Jess traducir español

Jess'i olmaması gereken bir yerde görmüştüm.

Vi a Jess en lugares que no debería estar.

Bir keresinde bana niye olduğunu sormuştun, Jess?

Una vez me preguntaste por qué, Jess.

Jess'e lazım olan tek şey önemli biriymiş gibi hissetmekti.

Ya ves... Jess necesita sentirse importante...

Jess, lütfen sessiz ol.

¡ Jess, por favor, trata de mantener el ruido bajo aquí!

- Görüşmeyi sonladırmanın zamanı geldi.

- Es hora de despedirse. - Feliz Año Nuevo, Jess.

- Mutlu yıllar, Jess. Mutlu yıllar, Martin.

Feliz Año Nuevo, Martin.

- Mutlu yıllar, Jess.

Feliz Año Nuevo, Jess.

UFO'larla ilgili bir sürü çılgın okumalık materyali vardı ilginç DVD ve haritalarla birlikte.

- Lindo collar. - Gracias. - Voy, Jess.

İyi misin? - Evet. - Tamam.

Me encanta y Jess lo odia.

Bu sayede yeraltına gidiliyor olabilir.

- ¡ Jess!

Sinyali belirleyip bozmamız ve frekansı değiştirene kadar pasifleştirmemiz lazım.

Jess. Ilumina, ilumina.

Bu demek oluyor ki 4-3-7-8, tamam mı?

- Jess, quédate con el grupo, Jess.

Ne oluy...

- Nos vamos a casa, Jess.

Jess Harris.

Jess Harris.

Jess Harris # NazikOlan

Jess Harris # LaBuena

En seksi kalçalar Jess'de.

Jess tiene el mejor culo.

Selam, Jess.

Hola, Jess.

- Buenos Dias, Jesse, Casey!

Buenos días, Jess, Casey.

Her ne kadar Jess'in erkek listesi hiç bitmese de flörtüm olmasını istediğim sadece bir erkek vardı.

Aunque Jess tenía un sinfín de candidatos... había un solo chico que me interesaba.

Jess, saçların güzel görünüyor.

- Jess, qué lindo peinado.

B, sıradan bir günde, kaç erkek sana Jess ve Casey ile ilgili soru soruyor?

B, en un día cualquiera, ¿ cuántos chicos... te preguntan sobre Jess y Casey?

Evet, Jess'in Ryan Jensen ile öpüşmesi, polislerin partiye son vermesi, ve herkesin Rebecca Cutter'ın evini tuvalet kağıdıyla kaplaması dışında.

Sí, salvo que Jess se besó con Ryan Jensen... fue la policía, y todos le arrojaron... papel higiénico a la casa de Rebecca Cutter.

- Merhaba, Jess ve Casey.

- Hola, Jess y Casey.

- Jess ve Casey olmadan...

Sin Jess y Casey...

- Merhaba, Jess, Casey.

Hola, Jess, Casey.

Buenos Dias, Jesse, Casey!

Buenos días, Jess, Casey.

Jess ve Casey. Jess ve Casey. Jess ve Casey.

Jess y Casey.

Jess ve Casey'e bakamıyordum bile, beni çok kızdırmışlardı.

No podía ni mirar a Jess y Casey, porque hervía de rabia.

Wes, eğer alışverişe çıkıp kız muhabbeti yapmak isteseydim, bunu Jess ve Casey'le yapabilirdim.

Si hubiera querido hacer compras y hablar de cosas de chicas... habría recurrido a Jess y Casey.

Tatlım, neden Jess ve Casey'ye gitmiyorsun?

Cariño, ¿ por qué no hablas con Jess y Casey?

Dinle, bizimle ilişkisini kesen o, Jess.

Como sea. Fue ella la que se alejó, Jess.

Evet, Jess ve Casey.

Sí, Jess y Casey.

Evet, Jess tiyatro sınıfımda ve Casey ile de trigonometri alıyorum.

Sí, Jess va conmigo a teatro, y tengo Trigonometría con Casey.

Jess harika bir aktris.

Jess es muy talentosa como actriz.

Jess ve Casey'e yaklaşmaya çalışmak için beni kullanıyorsun, çünkü yanaşılabilir olduğumu düşünüyorsun, değil mi?

Me estás manipulando... para acercarte a Jess y Casey porque... Porque yo te parezco accesible, ¿ no?

"Gönder" dememden pişman değildim, ama Jess ve Casey ile küstüğüm için çok pişmandım.

No me arrepentía de haber enviado el mensaje. Pero sí me arrepentía de haber discutido con Jess y Casey.

Ve Bianca olmadan Bianca, Jess ve Casey olamayız.

Y no podemos ser "Bianca, Jess y Casey" sin Bianca.

- Gerçekten mükemmel, Jess.

Es perfecto, Jess.

- Şimdi olmaz, Jess.

- ¡ Ari! ¡ Ari! - Ahora no puedo, Jess.

- Jess, şu anda...

Jess, vamos a...

Jess batırdı mı her şeyi?

¿ Jess golpeó bajo?

Bu biliyor musun, değil mi Jess?

¿ Sabes eso, Jess?

- Beni dinle, Jess- -

- Mira, Jess... - No, no, en serio...

Babanın terfi aldığını duydum, Jess.

Vi a tu padre consiguió el ascenso, Jess.

Jess, sen de bir terapiste görünüyorsun.

Jess, ve a un terapeuta tamnbién.

Sanki birden yaşamın duruyor gibi. O an ne olduğunu anlayamıyorsun. Sadece beyazlık.

¿ Pudes iluminar un poco, Jess?

Bu ne demek peki?

Jess.

O yüzden lütfen bana yardımcı olur musun?

- No digas eso. Mírame, Jess.

Siktir!

- Jess, Jess, necesitas concentrarte.

Kamerayı oraya doğrult.

¿ Lo entiendes Jess?

Jess ve Casey mi?

No sé, discutí con mis mejores amigas y... ¿ Jess y Casey?