing ve Jerusalem gibi, ışıkları gördüğünü doğrulayan şehirlere katıldı.
Amman se unió a Nairobi, Beijing y Jerusalem para confirmar la apariencia de luces.
"Tel Aviv"'de E kısmı yok.
No hay Mí Bemol en "Jerusalem".
Tanrım, Skipton pazarının etrafında çıplak koşup, erik reçeline batıp kafama çay poşetinden başka bir şey takmadan, "Tel Aviv" i söyleyeceğim.
Dios, les digo, correria desnuda por el mercado de Skipton cubierta con jalea de ciruela, usando nada más que un cubre tetera en la cabeza y cantando "Jerusalem".
Sadece reçel ve "Tel Aviv" değil.
No se trata solo de jalea y "Jerusalem".
Hanımların genellikle bilindikleri reçel ve "Tel Aviv" değil.
Apesar de que estas damas son conocidad por sus jales y el "Jerusalem".
Roma İmparatorluğu'nun Kudüs'de hüküm sürdüğü zaman dilimini anlatmaktadır. Çarmıha germek, Roma yargılama yöntemlerinden biri olmasına rağmen...
ESTA SITUADO EN UN TIEMPO EN QUE EL IMPERIO ROMANO CONTROLABA JERUSALEM
Jarusalem Çelik'ten...
De Aceros Jerusalem.
Hepimiz Amerika'ya Kudüs'den geldik.
Todos llegamos a América desde Jerusalem.
Jerusalem's Lot.
Jerusalem's Lot.
6 Şubat sabahı, kimse Jerusalem's Lot'u ölü ilan etmedi.
Nadie declaró muerto Jerusalem's Lot la mañana del 6 de febrero.
Jerusalem's Lot'a bakmak çocukken ince bir buz tabakasından bakmak gibidir.
Mirar Jerusalem's Lot es como mirar tu infancia por una fina placa de hielo.
Ben çocukken Jerusalem's Lot'un en güzel evini Hubie Marsten'in yaptığını herkes kabul ederdi. Tavan arasında çürüyene dek.
Y cuando era un niño, se acordó que Hubie Marsten construyera la casa más lujosa de Jerusalem's Lot antes de aflojar la mano con el ático.
- Öyleyse neden Jerusalem's Lot?
- ¿ Y por qué Jerusalem's Lot?
Serbest bırakılıyorsun ama Jerusalem's Lot'ta adımlarına dikkat etmeni öneririm.
Queda en libertad, pero tenga cuidado con lo que hace en Jerusalem's Lot.
This ships to Jerusalem today, Denemek ister misin?
Esto sale hoy para Jerusalén. ¿ Quieres probar?
- Bu Kudüs'ün haritası.
- Aquí hay un mapa de Jerusalem.
"Hem, Kudüs'ten hiçbir temsilcinin burada olmamasını anlamıyorum."
¿ Por qué no hay nadie de la dirigencia de Jerusalem aquí?
"Derhal Kudüs'e bir telgraf çekip..." "... Chaim Wiezman ya da Morshe Shertok isimli birinin geleceğini... "
Debemos telegrafiar a Jerusalem inmediatamente e insistir en que venga alguien conocido mundialmente
Jerusalem'da, bir arkadaşın evinde.
En Jerusalem, en la casa de un amigo
Gençtim, amcamın hatıralık eşya dükkânında çalışıyordum Jerusalem'da.
Cuando era mas joven trabajé en un negocio de souvenirs con mi tio en Jerusalem
Jerusalem'da yaşardık.
Vivíamos en Jerusalem
Jerusalem'in neresindensin?
De donde eres en Jerusalem?
Baban orda doğmuş, tüm ailesi Jerusalem'da yaşamış.
Mi padre nació allí, toda su familia es de Jerusalem
Jerusalem'i söylemeye başlamadığı için şanslısın.
Tuviste suerte de que no empezara a cantar Jerusalén.
- Bu benim sırrım. Kudüs'te bunu yapmayı bilen tek adam benim. Aman da aman!
- Ese es mi secreto y soy el único hombre al oeste de Jerusalem que sabe cómo fabricarla.
- Kudüs pazarından. Niye sordun?
- Del mercado de Jerusalem. ¿ Por qué?
Şartlar eşitlenirmiş. İsa Kudüs'teki krallığında oturduktan sonra, Neden endişelenelim ki?
Y Jesus hara su reino en Jerusalem, ¿ por que deberiamos preocuparnos?
Kudüs, 1947.
JERUSALEM, 1947
Ben Jerusalem Post'tan, Miriam Frohlich.
Soy Miriam Frohlich, del Jerusalem Post.
Jerusalem Post'ta çalışıyorum.
Trabajo para el Post.
COUNTDOWN JERUSALEM ( 2009 ) 29 Kasım 1947 de B.M. Filistin'i iki bölgeye ayırdı. Biri Arap, diğeri Yahudi.
El 29 de noviembre de 1947 la ONU dividía Palestina en dos estados, uno árabe y otro judío.
Jerusalem's Lot.
El Lote de Jerusalem.
Kudüs'te küçük bir binanın kalıntıları arasındaydım.
Yo estaba en Jerusalém, en las ruinas de un edificio
Zarar görmeyenler Jerusalem's Lot'ta ağır ağır yürüyordu sanki bedenleri cam gibi ve kırılgan olmuştu.
Los demás caminaban lentamente por Jerusalem's Lot...
Çeviren : ) eşekherif İyi Seyirler...
¡ La tierra comenzó a enfriarse, los autótrofos comenzaron a babear... los neandertales desarrollaron herramientas construimos el muro... construimos las pirámides matemáticas, ciencia, historia, desenredando el misterio... que comenzó todo con un Big Bang! The Big Bang Theory - 1x12 "The Jerusalem Duality" Subtitulos de Asia-Team.tv Modificado por ckry