English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ J ] / Jez

Jez traducir español

430 traducción paralela
- Lütfen! Lütfen!
Llámame Jez.
Bana Jez de.
Sólo Jez.
Jez yeterli.
- Jez.
Tamam.
- ¡ Jez!
Sen bakma onlara Jez.
Siempre ruido y gritos.
Jez?
¡ Jez!
Özür dilerim, tanışmadık, değil mi?
Jez Heriot.
Jez Heriot.
Por favor, llámame Jez.
Aslında, Bay "Bana Jez de" sence de, çok şirin değil mi?
Bueno, y el "Sr llámame Jez" no te parece que es mono.
Jez... Üzgünüm, bu isimde biri yok.
Lo siento, nadie bajo ese nombre.
Jez, napıyorsun burda?
Jez, qué haces aquí?
Kahretsin Jez.
Maldición, Jez.
Seni de.
Tu también, Jez.
Yemin ederim seni tutuklarım Jez.
Juro que te encerraré, Jez.
- Ben C.l.D.'den dedektif Cliffton.
- Inspector Jez Clifton.
- Tanrım, bu harika.
- Oh, Jez... que es grandioso.
Bu müthiş.
( Jez ) Esto es jodidamente bueno.
- Selam.
- ( Jez ) Hey, tío.
Keşke onun komşu seks arkadaşı olsaydım, duvardan yapardık.
( Jez )'Ojalá fuese su folla-amigo y vecino, Lo haríamos a través de la pared'
Bu Grammy ödülünü Compton'daki arkadaşlarıma ve çok değer verdiğim Japon halkına adıyorum.
( Jez )'Y el Grammy se lo dedico a mís colegas en Compton,'los Japoneses que significan mucho para mí.
Jez, kalkmışsın.
Hey, Jez, estás despierto.
- Jez, naber adamım? - Harikayım Hans.
- ( Man ) Hey, Jez, que pasa, tío?
Jez, şarkı bomba gibi.
Jez, la canción es LA mierda.
Eğer söylediği her şeye gülersem en azından sakso çeker.
( Jez )'Si me río con cualquier cosa que diga, al menos me la chupará.'
Belki de bu işin peşini bırakıp onu Jez'e bırakmalıyım.
( Mark )'Debería dejarlo. Dejársela a él.
Hehe. Evet, işte bu.
( Jez )'Heh-heh.
Hayır Jez, yazmayı bitirince kağıdı kaseye koyuyorsun. Şey...
No, cuando acabes, deja tu Rizla en el bowl. ( Rizla = papel de fumar ).
- Jez, biraz konuşabilir miyiz?
- Jez, podemos hablar?
Kanser bulaşıcı değildir. Öyle olsa bilirdim herhalde.
( Jez )'Tú no puedes coger cáncer.
Şerefsiz. Evet, çok komik.
-'Hijo de puta'- ( Jez ) Oh, Sí, muy gracioso!
"Hey Jez, annen ölmüş."
"Hey, Jez, tu madre está muerta!"
Jez ve Mez. "El Dude Kardeşler".
Jez and Mess, los viejos compañeros.
Hayır değil, çünkü ben hiç Momma's Kumquat'ta olmayı kabul etmedim.
- no es el final de "La conchita de Mamá" Jez. Nunca acepté ser parte de "La conchita de mamá"
Hey Jez!
Hey, Jez!
Jez, yüzlere bak.
Jez, las caras, las caras.
Altıma yapmayacağım, değil mi Jez?
No me voy a hacer caca, no Jez?
Jez harika biri. Aptal dahi gibi ama geri zekalı değil.
'Jez es genial, es como esos autistas medio genio en algunas cosas pero no tan estúpido.
Eğer işlemediği bir suçla suçlanırsa ona yardım edebilirim ve...
Si algún día le acusan de un crimen que no ha cometido podría ir en su ayuda... ¿ Jez?
- Jez? - Hey, dönmüşsün.
- ¡ Has vuelto!
- Jez, iyi misin sen?
Jez, ¿ te encuentras bien?
Her şey çok güzel Jez ama şarap açmak istiyorum.
Pero me voy a abrir el vino ;
- Selam Jez!
¡ Eh, Jez!
Bak, bu işin peşinden gitmeyi gerçekten istiyorum Jez.
Siento que debo aprovechar esto, Jez
Arabayı sürüyorum Jez!
¡ Mira cómo conduzco, Jez!
Sorun yok Jez.
- Todo está bien, Jez
- Jez.
Bien.
- Jez!
Vale, estupendo.
Sen bilmiyor musun?
¿ No lo sabes tú, Jez?
Jez!
- ¿ Puedo hablar contigo?
- Jez.
- Jez.
Bak, bu saçmalık.
- Mirá Jez, perdoname, esto es una cagada...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]