Kaiser traducir español
524 traducción paralela
Kayzer, cepheyi ziyaret eder.
El Kaiser visita el frente.
Kaiser'in bıyığını takmış bir şekilde geri gelecek!
¡ Slim volverá con el bigote del káiser! "
Galler Prensi Berlin'e geliyor. Kendisi Alman İmparatoru'nun doğum günü partisine davetli.
El Príncipe de Gales va a venir a Berlín a la fiesta de cumpleaños del Kaiser.
- Neden bahsetmişler? - Kimse hatırlamıyor.
Habló el Kaiser y habló el Príncipe de Gales.
Dün Kaiser'i okuduk.
- Ayer, el Kaiser.
Generalim, bilginiz olsun : Binbaşı Kaiser birinci sınıftır.
Creo que encontrará al mayor Kaiser como un hombre inmejorable.
- Bu Binbaşı Kaiser.
- Éste es el mayor Kaiser.
Harvey Stovall ve Doc Kaiser Klein'la uçmuşlar.
Harvey Stovall y el Dr. Kaiser volaron con KIein.
Doktor Kaiser'i bulun.
Traigan al Dr. Kaiser.
Yazın Kaiser için tavukları taşırken adadan en uzağa gidebildiğin yer neresiydi?
Cuando cuidabas gallinas En el verano, para Kaiser, Donde fue lo mas lejos
İmparator majesteleri İkinci Kaiser Wilhelm'in orduları hariç herkese yasak bir bölgede olduğunuzu biliyor musunuz?
¿ Sabe que está en una zona sólo permitida para integrantes de las fuerzas armadas de Su Majestad Imperial, el káiser Guillermo ll?
Babs, bunu Kaiser Delmont'a götür.
Babs, enséñaselo a Kaiser Delmont.
Teğmen Kaiser, sanıyorum terfiinizi oldukça riske attınız.
Teniente Kaiser, creo que sus palabras son muy claras.
Şüpheli şimdi Kaiser Hastanesi'ne giriş yaptı.
El objetivo acaba de entrar en la Clínica Kaiser.
Areport Kaiser'e ulaşacak.
Informaré directamente al Káiser.
Bu insanlar Ekim devriminden sonra, Kasım 1918 devrimini, ve imparatorluğun çöküşünü hatırlıyorlar.
Estas personas recuerdan todavía la caída del imperio del Kaiser y la revolución alemana de 1918, un año después de la Revolución de Octubre en Rusia.
Söylüyorum, Kaiser v e generallerini indirelim.
¡ Echemos al Káiser y a sus generales!
Onun adı Kaser.
- Se llama Kaiser.
1914 yılında, Alman İmparatoru'na emrindeki generaller şöyle söylediler : Başladığınız savaşı maalesef durduramazsınız çünkü bu durumda zaferimizin bağlı olduğu tren seferleri aksayacaktır.
Culminando en 1914 cuando los generales alemanes le advirtieron al Kaiser... que no podía detener la guerra que había comenzado... porque arruinaría los esquemas de los trenes... necesarios para la victoria.
"Kayzer'le savaşmak için ne güzel bir isim!"
"¡ Es un buen nombre para luchar contra el káiser!"
İmparator ve ben...
El káiser y yo...
Benim ve İmparator'un savaş konusundaki hislerimiz benzer şekilde.
Yo y el káiser sentimos lo mismo sobre esta guerra.
- Benim ve İmparator'un değil.
Ni a mí, ni al káiser.
- Bence İmparator bir savaş istemiş olabilir.
- Quizá el káiser quería una guerra.
İmparator, istediği her şeye sahip.
El káiser tiene todo lo que quiere.
- Ona moral verelim. Çocuklar, İmparator ve ben, yarınki yürüyüş için zamanında dönmenizi istiyoruz.
El káiser y yo los queremos a tiempo para marchar mañana.
İmparator ve ülkem için.
Por el Káiser y por el país, ya sabe.
Hindenburg'u ve veliaht prensi ele geçirip hepsini geri getirmiş.
Dicen que ha cogido a Hindenburg y al hijo del Káiser y se los ha traído a todos. ¿ Que ha cogido...?
York Alman İmparatoru'nu yakalamış.
York ha cogido al Káiser.
1914'te, Alman Kayzer'inin gizli ajanı.
En 1914, agente secreto del Káiser alemán.
İmparator 2. Wilhelm'in bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
Por la autoridad que me otorga el káiser Guillermo ll, los declaro marido y mujer.
Kayzer.
El káiser.
- Kayser Bill mi?
El Káiser Bill. Exacto.
- Aynen. Kayser Bill.
El Káiser Bill.
Kayserin kuzeni.
Es primo del Káiser.
Anlamıyor musun? Seçim, Kayserin partisini başa getirir ve 6 ayda Avrupa'yı savaşa sürükler.
¿ No entiendes que ganaría el partido del Káiser y estallaría la guerra en Europa en 6 meses?
Beni devirmek için Kayser'le komplo kurduklarının apaçık itirafı!
Una abyecta confesión de que el Káiser y él pretendían invalidar la constitución y destruirme.
Ekmeğini son kez biriyle paylaştığında, İmparator Wilhelm'in 1. Dünya Savaşı'nda "Lusitania"'nın batırılması emrini verdiği 1916 yılıydı.
La última vez que compartió mesa con otro ser humano fue en 1916, cuando el káiser Guillermo ordenó hundir el Lusitania en la Primera Guerra Mundial.
"İmparatorluk Majestesi Kayzer emrediyor ki... " Londra-Paris hava yarışını bir Alman subayı... kazansın.
" Su Majestad Imperial, el Káiser, ordena... que un oficial alemán gane la carrera aérea Londres-París.
Çarpma, aklında kalıcı bir hasara yol açar. Ve kendini Kyzer Willhelm sanmaya başlar.
El impacto le causa una lesión mental irreversible que lo lleva a creer que el es el káiser Guillermo.
Harry Klein, Kayzer'i yenmek için denize açılmış yürekli gençlerden biri. Doğru, Büyük Savaş'ın gazisi.
Harry fue uno de esos jóvenes que zarparon para derribar al káiser.
Alman İmparatoru II. Wilhelm'in emriyle geliştiriliyor.
Se está desarrollando bajo las ordenes... del káiser Wilhelm ll.
Kayser'e çok sert bir not yazacağız.
Le escribiremos una nota áspera al káiser!
Kayzer'den bir telgraf geldi.
Es un telegrama del káiser.
Kuzeninizle ilgili efendim, söyleyebileceğim şey Kayzerin düzenbaz bir megalomanyak olduğudur.
Con el debido respeto para su primo, Señor pero el káiser es un megalómano engañoso.
Alman ordusunu ve o yumuşak Kayzerlerini toprağa gömer Noel'e de evde oluruz.
Aplastaremos al ejército alemán y al mariquita del káiser y estaremos de vuelta para la Navidad.
Kayzer bununla başa çıkamaz.
El káiser no podrá contra eso.
Ancak, tam seferberlik durumunda, Kayzer de aynısını yapacaktır.
Si nos movilizamos, el káiser podría verse obligado a hacer Io mismo.
Kayzer'e benden bir telgraf mesajı gönderin ve şöyle deyin :
Envíenle al káiser un telegrama de mi parte.
Bir Marksist, Kayzeri kullanmak isteyebilir.
Un marxista que quiere usar al káiser.
Ve belki Kayzer de bir Marksist'ten yararlanabilir.
Y quizá el káiser pueda usar a un marxista.