Kaleidoscope traducir español
40 traducción paralela
Barmenlik yapıyor Kaleidoscope West 63de.
Trabaja además como una moza de bar en el Kaleidoscopio en la 63 Este.
A Kaleidoscope of Arthurian Legend Toshlyuki Takamiya
Un Caleidoscopio de la leyenda arturiana Toshlyukl Takamlya
Şuna bak. Joyce, Kaleidoscope Kitchen'da çalışıyor.
Joyce trabaja en la Cocina Caleidoscopio.
Senin hakkında, Kaleidoscope hakkında müthiş şeyler duydum.
He oído maravillas sobre ti, sobre el Caleidoscopio.
- Kaleidoscope Kitchen.
- Caleidoscopio.
Kaleidoscope Kitchen'a kendi Kippie Kann ekibimizi yolladık haber ekibiymiş gibi davrandılar.
Mandamos una cámara nuestra a la Cocina Caleidoscopio haciéndose pasar como de 48 Horas..
"Kaleidoscope"
"Kaleidoscope"
Plakalar çalıntı ama Kaleydoskop'la araçları aratıyorum.
Las matrículas eran robadas, pero tenemos el Kaleidoscope buscando los vehículos.
Eric Mustang'i bulmak için kaleydoskobu kullanıyor.
Eric está usando el Kaleidoscope para buscar ese Mustang.
Kaleydoskop Mustang'ımızı buldu.
El Kaleidoscope ha conseguido una coincidencia con el Mustang.
Eric'in kaleydoskop ile bulduğu bir karavanı var.
De cualquier forma, posee una caravana que Eric ha localizado utilizando el Kaleidoscope.
Kaleydoskop online mı? Vermont'taki trafik ve ATM kameralarını kontrol et. Los Feliz'e odaklanan uydu istiyorum.
Conecta el Kaleidoscope, mira las cámaras de tráfico y de los cajeros desde Vermont al sur de Franklin y necesito un satélite apuntando a Los Feliz.
Kaleydoskop bir şey buldu.
Kaleidoscope tiene una coincidencia.
Sonuçta kaleydoskoptan saklanamazsın.
No puedes esconderte del Kaleidoscope.
Kaleydoskop araması başlattın.
Has iniciado una búsqueda en Kaleidoscope...
Bu tam olarak kaleydoskop araştırması değil.
No es exactamente una búsqueda mediante Kaleidoscope.
Kaleydoskop Gremlin'i arıyor.
Kaleidoscope está buscando el Gremlin.
Her taşın altına bakıyorlar.
Están haciendo una búsqueda con kaleidoscope.
Kaleydoskop'ta aratabilirim.
Podría comenzar una búsqueda en Kaleidoscope.
Çok sayıda adamımız bu işle ilgileniyor ve yüz tanıma programı uluslararası sınırlarda tetikte.
Tengo una docena de búsquedas en marcha con el Kaleidoscope y alertas de reconocimiento facial en todas las fronteras internacionales.
Kaleydeskop'la aratıyorum.
Estoy buscándole con el Kaleidoscope.
Durrani kardeşlerin izini sür, Kaleydoskop'la da o minibüsü ara.
Mira, busca las huellas digitales de los hermanos Durrani y busca esa furgoneta con el Kaleidoscope.
Kaleydoskop Yusuf'u kurşunlayanların minibüsünü burada buldu.
Kaleidoscope ha encontrado la furgoneta del pistolero en esta posición.
Ondan iki gün önce de Kaleydoskop aynı minibüsü Los Angeles'taki Biltmore Oteli'nin önünde buldu.
Dos días antes de eso, Kaleidoscope ha detectado a la misma furgoneta en la puerta del hotel Biltmore en el centro de Los Ángeles.
Yerel polis ve Kaleydoskop da adamları arıyor.
Tenemos a la policía local y al Kaleidoscope buscándolos.
Yüz tanıma programıyla araştır ve bölgedeki güvenlik kameralarını kontrol et.
Haz un reconocimiento facial con el Kaleidoscope y comprueba las cámaras de vigilancia de la zona.
O yaş ve tipteki sedam model arabaları kaleydoskop araması yaptım.
He conseguido que Kaleidoscope busque sedanes de esa marca y modelo.
Tamam, ama kaleydoskop şimdiye kadar özel hava pistlerinin park alanlarını taradı.
Vale, pero Kaleidoscope ya está buscando aparcamientos en pistas de aterrizaje privadas.
Sistemden arattım.
La busqué en el Kaleidoscope.
Sistem Robert Brown'un gümüş Lexus'unu buldu.
Kaleidoscope tiene una pista sobre el Lexus plateado de Robert Brown.
Kaleydoskop.
El Kaleidoscope.
Sahilde nereleri gezmiş diye arama yaptırıyorum.
Estoy buscando con el Kaleidoscope para ver si puedo encontrar qué ruta siguió para llegar a la playa.
Şu anda arama yapıyoruz.
Estamos buscando con el Kaleidoscope.
Beyler. Kouris'in gümüş Nissan'ı hakkında bir ipucu bulduk.
Kaleidoscope encontró algo sobre el Nissan plateado de Kouris.
Kaleidoscope bir saat önce burada park hâlinde olduğunu tespit etti.
Y Kaleisdoscope la ha encontrado aparcada aquí hace una hora.
Empirical yayın evinin Anton Bjornberg'in... Kaleidoscope of Life'ın İngilizce çevirisini yayınlayacağını duyurmaktan çok mutluyum.
Estoy muy contenta de anunciar que Empirical es ahora la editorial oficial de la traducción al inglés del libro de Anton Bjornberg
Kaleydoskopa sokuyorum ve şehirdeki tüm ekiplere bildiriyorum. Geri geliyorum.
Buscando con el Kaleidoscope y enviando una orden de búsqueda en toda la ciudad.
İşaretlenmemiş olsa belki mümkün olabilirdi ama Kaleydoskop Arkady'nin taksisini buldu.
- Aún no. Si viaja sin bandera quizás sea posible, pero... Kaleidoscope encontró el taxi que tomó Arkady.
- Nerede?
El Kaleidoscope tiene una coincidencia con la matrícula del pistolero.
- Kaleydoskopta bir şey var mı?
¿ Algo del Kaleidoscope?