Kalp traducir español
18,715 traducción paralela
KALP VE CİĞER VAKFI 7 TRANSFORMATİON PLAZA - MALİBU, CA
Fundación Corazón y Pulmón.
Ona yeni bir kalp bulmak için ne yapıyorsun?
¿ Qué estás haciendo para conseguirle un nuevo corazón?
Mülteciler için güvenli bölge projem sevgi ya da sempati hissiyle çarpan bir kalp yüzünden finanse edilmedi.
Mi proyecto Lugar Seguro para refugiados no está financiado por el amor, o por la sensiblería.
Kalp kriziydi.
Fue en ataque cardíaco.
Bir kalp krizi kadar.
- Como un ataque al corazón.
Kalp aktiviteleri normal.
Actividad cardíaca normal.
Kamerun'daki açık kalp ameliyatları gibi mi?
¿ Quieres una operación a corazón abierto en el Camerún?
Bilincini kalp ile ilgili bir sorundan mı yoksa hafif bir felç yüzünden mi kaybetti bilmiyoruz.
No sabemos si perdió el sentido por un problema de corazón o si fue una apoplejía ligera.
Saf bir kalp yalan söyleyemez. Kendisi insan ruhunun derinliklerine inerek içinde yatan şeytanlığı hissedebilir.
Un corazón puro que no puede mentir... ella puede ver en el alma de un hombre y sentir si el mal se halla dentro.
- Kalp, kalp!
Es, es...
- Nasıl kalp yapıyorsun? Aşk mı?
Si te... ¿ amor?
Birde kardeşinin adını duy sen, Kalp Krizi.
Deberían conocer a su hermano, "Ataque Cardíaco".
Kalp Krizi mi... neden böyle bir şey dedim ki ben?
"Ataque Cardíaco", ¿ por qué diría eso?
Kontrol soruları geldiğinde acı kalp atışını hızlandırıyor.
El dolor eleva el ritmo cardíaco en las preguntas de control.
Burada güvende hissettiğim için kalmayı seviyordum ama kalp kırıklığıyla yaşamak çok kolay olduğu içinmiş, şimdi anlıyorum.
Me gustaba quedarme aquí porque me hacía sentir segura. Pero ahora veo que era porque estaba cómoda viviendo en sufrimiento.
Kalp krizi geçirmeden önce içime bebeğe koyup güven fonu yürüyüşü yapmam lazım.
Necesito que el Sr. Fondo Fiduciario me embarace antes de que le dé un infarto.
Kalp krizi falan mı geçirmiş?
¿ Ha sido una especie de ataque al corazón?
Kalp krizi geçirip yere yığıldığını falan mı düşünüyorsun?
Pudo haber tenido un ataque al corazón.
Hemşire, kalp krizi geçiren bir hastaya hipertonik salin verilmesi mantıklı mı?
¿ Enfermera? ¿ Es prudente administrar una solución salina hipertónica a una paciente con paro cardíaco?
Ve bu şoku yaşadıktan sonra, kalp krizinden senin de ölmeni istiyorum.
Y por ese shock, quiero que tú mueras, también.
Fakat kalp kırıldığında...
Pero cuando el corazón se rompe.
Kalp atışı yükseliyor.
Su ritmo cardíaco está acelerando.
Kalp ve ruh, direğin sonunda.
¿ Qué habrá al final de la caña?
- Kalp sorunları? - Yok.
- ¿ Problemas del corazón?
Kalp krizi kadar birader.
Como un ataque al corazón, hermano.
Tam da böyle bir şey ; kalp krizi.
Eso es justo lo que es. Un infarto.
Kalp hızı, telefon çağrıları ve mesajlar.
La frecuencia cardíaca, llamadas telefónicas y textos.
Sonra üstümü yapraklarla örttüm ve kalp atışımı dakikada 9'a ayarladım. Böylece dolaşım sistemimi sistemli şekilde durdurmuş oldum.
Entonces me cubrí de hojas y maleza y bajé mi ritmo cardíaco a nueve latidos por minuto, dejándome entrar en un tipo de inmovilismo.
bir kalp atışı bitmeden
En un santiamén.
Kalp krizi.
Un paro cardíaco.
Polis raporunda kalp rahatsızlığı belirtildi. Beyaz yatakta huzur içinde öldü.
La Policía confirma que sufrió un infarto y murió en su cama.
Böbrek, karaciğer, kalp, dalak, her şeyi masaj yapıyoruz.
Así que masajeamos riñón, hígado, corazón, bazo...
Dünya binlerce kere kalp krizi geçirip ölüyor.
El mundo se muere de mil infartos.
Kısa süre önce kalp krizi geçirdim,
Tuve un infarto.
Kısa süre önce kalp krizi geçirdim.
Tuve un infarto.
Kalp krizi geçiriyormuşum gibi hissettim.
Siento que estoy teniendo un ataque al corazón.
Donna Karan kel. Kalp çemberi öküzleri.
DONNA KARAN ES CALVA
Kritersiz ilişkilere giren ve kalp kırıklığını işine ayarlayan kız.
La chica que mantiene su vida sentimental con relaciones sin criterios, que canaliza su angustia en su trabajo.
Kurt sürüsü... kırık kalp yapın!
Manada, en forma de ¡ corazón partido!
Sık sık kalp ağrıları yaşıyor musunuz?
¿ A menudo tiene problemas cardíacos?
Küçük bir kalp spazmı geçirdiniz.
Tuvo un pequeño espasmo coronario.
Ayyaşlıktan ve kalp hastalıklarından ölürler.
Nuestra gente se muere de alcoholismo y enfermedades del corazón.
Kalp şeklinde gözleri olan kediciği seviyorum.
Me gusta el gatito con ojos de corazones.
Bence Usain Bolt hepimize kalp yetmezliği yaşatacaktı.
Creo que Usain Bolt hizo que a todos casi nos diera un infarto.
Bakalım kalp atışlarımın yavaşlaması kaç günümü alacak?
Me pregunto cuántos días llevará disminuir mi ritmo cardíaco.
İki tane bundan alırsın kalp acını da giderir.
Toma dos de éstas, y curará tu dolor.
Muhtemelen omurga kemiği zarar gördü ve kalp problemi var. Anlaşıldı mı?
Posiblemente se lesionó la columna y tiene un problema cardíaco, ¿ me copia?
Ama artık yaşlandığını ve kalp sorunu olduğunu kabullenmiyor.
Pero no quiere admitir que se vuelve viejo y tiene un problema cardíaco.
Kalp krizi ha?
¿ Ataque al corazón? Sí.
Şu anda adamın birinin Bronx'ta kalp krizi geçirdiğine eminim.
Estoy seguro de que algún tipo del Bronx tuvo un infarto.
Annem kalp krizi geçirmiş.
Mi mamá acaba de tener un ataque al corazón.